Mourinho’nun farkı ne?

Fenerbahçe için Ülker Stadı’nda sezonun ilk maçıydı. Tribünler doluydu. Yaz ortasında bu ilginin sebebi ise Jose Mourinho idi.

Sarı Lacivertli taraftarlar dünyanın en büyük 5 hocasından biri kabul edilen Mourinho’nun takıma dokunuşlarını canlı olarak görmek için tribünlere koşmuştu.

Maçın esame listesi geldiğinde Mourinho’nun ilk 11 tercihlerinin İsmail Kartal’ın 11’i olduğunu gördük. Macimin, Oğuz Aydın, Cenk Tosun, Bartuğ Elmaz yedekler arasındaydı, En-Nesyri ise tribünde. Portekizli hoca maceraya girmemiş, birbiri ile oynama alışkanlığı olan, ligde rekor puan alan, Avrupa’da çeyrek final oynayan takımı bozmamıştı.

Tabii ilk 11 geçen seneki 11 olunca, yani malzeme aynı olunca aşçı farkı nasıl olur sorusu da akıllara geldi. Maç başladığında görüldü ki, geçen seneden farklı olarak kontrollü oynayan, üçüncü bölgede prese başlayıp rakibi bunaltan oyun yoktu. Sanki el freni çekik unutulmuş, bir türlü süratlenemeyen bir araba gibiydi Fenerbahçe.

Lugano’nun çetin ceviz olduğu 7. dakikadaki ilk atağında Mahmoud ile golü bulmasından anlaşıldı. 4-3 biten ilk maçtan sonra Dzeko kızmış ve “Fenerbahçe 3 gol yiyemez” demişti. İsviçre ekibi ilk yarıda bu sayıya ulaşacak netlikte pozisyon buldu. Oosterwolde ile başlayan, Ferdi’nin geriye gelmesiyle çift solr beke dönen koridor ilk yarı boyunca kapatılamadı. Topu kaptığında hızla atağa kalkan Lugano her seferinde Fenerbahçe’nin yüreğini ağzına getirdi.

Sarı Lacivertli ekip sahasında, sentetik sahalı deplasmandaki Fenerbahçe’nin de uzağındaydı. İlk yarıda Ferdi ile kaçırdığı fırsatın dışında pozisyon bile üretememişti. İlk yarı Fenerbahçe açısından beklentileri karşılamaktan uzaktı.

İlk yarıda Fred- İsmail Yüksek değişikliği mecburiyettendi. Mourinho, Krunic’in etkisiz eleman olduğunu anlamış olacak ki ikinci yarıya Mert Hakan’ı alarak başladı ancak Fenerbahçe topu kontrol edip oyunu yönetemiyor, tempoyu artıramıyordu. Lugano savunma kilidini açmak için bir İsviçre çakısı lazımdı, işte o kilidi iki usta ismin işbirliği açtı. Mert Hakan’ın serbest atışında Dzeko şık bir kafa golüyle skoru eşitleyip turun anahtarını Fenerbahçe’nin cebine koydu.

Lugano’nun açık oynamak ve risk almaktan başka çare kalmamıştı turu geçmesi için. Fenerbahçe aradığı boş alanları bulmaya başlayınca da pozisyonlar peş peşe gelmeye başladı. İrfan ile başlayan, Tadic’in al deyip bıraktığı Szymanski golü Fenerbahçe’ye ikinci maçta da galibiyeti getirdi. Oyunun kalan kısmında Fenerbahçe daha rahattı ancak şu da görüldü ki orta sahada güçlü bir alternatif olmalı. Fred’teki sıkıntı, İrfan Can’ın sakatlıktan gelmesi, Tadic’in yaşı bu pozisyonda yeni bir ismi gündeme getirecek gibi durdu.

Büyük ve bir iddia peşinde koşan takımlar için yaz ortasında resmi maç oynamak kolay değildi. Geçen sezon da Galatasaray 3 eleme oynayarak Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalmış ancak Zalgiris maçında ölüp ölüp dirilmişti. Fenerbahçe’nin bu evrede kendi kategorisinde zorlanması doğaldır. Mourinho’nun Fenerbahçesinin izlerini ise yeni transferin takıma girmesiyle görmeye başlayacağız.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum