Galatasaray’ın erken oynaması ve bu maçlarını kazanması Fenerbahçe için dezavantaja dönüştü. Sarı Lacivertli futbolcular sürekli kazanan bir takımın hata yapmasını bekliyorlar ve ısrarla takibi sürdürüyor ama rakibi tökezlemiyor.
Fenerbahçeli futbolcuların hissi dünkü maça yansımıştı. Sarı Laciverliler, Konyaspor maçında bir türlü konsantre olamıyor, maça giremiyordu. Koca bir ilk yarı boyunca Tadic’in çerçeveyi bulmayan şutu ve Ferdi’nin kaleciden dönen topu dışında pozisyonu yoktu. Bunda, Mert Hakan’ın etkisizliği, Fred’in eski formunda olmaması ve bu sezonun flaş ismi İrfan Can’ın sihirli ayaklarının bu kez çalışmamasının payı vardı.
Fenerbahçe’nin etkisizliğine karşın Konyaspor da kendi oyununu rakibine kabul ettirmekten uzaktı. İsmail Kartal, “Hoca değişiklikleri takımlarda sıçrama yaratabilir” diye çekiniyordu ama eski sportif direktör, yeni teknik direktör Ali Çamdalı’nın Konyaspor’a istese de sıçrama yaptıracak bir durumu yoktu. Ligdeki takımlar arasında ortaya çıkan derin uçurum buna müsade etmiyordu.
Fenerbahçe ikinci yarıya zorunlu değişikliklerle başladı. İsmail Kartal ayakları yerine çenesi çalışan ve oyuna katkı yapmayan Mert Hakan’ın yerine Batshuayi’yi almak için yabancı kuralı nedeniyle savunmada da Becao- Çağlar değişikliğini de yapmak zorunda kaldı. Ardından iki sakatlık nedeniyle Osayi Samuel- Mert Müldür ve İrfan Can- Cengiz değişikliklerini yaptı. Burada bir parantez açmak gerekiyor. İsmail Kartal, ilk yarıdaki Pendikspor maçı öncesi sağlık ekibi ile tamamen bilimsel çalıştıklarını ve darbeye bağlı sakatlıklar dışında sakatlığı bitirdiklerini söylemişti. O maçtan itibaren Fenerbahçe’de, Kartal’ın sağlık ekibini ve antrenman sistemini sorgulamasını gerektirecek kadar çok sakatlık yaşandı.
Maça dönersek… Çift forvete dönen Fenerbahçe gol için oyunu rakip alana yığıp bastırdıkça bastırdı. Ancak Fenerbahçe bir türlü golü bulamıyordu.
Dzeko pozisyon üstüne pozisyona giriyor ancak topu filelere gönderemiyordu. Boşnak futbolcunun yol açtığı sorun yeni de değil. Bu maça gelene kadar, ocak ayından bu yana yani yeni yılda sadece 5 gol atabilmiş. Hal böyle olunca, santrforunuz bu kadar gol kaçırınca maç çıkmaza giriyor, stres artıyor, takım sürekli maçların son bölümlerinde aşırı yükleme yapmak zorunda kalıyor. Dün de tablo kabaca buydu.
Fenerbahçe ikinci yarıda öylesine bir baskı kurdu ki Konyaspor kendi yarı alanından çıkamaz duruma geldi. Ev sahibi ekip Livakoviç’in kalesine bırakın şut çekmeyi, yanaşmayı bile başaramıyordu ancak Fenerbahçe için ileride büyük sıkıntı vardı, gol atamıyordu. ‘Çilingir’ Batshuayi de Dzeko ile gol kaçırma yarışına girmişti. İsmail Kartal son değişiklik hakkını Serdar Dursun’dan yana kullandı. Takımın tüm golcüleri sahadaydı. Ancak o forvetlere top atacak tüm orta saha da Tadic’in çıkmasıyla birlikte artık kenardaydı. Fenerbahçe’de Cengiz, Serdar, Batshuayi ve Dzeko, Szymanski ve Fred’ten gelecek ortaları, pasları bekliyordu.
Fenerbahçe’nin orta sahayı bu kadar boşaltması Konyaspor’a maç boyunca göremediği bir fırsat yarattı. Yeşil Beyazlılar son 10 dakikada Fenerbahçe kalesi önünde görünmeye başladı. Nitekim Konyaspor son dakikada Ndao ile golü buldu. Bu golün ofsayt olması ve iptali, Fenerbahçe’nin yenilmesini engelledi ama hatalı kadro tercihleri ve olmayan oyun planı gerçeğini öteleyemedi.
Fenerbahçe yıldızlar topluluğu ancak sağlam bir oyun planı yok. Birçok maçı yıldızları ile kazandı ama yıldızlar da bir yere kadar getirdi. Yüksek maç sayısı sonrası yaşı yüksek Dzeko- Tadic’te yaşanan düşüş, ardı arkası kesilmeyen sakatlıklar, Cengiz Ünder gibi hayal kırıklıkları Fenerbahçe için yeni bir hayal kırıklığının kapısını araladı. 90 puan toplamak, Konferans Ligi’nde çeyrek final oynamak önemli bir sıçrama ama kimi istediyse alınmasına rağmen B planının olmaması, oluşturulamaması da açık bir biçimde İsmail Kartal’a yazar. Bu saatten sonra Fenerbahçe için şampiyonluk mucizelere kaldı diyebiliriz.
