Rakka ve El Bab operasyonlarının tartışıldığı şu günlerde Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırma Merkezi’nden Ortadoğu Uzmanı Has-an Mesut Önder, Özgür Suriye Ordusu’nun üç ana unsurundan biri olan Şam Cephesi Komutanı Zekeriya Karslı ile Karar için konuştu.
HASAN MESUT ÖNDER / ÖZEL HABER
Suriye’de halk ayaklanması başlamadan önce etnik grupların karşılıklı algısı nasıldı? Bundan sonrası için ne söylersiniz?
Halk ayaklanması başlamadan önce etnik gruplar arasında rekabet yoktu. Ancak ayaklanma başladıktan sonra Esad rejimi, irtibatta olduğu PYD/PKK üzerinden Menbiç bölgesinde ‘Halk Evi’ kurarak etnik ayrışmayı tetiklemeye çalıştı. Buna fırsat vermeyerek kurulan ‘Halk Evi’ni kapattık. Rejim, yıllardır uyguladığı baskı neticesinde oluşan basıncı bölmek için sistematik olarak etnik gruplar arasında husumet yaratmaya çalıştı. PYD’nin ayaklanma başladığında oynadığı rollerden biri de budur. Bundan sonrası için ise PYD’nin etnik kimlik üzerinden bir siyasi realite yaratmaya çalışma girişiminin diğer grupları da tetikleme riski olduğunu söylemek mümkün.
HEDEF GÜVENLİ BÖLGE
Fırat Kalkanı harekâtındaki askeri konumunuz ve hedefiniz nedir?
Fırat Kalkanı operasyonuna katılan Özgür Suriye Ordusu içinde Şam Cephesi, Feylak-üş Şam ve Sultan Murat Tugayı bulunuyor. Ben Şam Cephesi Komutanıyım. Harekâtın askeri hedeflerinin, Türkiye sınırlarından IŞİD unsurlarını temizlemek ve PYD’nin kantonları birleştirme hedefini engellemek olduğunu söyleyebiliriz. Siyasi hedefi, Cenevre gibi uluslararası görüşmelerde Suriye muhalefetinin ve Özgür Suriye Ordusu’nun elini güçlendirmek. Toplumsal hedefi ise IŞİD ve PYD terör örgütlerinin kontrol ettiği alanı temizleyerek güvenli bölge oluşturmak.
Türk askeri bölgeden çekildikten sonra ‘kalıcı saha kontrolü’ sağlayacak askeri potansiyeliniz var mı?
Terör unsurları temizlendikçe yerel halktan ve dışarıdan ÖSO’ya katılım oluyor, asker sayısı artıyor. Ancak Özgür Suriye Ordusu’nun ağır silahları olmadığından Türk askeri bölgeden çekildikten sonra saha kontrolü sağlamak çok mümkün değil. Ağır silahlar sağlandıktan sonra saha kontrolü sağlayabilecek güçteyiz. Türkiye ve ÖSO şu an Azez-Cerablus hattında 110 km uzunluğunda ve 10-15 km derinliğinde bir alanda operasyon yapmakta. Bu hat çok uzun olduğu için bölgeyi korumak, savaşmaktan daha zor. Bir alan terör örgütlerinden temizlendikten sonra kalıcı olarak bölgenin kontrolü ve güvenliğini sağlamak için sabit askeri konuşlanmanın olması gerekiyor. Bu yeterince sağlanamadığı için bazı yerleşim yerleri ele geçirildikten sonra tekrar IŞİD’in eline geçebiliyor. Alan temizliği yapıldıktan sonra insanların günlük yaşamının düzenlenmesi için yerel meclisler var. Bu meclisler temel gıda temini, sosyal yaşamın idamesi, eğitim, asayiş ve güvenliğin sağlanmasına dönük çalışıyor.