‘Acun Ağbi’ burada beatbox yapmıyoruz

Çoğunuz Acun Ilıcalı yarışmalarının müdavimi Murat Özdemir’in geçen akşam güzelim papağana yapmış olduğu işkenceyi görmüştür.

Ben dün gördüm fakat normalde yazı günüm olmadığı halde bugün için hemen geçtim yazı başına.

E işkence edilen bir hayvan söz konusuysa içim sızlıyor vesselam.

Öncelikle söyleyeyim; programlarında, kanalında yer verdiği bazı kuş beyinlilerden de, dün can çekişen papağandan da Acun Ilıcalı sorumludur.

Rating uğruna psikolojik rahatsızlıkları ilk bakışta bariz belli olan kişileri programlara çıkartıyorsanız bir zahmet sorumlulukları da üstlenin.
Sosyal medyada kınamak ile olmaz.

Murat Özdemir denilen insanlıktan uzak şahıstan maalesef ülkemizde yüzlerce hatta binlerce var. Görüyoruz işte, her gün farklı yerlerde hayvanlara yapılan işkenceleri. Dolayısıyla onlarla ilgili uzun uzun yazı yazmaya gerek yok.

Allah belalarını versin demek kafi.

Ama Acun Ilıcalı hakkında birkaç kelam etmek gerekiyor. Gerekiyor çünkü, sağ olsun programlarında bu denli ahlak yoksunu, gereksiz, saçma sapan tipleri karşımıza koyuyor.

Sonra da ‘televizyonun dahi çocuğu’ olarak güzel bir PR ile lanse ediliyor.

Ki zaten yıllardır aynı boş programları çevirip çevirip döndürmekten başka pek de bir şey yapmayan Acun Ilıcalı neden dahi oluyor?

Tamam başarıları vardır ama ben bunun otoritesi değilim. Sadece gözle görülen olumsuz gerçeklere de ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Bir düşünelim.

Ünlü isim Nihat Doğan ile başlayalım. Özgecan Aslan’dan sonra yaptığı çirkin paylaşımdan sonra haklı olarak yerin dibine sokulmuştu. O zamanlar Survivor yarışmasına hazırlanan Doğan, Acun Ilıcalı’nın da yer dibinin kapağını kapatmasıyla orada kalmıştı; yarışma başlamadan, kendisiyle yollar ayrılmıştı.

Bu akıllıca, sağduyulu bir hamleydi Acun Ilıcalı için. Ama meğersem kurnazlıktan ibaretmiş!

‘Birkaç yıl sonra nasıl olsa unutulmuştur, Türk halkı biraz saftır’ gibi düşünmüş olacak ki Nihat Doğan yeniden aynı yarışmada boy gösterdi ve hatta Acun’un kanalında program yapmaya başladı.

Sonrası yine aynı. Reşit olmayan genç kızları evinde zorla tuttuğu iddiası ortaya çıkınca programdan şutlandı.

Şutlandı dediğim bumerang gibi yani, illa ki birkaç sene sonra yine Acun izleyicilere çakacaktır Doğan’ı.

Aynı yarışmadan devam edelim. Taner diye bir yarışmacı vardı hatırlar mısınız? ‘O yeah’ falan derdi.

İzleyici hemen anlamıştı Taner’de bir gariplik olduğunu. Ciddi sıyrıktı herif.

Ama Acun abimiz sağ olsun o dönem öyle güzel, ballandıra ballandıra övüyordu ki Taner’i acaba dedik, belki de biz yanlış düşünüyoruz.

Çok geçmeden Taner’in türlü ahlaksızlıkları, skandalları, patavatsızlıkları devam etti. Hatta Acun da bundan nasibini aldı.

Tıpkı Murat gibi Taner de Acun’a saydı da saydı.

Devam edelim.

Yetenek Sizsiniz adlı yarışmada da onlarca olaya şahit olduk. Yarışmayı kazananlardan biri de Atalay Demirci adlı komedyen.

Komedyen dediğime bakmayın, saçmalayıp duruyordu. E Acun ve jürisi sağ olsun, finale kadar taşıyınca insanlar Atalay’ı zorla komik bulmaya başladı. İnsan psikolojisi işte. Var böyle dengesizliklerimiz.

Atalay Demirci’nin çok geçmeden FETÖ ile ilişkisi ortaya çıktı. Hem de baya baya ilişki yani.

Yine aynı yarışmada ismini bilmediğim, şu an google’dan bakmaya da üşendiğim bir yarışmacı daha vardı. O da değişik akrobatik hareketlerle, barfiks çeke çeke finale kadar gelmişti.

O kişinin de FETÖ ile ilişkisi vardı.
Tabii binlerce yarışmacı katılıyor, her yarışmacının ne olduğunu bilmek imkansız. Zatımca hak etmedikleri halde neden yarışmadan ciddi prim yaptırıldı bunu sorgulamak gerekiyor.

Adnan Oktar çetesinin de adli soruşturmalarda sürekli Acun Ilıcalı ismini verdiğini de buraya not düşeyim madem.

İnanın bana biraz araştırsam daha neler neler çıkar bunlara örnek olarak.

Ki zaten Acun’un özel hayatına girmiyorum bile. Türk örf ve adetine çok da yakışık almayan ilişkileri açıkcası ne beni ne de başkasını bağlar.

Kısacası diyorum ki Acun televizyonun dahi çocuğu falan değil. Deha, sonuçları önceden görmek demektir.

Acun daha çok televizyonun tatlı su kurnazı gibi. Olaylardan bir şekilde sıyrılmaya ve aynı şekilde devam etmeye çalışıyor.

Ama gönül ister ki umarım bu son olur ve kolay kolay sıyrılamaz.
Umarım o papağanın acı çekerken çıkardığı sesler uzun bir süre sorumluların kulaklarında çınlar.
Ve umarım artık şu basit ama bir türlü çık-a-mayan yasa artık çıkar da hayvanlara yönelik şiddet biraz olsun azalır.
Acun ve programlarının, Türk izleyicisi üzerinde son derece olumsuz etkilerinden de başka bir yazımda mutlaka bahsetmiş olurum.

Son olarak ‘Acun dahi ise ben de Dali’yim’ diye bir espri yapasım da gelmedi değil...
Nokta.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum