Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner, İsrail’in hukuka aykırı yerleşimlerdeki politikasına neden olan faaliyetler nedeniyle bazı turizm şirketlerinin yöneticilerinin "savaş suçuna yardımdan yargılanma riski altında" olduğunu kaydetti.
UAÖ'nun "İstikamet: İşgal" isimli raporunda, internet üzerinden rezervasyon imkanı sunan şirketlerin hukuka aykırı İsrail yerleşimlerinde turizmi destekleyerek yerleşimlerin varlığına ve genişlemesine katkı sağladığı iddiası değerlendirildi.
Airbnb, Booking.com, Expedia ve TripAdvisor gibi büyük şirketlerin Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerini körüklediği savunulan raporda, bu şirketlerin, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan İsrail yerleşimlerinde yüzlerce oda ve etkinlik ilanı yayımladığı kaydedildi
İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarına İsrailli sivilleri yerleştirmesinin, uluslararası insancıl hukukun ihlali ve savaş suçu olduğunu dile getirilen raporda, buna karşın bu 4 şirketin yerleşimlerdeki faaliyetlerini sürdürdüğü ve hukuka aykırı bu durumdan kazanç elde ettiği ifade edildi.
Gardner, şöyle devam etti:
"Bu şirketler yerleşimlerin hukuka aykırı ve işgal altında topraklar olduğunu bildiği halde bu yerlerden kar etmeye devam ediyor. Bu şirketler turizm vesilesiyle yerleşimlerdeki insan hakkı ihlallerini körüklüyor. Hiçbir şirket yerleşimlerde ya da yerleşimlerle iş birliği içinde çalışmamalıdır. Ayrıca devletler bu tür iş ilişkilerini tanımamalı, şirketlerin buralarda iş yapmasını önleyen yasal tedbirler almalıdır. Kendi alanlarında lider oldukları için bu dört şirketi seçtik. Ayrıca hukuka aykırı yerleşimlerdeki iş payları çok büyük, orada çok sayıda kalacak yer listeliyorlar. İsrail’in yerleşimlerde turizmi canlandırma planı ve İsrail’e internet vesilesiyle artan turizmi düşünürsek, İsrail yerleşimlerinin ancak artması beklenebilir. Tavsiyemiz çok açık işgal altındaki Filistin topraklarında hukuk dışı yerleşimlerinde herhangi bir turistik etkinlik veya konaklamayı teşvik etmeyin. "
Gardner, şunları söyledi:
"Bu şirketlerin faaliyetleri, insan haklarına ve uluslararası insancıl hukuka uygun hareket edilmesini öngören BM İş ve İnsan Hakları’na Dair Kılavuz Prensipler’ine ve AGİT’in Çokuluslu Şirketler için Prensipleri’ne aykırı. Bu metinler bağlayıcı olmasa da, iş alanında en iyi uygulama standartlarını belgeleyen uluslararası metinler. Dahası bu tür standartları ulusal hukuk ve politikaya entegre etme eğilimi her geçen gün artıyor. Bu tür şirketlere açılan davalarda söz konusu uluslararası belgelere ve şirketlerin bu konudaki sorumluluğuna atıf yapılıyor. İsrail’in hukuka aykırı yerleşimlerdeki politikası savaş suçuna tekabül ediyor. Bu durumun korunmasına, büyümesine veya genişlemesine neden olan şirket faaliyetleri nedeniyle bu şirketlerin yöneticileri 'savaş suçuna yardım'dan yargılanma riski altında."
Rapor çıkmadan yalnızca Booking.com ve Expedia'nın yanıt verdiğini kaydeden Gardner, "Ancak bulgularımıza ve sorularımıza doğrudan bir yanıt vermediler. Bize iletilen kısa cevaplarında, İsrail’deki hukuka aykırı yerleşimlerde iş yapmamak gibi bir hukuki sorumluluğu bulunmadığını söyledi. Uluslararası Af Örgütü olarak bu şirketlerin uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna dair sorumluluklarını görmezden gelmeleri ve bize yeterli bir cevap vermemeleri nedeniyle büyük bir hayal kırıklığına uğradık." diye konuştu.
ŞİRKET SÖZÜNÜ TUTMADI
Raporda, Airbnb'nin Kasım 2018’de, Al Jazeera ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yaptığı araştırmalar sonrasında Batı Şeria’da yer alan yerleşimlerdeki tüm ilanları kaldırma sözü verdiği hatırlatarak, şu ifadelere yer verildi:
"Ancak şirket, bir diğer işgal altındaki bölge olan Doğu Kudüs’ü sözüne dahil etmedi. Airbnb’nin Doğu Kudüs’te yer alan yerleşimlerde 100’ün üzerinde ilanı bulunuyor. UAÖ, Airbnb’ye, verdiği sözü tutma ve Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki topraklarda bulunan tüm yerleşimlerdeki ilanlarını kaldırma çağrısı yapıyor. Booking.com, Expedia ve TripAdvisor da İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda yer alan tüm ilanlarını kaldırmalıdır. BM İş Hayatı ve İnsan Hakları Temel İlkeleri gereğince, şirketler, dünyanın neresinde faaliyet gösterirlerse göstersinler, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna saygı göstermekle yükümlüdür. UAÖ’nün raporunda ele alınan dört şirket, yerleşimlerdeki ilanlarını kaldırana kadar, İşgal Altındaki Filistin topraklarında yürüttükleri faaliyetleriyle bağlantılı bu sorumlulukları ve kendi kurumsal standartlarını ihlal ediyorlar demektir."
EMİN İLERİ / İSTANBUL / AA