İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin ilk Geçici Kadın Barınma Merkezi’ni hizmete aldı. Törende konuşan Başkan Soyer, “Şehrimizin kadim kültüründen aldığımız ilhamla, 5 yılda İzmir'in kadın şehri kimliğini güçlendirmek için çok büyük işler başardık. Geçici Kadın Barınma Merkezimiz de İzmir'in özgür ve güçlü kadınlarına armağan olsun” dedi.
Başkan Soyer, “Ne önünüze getirilen kat, yat, ne de unvan, koltuk, bunlara tamah edeceksiniz. Vermek olacak derdiniz. Ben maraton koşucusuyum. Sizi asla yalnız bırakmam” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’ye örnek projelere devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Sığınma Evi Hizmeti sonrası can güvenliği riski olmayıp çalışma hayatına atılan kadınları belirli süre daha destekleyecek Türkiye’nin ilk Geçici Kadın Barınma Merkezi Örnekköy Sosyal Projeler Yerleşkesi’nde düzenlenen törenle açıldı. Açılış töreni, güvenlik zafiyeti olmaması sebebiyle Kadın Barınma Merkezi’nde yapılmadı. Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer ile Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği Başkanı Fatoş Dayıoğlu, İzmir Türk Kadınlar Birliği Başkanı Sevtap Şirin, Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) İzmir Koordinatörü Ayla Çelik, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, oda birlik, STK temsilcileri ve muhtarlar katıldı. Başkan Tunç Soyer alana girdiğinde topluluk Soyer’i, “İzmir seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla karşıladı.
Örnekköy Sosyal Projeler Yerleşkesi’nde yer alan atölyeleri de gezen Başkan Tunç Soyer’e buradaki kursiyerler teşekkür ederek memnuniyetlerini dile getirdi.
İzmir'in özgür ve güçlü kadınlarına armağan olsun
Açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Emin olun bu kadar coşkulu bir buluşma tahmin etmemiştim. Her biriniz harikasınız, iyi ki varsınız. Bu hikâyeyi asıl güzelleştiren sizin emeğiniz. Bu o kadar değerli ki işin anlamını büyütüyor. Bunun sizlerin gönüllü, yürekten katkısıyla gerçekleşiyor olması en önemlisi. Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü’müzün çalışmalarıyla hayat bulan Geçici Kadın Barınma Merkezimiz her yönüyle örnek bir yapı. Merkezimizde, Kadın Sığınma Evlerimizden çıkan kadınların ekonomik ve sosyal olarak daha güçlü hale gelebilmelerini desteklediğimiz bir dayanışma ağı kurduk. Geçici Kadın Barınma Merkezimiz İzmir'in özgür ve güçlü kadınlarına armağan olsun” dedi.
İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girmelidir
Erkeklerin kadınlara her şeyden önce adalet ve özür borçlu olduklarını ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Fiziksel gücümüzü bir şiddet aracı haline getirdiğimiz için. Erkek egemen bir dünya yaratarak, kadınların her türlü hakkını gasp ettiğimiz için. Yaşamın her anında, kadın düşüncesini gölgelediğimiz, yarım bir dünya yarattığımız için. Yürekten ve samimi bir özür borçluyuz. Gelenek, namus ve başkaca bahanelerle toplumsal cinsiyet ayrımcılığından beslenen erkekler her yıl binlerce, on binlerce kadına şiddet uyguluyor. Şu anda ben bu konuşmayı yaparken dahi, onlarca kadın erkek şiddetine maruz kalıyor. Bu tablonun her gün daha da kötüye gittiğini üzülerek görüyoruz. Hiç şüphesiz bu korkunç olaylar, ayrımcı ve kutuplaştırıcı bir zihniyetin eseri. Kadına yönelik şiddetle mücadelede yasalar ne yazık ki her zaman erkeklerden yana. Kadınların hak taleplerinin anayasal güvence altında olması hayati önem taşıyor. Erkek şiddetini meşrulaştıran karanlık düşüncelere asla taviz vermeyen çok ciddi yaptırımlar uygulanması şart. Bu yolda atılacak en önemli adımlardan birisi İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesidir. Ülkemizde imzalanan ve kadınların hak mücadelesinde önemli bir dayanak olan bu sözleşmeden niçin ve hangi kirli emellerle çıkıldığını çok iyi biliyoruz. Bu nedenle hepimiz, toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde, dünyamızı yok eden eril ve cinsiyetçi anlayışa karşı durmakla yükümlüyüz” diye konuştu.
