Manidar ve garip mi?
Kritik günde geriye sayım… 12 Şubat akşamı Ahlatlıbel’de bir araya gelen CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Deva Partisi liderleri Türkiye’yi “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme” nasıl geçireceklerinin yol haritasını 28 Şubatta, önümüzdeki pazartesi günü açıklamaya karar vermişlerdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapmak için seçilen günün “garip”, altı parti liderinin bir araya gelmesinin ise ‘manidar’ olduğunu söylemiş!
Önce küçük bir parantez açmak istiyorum.
***
Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yurt içi -yurt dışı gezilerinde eşlik eden “gazeteciler” var, “uçaktaki gazeteciler” oluyorlar. Hala her şeye rağmen gazeteci olan bir iki isim var aralarında elbette, istisnaları kaideyi bozmayacağını söyleyelim.
Bu “uçaktaki gazeteciler” öyle ‘güzel’, öyle ‘şahane’ sorular soruyorlar ki evlere şenlik! Mesela Afrika Ziyareti dönüşünde Sayın Erdoğan’a “uçağındaki gazetecilerinden” birisi sormuş:
“Efendim iki hafta önce Kılıçdaroğlu elektrik faturasını ödemeyeceğini söyledi. CHP zihniyeti zaten bu ülkeye verdiği zararın faturasını ödememişti. Fatura ödememe gibi alışkanlık buradan mı geliyor? Böyle bir muhalefetten elektrik alabiliyor musunuz?”
Soru mu bu, değil elbette. Siyasetçi ve dalkavukluk üzerine bir sit-com yazılsa bu kadarı akla gelmez, akla gelse bile senaryoyu yazan “bu kadarı da fazla” der yazmaz.
Ama bu yaşanan gerçek maalesef.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir siyasetçi elbette memnun olur. Nitekim verdiği cevaptan bir hayli memnun olduğu da anlaşılıyor, demiş ki:
“Müslüm Baba gibi, tam damardan bir soru oldu.”
Şunu ifade edeyim ki, Erdoğan’a “Müslüm Baba gibi damardan soran” kişiyi merak etmedim, galiba merak etmeye gerek de yok.
Parantezi kapatalım ve asıl mevzumuza dönelim.
***
Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti dönüşünde uçaktaki bir gazetecinin “6 muhalefet lideri ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi keyfi ve kural tanımaz bir sistem’ dedi ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi istediler. (Bakın burası çok önemli, dikkatle okuyun altın pas) Bununla ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat’ta yayınlayacaklarını söylediler. Bu konuda görüşleriniz nedir?” sorusunu şöyle cevaplamış:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni bu milletin kendisi getirmiştir. Bunu kabul etmeyenler en başta millet iradesine saygısızlık yapıyor demektir. Bunların bir araya gelmeleri manidar. Niye 28 Şubat? Bu da garip.”
Bu gazetecinin sorusunun da en az diğer gazeteci arkadaşının sorusu kadar “damardan” olduğunu söyleyelim!
***
Şimdi gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine…
Evet, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi milletin oylarıyla geldi. CB hükümet sisteminin sahipleri olarak AK Parti ve MHP kaleme aldıkları bu modelin milletin faydasına olacağını söylediler. Ülkemizin ekonomisi uçacaktı, bugün ülkemizin bir numaralı gündeminde ekonomik kriz var. Kriz her geçen daha da derinleşiyor.
İşsizlik bitecekti, işsizlik oranı yüzde 5’e düşecekti, bugün her üç kişiden biri işsiz, genç işsizlik oranında ise Türkiye dünyada ilk beşinci sırada.
Türkiye’nin milli geliri 2 trilyon dolara çıkacaktı. Ülkemizin itibarı artacaktı, Türkiye borç bulamıyor. Yoksulluk giderilerek gelir dağılımı dengelenecekti. Ülkemizin bir yanında iktidarın mutlu azınlığı var diğer yanında giderek yoksullaşan halk.
Kişi başına gelirimiz 25 bin dolay olacaktı, 8 bin dolara düştü!
CB sistemine geçtiğinden beri Türkiye’nin iki yakası bir araya gelmiyor. Nitekim bütün kamuoyu araştırmalarında güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek isteyenlerin oranı yüzde 70’e yakın çıkıyor. 2017 referandumunda ve 2018 CB sistemi seçimlerinde “evet” oyu verenler bu hükümet sisteminden memnun değiller.
CB sisteminin Türkiye’nin hayrına olmadığını, bu sistemin Türkiye’ye iyi gelmediğini düşünüyorlar.
Şimdi bu durumda nasıl oluyor da altı parti lideri “milletin iradesine” saygısızlık yapmış oluyor?
Toplumun yüzde 70’e yakını CB sisteminden memnun değilse, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmek istediği konusunda kamuoyu araştırmaları aracılığı ile görüş beyan ediyorsa bu talebe cevap verilmeli mi verilmemeli mi?
***
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başarılı olsaydı, sistem tıkır tıkır işleseydi, ülkemizin kurumları çökmeseydi, siyaset yozlaşmasaydı, millet bir kuru ekmeğe muhtaç hale gelmeseydi sistem konuşulur muydu?
Altı muhalefet partisini ve liderini bir araya getiren, bir arada tutacak çimentoyu AK Parti ve MHP kendi eliyle kardı: Şimdi altı parti lideri Pazartesi günü topluma Türkiye’yi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e en hasarsız şekilde nasıl geçireceklerinin yol haritasını açıklayacaklar.
Sayın Erdoğan “Niye 28 Şubat” diye soruyor, 27 Şubat olsaydı sorun olmayacak mıydı?
Erdoğan‘ın gün konusundan başka söyleyeceği bir şeyler olmalı değil mi?
AK Parti’nin sistem revizyonunu da içeren kendi anayasa taslağı nerede?
MHP lideri Bahçeli 4 Mayıs 2021’de bir “sistem önerisi” açıklamıştı. CB sisteminde Erdoğan’ın kolay kolay içine sindiremeyeceği değişlikler istiyor hatta istemin adını bile değiştiriyor, “kurumlaşmış başkanlık sistemi” diyordu….
Kişisel yönetim yerine kurumsal yönetim der gibi…
AK Parti’nin cevabı ne oldu? Bir yıla yaklaşıyor, AKP Parti ortaya bir metin koyamadı!
Öyle bir sistem ki, düzeltilmesi gerektiği kabul ediliyor ama nasıl düzeltileceği ortaya konulamıyor!
Tabii ki muhalefet “güçlendirilmiş parlamenter sistem” çalışmasını ortaya koyacak kararı da millet verecek.