Hükümetin OHAL kapsamında çıkarttığı 696 sayılı KHK tartışmalara neden oldu? Peki 696 sayılı KHK'nın 121. maddesinde ne var? Düzenleme ne için yapıldı? CHP ve muhalefet KHK düzenlemesine neden itiraz ediyor? Hukukçular ne diyor? İşte, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnenlere cezai sorumsuzluk garantisi getirmek için 121. maddeyle yapılan düzenlemeyle ilgili tartışmanın tüm boyutları ve hukukçuların görüşleri...
Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı KHK tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle KHK'nın 121. maddesindeki düzenlemeye itirazlar yükseldi. CHP, barolar ve bazı hukukçular düzenlemeye itiraz etti. Hükümet ise düzenlemenin 15-16 Temmuz tarihlerini kapsadığını açıklayarak eleştirilere cevap verdi. Peki 696 sayılı KHK'nın 121. maddesinde ne var? Tartışılan düzenlemede neye itiraz ediliyor. Hukuki açıdan düzenlemenin sakıncaları neler? İşte tüm yönleriyle 696 sayılı KHK 121. madde için yapılan tartışma...
696 SAYIHI KHK'NIN TARTIŞILAN 121. MADDESİ
Dün yürürlüğe giren 696 sayılı KHK'da OHAL uygulamalarının uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2106 tarihli yasanın 37. maddesine ekleme yapıldı. Yapılan eklemenin içeriği şöyle: "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır."
TERÖR EYLEMLERİNDE SİVİL MÜDAHALEYE CEZASIZLIK MI GELİYOR?
Düzenlemedeki 'terör eylemleri ve bunların devamı neteliğindeki eylemlerin bastırılması' ifadesi sadece 15 Temmuz darbe girişimi değil tüm terör eylemleri için düzenleme yapıldı algısına neden oldu. Düzenlemedeki muğlaklık nedeniyle, terör olaylarına resmi görevlilerin dışında sivillerin de müdahale etmesi ve bundan doğacak cezai sorumluluklarının bulunmaması gibi bir sonucu gündeme getirdi. Hukukçular ve muhalefet işte bu noktada düzenlemenin iptal edilmesi için çağrı yaptı. CHP KHK'ları Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini açıkladı.
AK Parti'nin Anayasa çalışmalarında görev alan rof. Dr. Adem Sözüer gibi hukukçular da düzenleme konusunda uyarılarda bulundu. Sözüer Twitter hesapından yaptığı paylaşımda şöyle dedi:
"İşlenmiş suçlardan dolayı af çıkarılabilir.Ama,gelecekte işlenecek suçlardan dolayı sorumluluk doğmayacağı yönünde hukuki düzenleme yapılamaz.Kimse böyle düzenlemeye dayanıp işlediği suçun sorumluluğundan kurtulamaz. Her tür yorum/keyfiliğe açık KHK düzenlemesi acil kaldırılmalı!"
HÜKÜMETTEN AÇIKLAMA: 121. MADDE 15 TEMMUZLA İLGİLİ
696 sayılı KHK'nın tartışılan 121. maddesiyle ilgili hükümetten ilk açıklama Sözcü Mahir Ünal'dan geldi. Mahir Ünal düzenlemenin sadece 15 Temmuz ve 16 Temmuz günlerini kapsadığını söyledi. Ünal şöyle konuştu:
"Burada yer alan terör eylemleri ibaresi de darbe teşebbüsünün terör eylemi olması hesabıyla yazılan bir unsurdur. Bu ifade daha sonra gerçekleşen terör eylemlerini hiçbir şekilde kapsamamaktadır. Bu düzenleme 15-7-2016'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü, yani sadece o gece ve 16 Temmuz sabahı ile ilgili. 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. KHK'daki cümle zaten var. Devamından kastedilen nihayetinde 16 Temmuz sabahıdır. Burada yasa yapım tekniği açısından ile ifadesi kullanılmış. Diğer terör olaylarını kapsayan bir ifade orada mevcut değil. Açık ve net olarak burada onun 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahı ile ilişkin olduğu, darbeye karşı direnen insanları kapsadığı son derece açık.
Birileri lütfen buradan bir felaket tellallığı çıkarmasınlar. 16. bütçesini yapmış AK Parti'nin 16 yıldan beri bu ülke için neler yaptığı ortadadır. Bizim bu ülkenin istikrarı, gelişmesi için 16 yıldan beri ne yaptığımız ortadadır. Bu yalanları yapanların da ne yaptıkları ortadadır. Birisi bir söz söylediği zaman lütfen önce söze bakın, sonra sözü söyleyene bakın. "Türkiye'de bir kargaşa bekleniyor..." Öyle bir şey söz konusu değil. Birilerinin başka anlamlar çıkarmasını asla kabul etmiyoruz.
CHP'DEN 121. MADDE TEPKİSİ
CHP'den de sert açıklamalar geldi. Acil gündemle toplanan CHP MYK'dan sonra basın toplantısı düzenleyen Parti Sözcüsü Bülent Tezcan şöyle konuştu: En çok tartışına madde 121. maddesi. Yani bir cezasızlık hükmü içeren madde. Ne diyor? "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakmaksınız 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket edilen kişi hakkında, ceza verilmez" diyor. Sokaktan geçen kişi ben terörle mücadele ediyorum diye suç işlerse buna ceza vermeyeceksin. Hiçbir ciddi devlette olmaması gereken bir şey. Militarist devletlerde olur, faşist devletlerde olur, paramiliter güçler kurarak toplumu korkutmak isteyen diktatörlüklerde olur. Bu madde iktidar eli ile sivil silahlı çete kurma maddesidir. Niyetiniz o değilse niyetinizi doğru ifade edin. Bu hüküm bir örtülü af getirmektedir. "Geçmişte böyle suç işlemiş olanları affediyorum" diyor. TBMM af getirecek olsa 5'te 3 çoğunluk olması lazım. Bundan sonra da bunu yaparsan ben sana ceza vermeyecek bir ortamı yaratabilirimin de ifadesidir. Türkiye'yi bir ateşin içine atmak peşinde misiniz?
