Evde Kal, Evde Oku

Hız çağı hata verdi, çözüm yavaşlamakta.

Virüsün yayılmasını azaltmak için evde kalmak ve çok mecburi durumlar dışında dışarı çıkmamak gerektiğini hepimiz biliyoruz artık. Onu biliyoruz da evde nasıl duracağımızı bilmiyoruz.

Yavaşlamak çok zor. Büyük bir tempoya alıştık çünkü. Bir anda evde kendimizle başbaşa kalınca da ne yapacağımızı şaşırdık, bunu gözlemleyebiliyorum.

Eve döndük. Şarkıya da dönelim, kalbimize de.

Bu bizi virüsten koruduğu kadar dünyadan da koruyacaktır. Biraz içe dönmek lazım ve bol bol okumak. Okumak derken kastım metinleri gözlerle takip etmek değil elbette. İnsanları okumak, meseleleri okumak, filmleri, müzikleri ve kitapları okumak. Bunun için bir dönem var önümüzde. Bu korkunç süreci daha kolay atlatmamızı ve “iyi beslenmemizi” sağlar bunlar.

Hırs virüsünden de en az etkilenmek için iyi beslenmek şart.

İyi beslenmek şart ve bunun için çok güzel imkanlar var. Dün, Tuhaf Dergisi harika bir iş yaptı ve sanal ortamda “Evde Kal Özel Sayısı”nı yayımladı. Paylaşılan linki tıklayarak ücretsiz bir şekilde dergiye ulaşabiliyorsunuz. Harika bir iş. Biz de Serçe ekibiyle böyle bir şey hazırlamak ve bu güzelliği yaymak, büyütmek istedik. Daha önce yayımlanan yazılardan bir seçki hazırlıyoruz, gün içinde sanal ortamdan ücretsiz bir şekilde paylaşılacak. Aynı şekilde Mahalle Mektebi Dergisi son sekiz, Ketebe Piyan Dergisi de son iki sayısını PDF olarak sanal ortama yükledi ve “Evde Kal” diyerek paylaştı. Bu güzelliğin dergiler arasında hızla büyümesi lazım. Büyür inşallah.

Haluk Levent de sosyal medyadan bir moral konseri verdi. Bir sanatçı böyle durumlarda ne yapmalı, onu gösterdi. Var olsun.

Bir Kültür Bakanlığımız olsaydı şu anda evde değerlendireceğimiz zaman için harika programlar hazırlayabilirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizmle ilgili açığı çözmeye çalışırken buna vakit kalmıyor tabii. Kütüphanelerin kapatılması haricinde bir iş göremedik henüz, görürüz inşallah. Kültürün ve Turizmin birbirinden ayrı ele alınabildiği bir bakışa ihtiyaç var.

Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ise ev zamanları için güzel çalışmalar yapıyor. Allah razı olsun. Eğitimin sanal ortamdan sürdürülmesi hazırlığı dışında da güzellikler var. Virüs ülkemize gelmeden hemen önce başlayan “Dergicilik Okulu” projesi sanal ortamdan hala sürüyor. 20 okulda yapılan bu projeyle 600 kadar öğrenciye Editörlük eğitimi veriliyor ve birçok yazarla tanıştırılıp dergi çıkarmaları sağlanıyor. Bu projedeki öğrenciler şu anda Coronavirüsle ilgili bir dergi hazırlıyorlar. Böylece hem öğrenciler virüs karşısında araştırmalar yapıp yazılar yazarak bilinçleniyor hem de bu bilgileri paylaşarak virüsün yayılmasına önlemeye çalışıyor. Güncel bir soruna karşı hep birlikte mücadele ediyorlar ve bunu okuyarak yazarak yapıyorlar. Bundan güzel bir eğitim olur mu?

***

Evdeyken yapılacak okumaları bir vakit geçirme aracı olarak görmemek lazım. Vakti geçirmek, ona ihanet etmektir. Kültürü, sanatı bir dolgu malzemesi olarak görüyorsak en başından tekrar başlamak lazım. Canımız sıkılmasın diye değil canımız sıkılsın diye okumalıyız. Dünya imtihanları dışında da bir şeyleri dert edinebilmek gerek, değerli olan bu.

Evdeyken ne yapabiliriz diye soranlar için birkaç küçük öneri versem hadsizlik olmaz inşallah.

Güzel yemekler yapmak lazım. Bu ilk önerim. Evdekilerle birlikte bir yemeği sevgiyle yapmak, yeni bir yemek denemek, öğrenmek. Gençlerde yemek yapmayı bilen oldukça az, bu süreçte onu deneyebiliriz.

İkinci önerim kitaplığı düzenlemek. Bu sayede henüz okumadığımız veya tekrar incelemek istediğimiz kitaplarımızı hatırlayabiliriz. “Ne okusam?” sorumuza kolayca cevaplar bulabiliriz. Yine de bulamayanlar olursa bana e-posta atabilirler. Bir dönem Güncel Şiir Antolojisi hazırlamıştım, yaşayan 50 kadar şairin birer tane şiir örneğinden oluşuyordu, onu gönderebilirim.

Üçüncü önerimse hep ertelediğimiz efsaneler. Mesela hala Nuri Bilge Ceylan filmleri izlememiş okurlarım varsa çok üzülürüm. Aynı şekilde Onur Ünlü’nün Polis, Tolga Karaçelik’in Sarmaşık filmlerini de. Açıkları kapatmak lazım.

Dördüncü önerimse dua etmek. Zor zamandan geçiyoruz. Elimizden çok az şey geliyor. “Ellerimizin Büyük Boşluğu”nu duaya tutalım öyleyse. Ve duayla bitirelim.

Allah yardımcımız olsun.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum