Çılgın maç
Malmö teknik direktörü, 2-2 biten maçtan sonra “Galatasaray’ın yorgunluğundan yararlandık” demişti. Gerçekten de Sarı Kırmızılılar yoğun maç trafiğinin etkisini iyice hissetmeye başlamıştı. Buna bir de sakatlıklar eklenmişti. Bu faktörler derbi öncesi soru işaretleri yaratıyordu.
Kaan, Barış’ın ilk 11’e, Jakobs ve Osimhen’in kulübeye dönmesi Okan Buruk’un elini biraz olsun rahatlatmıştı. Buna iç sahada kadroya dahil olan 12. Adam taraftar da eklenince Galatasaray yorgunluğundan sıyrılmış bir tempoyla başladı maça. İlk yarının Galatasaray açısından yıldızı Yunus’tu. Bir gol, bir asistle takımının soyunma odasına galip girmesinde baş aktör oydu. Barış’ın müsait pozisyonu değerlendirememesi ve bir gol, bir asistle oynayan diğer isim Mertens’in üst üste kaçırdığı gol fırsatı maçın erken kopmasını engelledi ve Galatasaray açısından karşılaşmayı zora soktu.
Kötü bir sezon geçiren ve 15. sıraya kadar düşen Trabzonspor ise çıkış maçı olarak gördüğü maça konsantre olmuştu. Nwakaeme, Visca, Ozan Tufan gibi tecrübeli isimlerin yönetiminde bu sezonun en dirençli oyununu oynadı. Ozan Tufan’ın ilk yarıdaki golü Bordo Mavilileri oyunda tuttu.
Trabzonspor maçın ikinci yarısına fırtına gibi başladı. Önce Banza, hemen ardından Ozan Tufan’ın golleri Rams Park’ta buz gibi bir hava estirdi. Galatasaray savunması çok adamla hücum eden rakibi karşısında bocaladı. Abdülkerim’in auta çıkması için 3-4 metreden perdeleme yapmaya çalışması ve topu Banza’ya kaptırarak golü yedirmesi ise tuz biber ekti.
Okan Buruk, Galatasaray’ın elinden kayıp gitmeye başlayan maça skor 2-3 olduktan sonra müdahale etti. Jelert’i alıp Batshuayi’yi oyuna soktu, hücumu güçlendirdi. Mertens’in düşürülmesi sonrası VAR uyarısı ile gelen penaltı atışını gole çeviren Batshuayi, bir açıdan çok kötü oynadığı Malmö maçının da özürünü diliyordu.
Skor 3-3’e geldikten sonra maç çılgın bir tempoya döndü. Orta sahalar çok hızlı geçiliyor, iki takım da karşılıklı pozisyonlara giriyordu. Rus ruleti başlamıştı.
75.dakikada Okan Buruk el yükseltti ve sakatlıktan dönen Osimhen’i de sahaya sürdü. Davinson’un yokluğunda kırılgan hale gelen savunmayı toparlamak için Berkan’ın yerine de Jakobs’u aldı. Bu hamleler, Nwakaeme yönetiminde kendi çizgisinin üzerine çıkan Trabzonspor karşısında maçı dengeledi ve net fırsatlar bulmaya da başladı. Üst üste gelen ataklar konuk ekip savunmasını zorlamaya başlamıştı. Uzatmada bu baskı müthiş bir geri dönüş hikayesi yarattı. Batshuayi’nin kafa golü üç puanı getirirken Belçikalı taraftarla da barışıyordu. Trabzonspor ise yenilmesi bile dünkü oyun ile yeni yıl öncesi umut tazeledi.