Sara, Osimhen ve diğerleri…
Galatasaray için iç saha maçları zoru kolay kılan 90 dakikalar. Seyircisi ile bütünleştiğinde Galatasaray’ın etki gücü ciddi oranda artıyor. Rakip, futboldaki cehennemi yaşıyor, üzerindeki baskıyı kıramıyor ve Rams Park, Galatasaray için cennete dönüşüyor.
Dün de öyle oldu. Seyircisinin sürekli kömür attığı bir kara tren gibi yolunda, rayında, hızında giden Galatasaray, ligde bu sezon ilk 5’e oynaması beklenen ekibi Çaykur Rizespor’u çok erken anlarda, daha maçın başlarında devre dışı bıraktı. 3. dakikada Davinson Sanchez’in şık kafa golü, konuk ekibin gardını düşürdü. Ardından gelen Osimhen- Abdülkerim’in ortaklaşa kaydettiği gol maçın kaderini ilk yarıda çizdi.
Maçta tüm gözler Victor Osimhen’in üzerindeydi. Piyasa değeri 100 milyon Euro’yu aşan ve Süper Lig’e bu senelik ‘geçerken uğrayan’ bu süper star da şöhretine, piyasa değerine karşın A Takıma yükselmiş bir genç takım oyuncusu kadar heyecanlıydı. Napoli’den gelen 25 yaşındaki genç oyuncunun heyecanı, Galatasaray seyircisinin önüne ilk kez çıkıyor olmasındandı. Haksız da sayılmazdı, bu seyirci ‘geçerken uğrayan’ Icardi’yi de ev sahibi yapan müthiş bir etki gücüne sahipti.
Osimhen çok fazla gol pozisyonuna giremedi, bunun sebebi dün kanatların yeteri kadar etkili olamamasıydı. Barış Alper kendisi için kısa geçen yazın etkisindeydi, yorgundu. Buna rağmen skora katkı yapmayı sürdürdü, 1 gol, 1 asistle oynadı. Yunus ise oyunu hızlandıran, ara topları atan, orta yapan, yani bekleneni yapan bir isim olmaktan uzaktı. Hızlı oyunda topu hızlandırması gerekirken kendi hızlanmaya çalışıyordu ve bunu topla yapmaya kalkıştığı için takımı yavaşlatıyordu.
Mertens de Napoli’den takım arkadaşı Osimhen’e bir türlü o pasları atamıyordu. Ama onun sahadaki varlığı, gizli kaptanlığı kendi başına asist, goldü. Nitekim Torreira’nın pasında şık bir gole de imzasını attı.
Maçta ön plana çıkan isim geldiği günden bu yana eleştirilen Gabriel Sara’ydı. İlk yarıda gelen 2 golü hazırlayan isim oldu. ‘Hava indirme tugayı’na mensup bir asker gibi adrese teslim ortaları ile rakip savunmayı havadan aşıp topları golcülerin kafasına indirdi. Sara, “Galatasaray santrforlarını nasıl besleyecek?” sorusuna da kanatlar ve Mertens dışında yeni ve çok güçlü bir alternatif olduğunu gösterdi. Sara attığı golle, asist dışında gole direkt katkı yapacağını da gösterdi.
Bir diğer yeni transfer Jakops da bindirmeleri ile Galatasaray’a çabuk adapte olacağının işaretini verdi.
Galatasaray’ın oyununu zenginleştiren iki yeni transfer Sara- Osimhen dışında bir de iç transfer vardı! Davinson Sanchez attığı golün dışında çok önemli bir görev üstlendi, oyunu geriden kurdu, uzun toplarla takımı çıkardı ve Torreira- Sara ikilisini çok geriye gelmekten kurtarıp ileri yolladı. Bu da Sara’nın üretkenliğini direkt etkiledi. Abdülkerim de Davinson’un gelmesiyle oyun kalitesini yükseltti.
Tabii Kaan Ayhan’a da bir parantez açmak gerekir. Şans oyunlarındaki joker neyse Kaan Ayhan da o. Okan Buruk onu nereye koysa işe yarıyor. Dün de öyleydi.
İlhan Palut gelecek vadeden bir hoca ama açık futbolla büyük takımlara meydan okuma cesareti; Fenerbahçe’den sonra Galatasaray karşısında da pahalıya patladı.
Okan Buruk ise kendi ifadesi ile “En zor süreç olan” transfer sezonunun bitiminin ardından yeniden ve güçlü bir şekilde sahaya odaklandı. Dün maç 4-0 olduktan sonra Batshuayi’yi oyuna alıp çift santrfora dönmesi, Icardi’nin dönüşünden sonra denenecek olan sistemin provasıydı. Ancak 66. Dakikada 4 değişiklik birden yapmak takımı geriye götüren bir hamle olarak hocanın karşısına çıktı. Bu tür çoklu değişiklikler takımları zorluyor, hazırlık maçlarındaki havayı yaratıyor. Dün de takım dört değişiklikte bocaladı, hocaya bir mesaj verdi!
Okan Buruk artık elindeki malzemeden en uygun yemeği yapacaktır. Neticede o ligin son 5 sezonunun 3’ünde şampiyonluk yaşayan, lige damgasını vuran bir aşçı…