Stajyer hoca ile bu kadar

Planlı projeli bir çalışma olsa bu kadar net sonuç alınamazdı Beşiktaş için. Sezon başı yüzde 99 şampiyon olacağız diyen başkan, son açıklamasından sonra aday olmayacağını belirtti. Siyah beyazlılar için herzaman göreve hazırım diyen Şenol Güneş sorumluluk almamak için görevinden kaçtı, kendini bir anda Beşiktaş efsanesi gören Burak Yılmaz ise görevin verdiği ağırlığı çevreye sallayarak kullandı.

Bir bakış açısı olarak bakıldığında Sergen Yalçın mı? Beşiktaş efsanesi Şenol Güneş mi? Dört büyük kulübü gezip dolaşıp futbolculuğu kaoslarla dolu olan Burak Yılmaz, Rıza Çalımbay’dan daha mı iyi Beşiktaşlı? 120 yıllık bir kulübün teknik direktörlük makamına oluşan fırsatla geçmenin onurunu yaşamak varken “Başkana şartlarımı sunacağım, olmazsa ayrılacağım” diyerek şart koşmak da değişik bir bakış açısı.

Son başkan Ahmet Nur Çebi ise “Camianın huzura ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için aday olmamaya karar verdim. Gitmemi isteyenler kalmamı isteyenler var, hepsine teşekkür ve saygı duyuyorum.

Tıklanma uğruna yapılanları doğru bulmuyorum. Medyadaki arkadaşlar tavrınızı değiştirin. Siz hareket ederseniz, genç çocuklar küfür etmeye başlar. Başarısız futbol takımı var, bunlar yarın başarılı olursa; bana da pay verin arkadaşlar. Tıklama işini, sosyal medyada takip işini bitirin. Rüzgara göre öğleden önce başka, öğleden sonra başka konuşmayın bir duruşunuz olsun” dedi. Dedikten sonra sayın başkan kulübü düşürdüğü kaos ile bıraktı, finansal ucu ise incelenir mi? Bilinmez…

Bodo kompakt bir takım olduğunu ilk maçda göstermişti. Rakibi zorlayan birden fazla hücum ve defans planı olan bir takım. Maçın ilk dakikasında girdiği iki pozisyonda bunu gösterdi. Beşiktaş ise rakibine ön alanda baskı yaparak oyun düzenini bozma hedefindeydi. Cenk iki kere bu pozisyonları buldu ama enerjisi düşük kaldı. Maç önü ısınma sırasında Aboubakar, 25. dakikada Bailly’nin sakatlanarak oyundan çıkması gecenin en şanssız olayıydı.

Bodo fizik gücü üstünlüğü ile ilk yarıda oyunu istediği gibi yönlendirdi. Amartey hatasını çok iyi değerlendirdiler. Mert gününde olmasa ilk yarı en az 3-0 geride biterdi. Burak Yılmaz Antalyaspor maçı sonu Bailly için açıklamalar yapmıştı ama esas sorunun Rosier olduğunu anlayamamıştı. Pazar günü rakip atakları taraftar gibi izleyen Portekizli, dün akşam Beşiktaş’ı kafasında bitirmiş bir oyun sergiledi.

İkinci yarı ilk yarı gibi başladı, Bodo çok rahat kendinden emin bir oyun ile başladı ikinci golü bulduktan sonra, Burak Yılmaz oyuna Rebic ve Tayfur’u alarak müdahale etti. Oyuna giren iki oyuncunun paslaşmaları ile siyah beyazlılarda biraz kıpırdanma oldu. Rebic geldiğinden beri en istekli oyununu sergiledi.

Beşiktaş açısından gecenin en heyecanlı kişisi maçı anlatan spikerdi. Muleka-Cenk onun kadar maçı istemedi. Amir onun kadar maçın içinde değildi. 45 bin kişilik Bodo kasabası iki maçta da milyon eurolar harcama yapan siyah beyazlılara futbol dersi verdi. Sonuç olarak ülkemizde aralara birilerini sokarak lisans almanın bir şeye yaramadığını bu maç bizlere gösterdi. Anani mahani muhani söylemleri ile teknik direktör olunmuyor.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum