Sıra dışı zamanlardayız. Korona virüsü tüm dünyayı sarmış durumda. Türkiye de asgari düzeye olsa bile payına düşeni alıyor bu önemli süreçten. Avrupa’da birçok lig ara verdi futbola. Süper Lig ise ‘devam’ diyen 6 ligden biri. Bedeli ise seyircisiz oynamak. Daha önceden seyircisiz oynama cezasını tecrübe etmiş bir ülke olarak taraftarsız maçın lezzetsiz olduğunu bilenlerdeniz. Dünkü maç da tatsızdı ama bu lezzet yoksunluğu sadece seyirci yokluğundan kaynaklanmıyordu. Fenerbahçe’nin tadı yoktu.
Konyaspor 7 haftadır, Fenerbahçe 6 haftadır kazanamıyordu. İki takım da çıkışa geçmek için hoca değişikliğine gitmişti. Daha doğrusu Konyaspor, Bülent Korkmaz’ı takımın başına getirmişti. Fenerbahçe ise ‘abi’ formülüne geçmişti. İsmini hala bir çırpıda söyleyemediğim Göle soyadlı kulübedeki hoca ile Emre Belözoğlu isimli sahadaki futbolcu/hoca idi çare. Ama bu çare, çözüm olmaktan çok uzaktı. Gizli hoca Belözoğlu’nun kendini sahaya sürmesine rağmen, hatta Rodrigues’in ilk 11’e dönmesine rağmen değişen bir şey yoktu.
Konyaspor, Fenerbahçe’ye karşı kademeli bir savunma planı hazırlamıştı. Rodrigues’in koşu yolu kapanmış, kanattan gelecek ataklar engellenmişti. Mehmet Ekici, Zajc gibi isimler bu duvarda gedik açamıyordu. Vedat yine yeteri kadar top alamıyordu. Defansı bu kadar iyi kurgulayan Konyaspor hücum organizasyonlarında da bir o kadar başarılıydı. Sağ kanattan geliştirdiği ataklarla Hasan Ali- Rodrigues ikilisinin zayıf savunma bloğunu çökertti. VAR tarafından çizgiyi geçmediğine karar verilen Ömer Ali’nin vuruşu golün habercisiydi. Ömer Ali’nin benzer pozisyondaki ikinci girişiminde top az farkla dışarı çıktı. İlk yarının sonlarına doğru Bajic’in şık golü, sezonu zihinde bitirmiş Fenerbahçe’nin gardını düşürdü, kulübün adının arkasına saklanan sözüm ona yıldızların yaldızlarını düşürdü. Fenerbahçe’de Mehmet Ekici’nin yerine Deniz girdi oyuna ama maçı ikinci yarısında da değişen bir şey yoktu. Bajic’in sağdan gelen ortaya isabetli vuruş yapamaması Fenerbahçe’nin şanssızlığıydı.
Emre Belözoğlu 64. dakikada bu kez kendini çıkarıp Mevlüt’ü aldı sahaya. Bu, onun belki de en doğru kararıydı. Fakat Konyaspor’da Skubic’in kırmızı kart görmesi bile Fener’in ışığını yakamadı. Hatta Konyaspor’da Ömer Ali de atıldı üstüne. Fenerbahçe 11’e 9‘da bile maça ortak olmakta zorlandı çünkü bu takım ruhunu kaybetmişti.