ABDULLAH GÜL'DEN UYARI: KAYGI VERİCİ
Bir eleştiri de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den geldi. Resmi Twitter hesabından açıklama yapan Gül şunları kaydetti:
"15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK’nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir."
TÜSİAD'DAN KHK AÇIKLAMASI
Tatrıtşmaya yazılı bir açıklama ile TÜSİAD da katıldı. Açıklamada "Son KHK'nın konusu olan düzenlemeler, toplumun geniş kesimlerini ilgilendirmektedir. Yeni KHK'nın içeriğinde yer alan ucu açık düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticelere sebep olabilir" denilerek düzenlemeden vazgeçilmesi için çağrı yapıldı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve Ankara ve İstanbul Barosu Başkanları Hakan Candurande ile Mehmet Durakoğlu da 696 sayılı KHK'daki 121. madde ile getirilen düzenlemeyi düzenlemeyi eleştirdi ve yürürlükten kaldırılmasını istedi.
TARTIŞILAN 121. MADDE
696 sayılı KHK'nın 121. madde ile Olağanüstü Hal Uygulamalarının Uygulanmasına ilişkin 8 Kasım 2016'da çıkarılan yasanın 37. maddesine ek yapıldı. Bu maddeye bir 'fıkra' ekleyerek şöyle denildi:
"Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır."
KUKUKÇULAR TARTIŞILAN KHK MADDESİ İÇİN NE DİYOR
ÇOK TEHLİKELİ SONUÇLARI OLABİLİR
Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız: “Yapılan düzenlemenin ucu açık ve bu çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Zaten mevzuatımızda darbe teşebbüsüne karşı savunma eylemlerinde kişilerin davranışlarını hukuka uygun kılacak yasalar mevcut. Dolayısıyla ek olarak kişilerin kötüye kullanımına açık ve nasıl yorumlanacağı belli olmayan düzenlemeler yapılması ve kanunun suç saydığı eylemleri adeta başka bir kanun maddesiyle suç olmaktan çıkartmaya yönelik söz konusu ek fıkranın doğru olmadığı kanısındayım. Üzerinde çok düşünülmeden aceleyle yapılmış bir düzenleme olduğunu düşünüyorum. Yakın zamanda bu yanlışlığın anlaşılarak bu düzenlemenin değişeceği görüşündeyim.”
YAŞAM HAKKINI KORUMUYOR
AİHM Uzmanı Prof. Dr. Osman Doğru: “Bu hüküm, o gün öldürme veya yaralama kim tarafından yapılırsa yapılsın çeşitli olayları soruşturma dışında tutuyor, böylece cezasızlık getiriyor. Aslında bir af hükmü. Açıkca o gecede meydana gelen olayların savcılıklar ve mahkemeler tarafından aydınlatılmasını engelliyor. Bu durumda siviller de mağdur olabilir. Aslında Türkiye cezasızlık ve soruşturmazlık konusu ile ilk kez karşılaşmıyor. 12 Eylül döneminde de 1961 Anayasasında da vardı. Daha sonra 2010 Anayasa değişikliği ile kaldırıldı. AİHM içtihatlarına göre ortada yaşama ve beden bütünlüğüne karşı bir suç varsa, olayları aydınlatan etkili bir soruştuma yapılmalıdır. Bu düzenleme ile olaylar soruşturmanın dışına çıkartılıyor. Toplumsal barışı sağlamak için bir uzlaşmayla gerçekleşmezse bu haliyle AİHM içtihatlarına aykırı. Buradaki soru, düzenleme yaşama hakkını koruyor mu korumuyor mu. Bana göre korumuyor. Etkili bir soruşturma yolunu ortadan kaldırıyor.”
DÜZENLEME ANAYASA’YA AYKIRI
Ceza Hukukçusu Doç.Dr.Yılmaz Yazıcıoğlu: “12 Eylül darbesinden sonra yapılan Anayasa’ya bir hüküm konmuştu. O dönemde yapılan icralarda ve ondan önce gerçekleştirilen darbeden dolayı o zamanki kuvvet komutanlarının yargıdan muaf olduklarına ilişkin bir düzenlemeydi. Daha sonra ise olağanüstü durumda alınmış kararlar geçerli değildir dendi ve hepsi yargılandı. İster olağanüstü olsun ister olmasın, bir kere böyle bir düzenleme Anayasa’nın 2’nci maddesine aykırıdır. 15 Temmuz gecesi Anayasal düzeni korumak bakımından meşru müdafaa ve hakkın korunması gibi durumlarda sınır aşılmadığı müddetçe belirli hareketler kanunen uygundur."
GÜL: KHK'DAKİ DÜZENLEME MİLİS KUVVETE NEDEN OLMAZ
696 sayılı KHK'da tartışılan 121. maddeyle ilgili hükümetin yeniden düzenleme yapıp yapmayacağı tarıtşılırken son açıklama Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'den geldi. Gül, KHK ile getirilen 15-16 Temmuz'da sokağa çıkan sivillere yargı muafiyeti polemiğiyle ilgili, "KHK'daki 'bastırılması' ifadesi sonraki tarihleri kapsamıyor. Düzenleme yeni değil sadece siviller eklendi. Milis yorumları için hukuki dayanak yok. Bu suistimal edilmemesi gereken bir konu'' dedi.