Kadınların özgürlük ve eşitlik talebinin üzerine titriyoruz
İzmir'in özgür kadınlarına seslenen Başkan Soyer, “Bugün, erkek egemen anlayışın dünyamızı getirdiği nokta ortada. Dünyanın gözleri önünde işlenen insanlık suçları, savaşlar, iklim krizi. Doğa katliamları, siyanür dağlarının altında kalan canlarımız. Tüm bunların nedeni kadınların ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü renksiz, kısır bir yaşamdır. Erkeklerin hegemonyasıdır. Şiddeti durdurmak için, adaletin ve refahın büyümesi için, umudu yeniden örgütlemeyebilmek için, kadınların öncü olduğu bir yaşama ihtiyacımız var. Bunu başarmak için kadın, erkek, genç, yaşlı. Gönlündeki vicdan ışığını kaybetmeyen kim varsa elini taşın altına koymak zorunda. Biz İzmir'de bu ateşi yüreğimizde hissediyor, kadınların özgürlük ve eşitlik talebinin üzerine titriyoruz. Tüm imkanlarımızla ‘Ya beni bulursa’ diyen, ‘Yaşamak istiyorum’ diyen, hayatı ve hakları için mücadele eden kadınların sesi olmaktan asla ama asla vazgeçmeyeceğiz. Şehrimizin kadim kültüründen aldığımız ilhamla, 5 yılda İzmir'in kadın şehri kimliğini güçlendirmek için çok büyük işler başardık. Kadın istihdamını büyüttük. Kadın üreticilerimizin alın terine sahip çıktık. İzmir'in ortak akıl ve ortak vicdan terazisinde her zaman kadın düşüncesine öncelik verdik. Tüm imkânlarımızı kadınların yaşam hakkını savunmak için seferber ettik” dedi
Yaşasın İzmir'in özgür ve güçlü kadınları!
2021 yılında açılan yeni hizmet binasıyla Kadın Sığınma Evi sayısını ikiye çıkardıklarını belirten Başkan Soyer, “7 gün 24 saat teyakkuzda olduğumuz Sığınma Evlerimizle, erkek şiddetinin karşısında çelikten bir iradeyle durmaya devam edeceğiz. Bugünkü açılışımız vesilesiyle bir kez daha söz veriyorum. Erkek şiddetinin yerle bir olduğu özgür, adil ve eşit bir yaşama ulaşıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kadınların özgürlük mücadelesi, hepimizin mücadelesidir. Bu mücadeleyi ya kazanacağız ya kazanacağız. Herkes için eşit ve adil bir yaşamı sağlayana kadar asla vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın İzmir'in özgür ve güçlü kadınları! Yaşasın kadın şehri, özgür ve güzel İzmir” şeklinde konuştu.
Kalbinden yaşayan bir insan
Üzücü günlerin ardından vatandaşların güzel geri dönüşleri karşısında büyük gurur duyduklarını ifade eden Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “5 yılda Çiğli Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kadınlar ne kadar güçlü olursa toplum o kadar güçlü olur düşüncesi ile yatırımlarımızı ve hizmetlerimizi gerçekleştirdik. Burada kadınlara bir görev düşüyor, bilinçlenmek örgütlenmek. Erkeklere de kadınların yanında durmak düşüyor. Gördüm ki hayat paylaştıkça güzelmiş. Başkanımız Tunç Soyer bu işleri kalbinden yaşayan bir insan. Bu binanın hayata geçmesinde katkısı olan herkese teşekkürlerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.
Bu nasıl bir siyaset?
Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği Başkanı Fatoş Dayıoğlu, “Siyasetten ve politikadan hiç anlamam ama 30 yılın üzerinde bir süredir sivil toplum içerisindeyim. Bu nasıl bir siyaset? Bu nasıl bir politika ben anlamadım? Çok üzülüyorum böyle bir geçiş döneminde olmaktan. Bizim İzmir’de çalışan güzel başkanlarımız var. Bir dönem daha fırsat verilmeliydi. Sağ olduğumuz müddetçe çalışmalarımıza devam edeceğiz. Gönlünü İzmir’e veren insanlarla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Tunç Başkan bize bu samimi havada 5 yıl yaşattı
İzmir Türk Kadınlar Birliği Başkanı Sevtap Şirin ise gözyaşlarına hâkim olamayarak, “Söyleyecek çok şey var, Tunç Başkan bize sıcak samimi havada bir 5 yıl yaşattı. Çok ses, çok renk ve çok nefesi bir arada yaşattı. Bizi dayanışmayla bir arada tuttu. Ben notlar aldım ama hiçbirini söylemeyeceğim. Bize birlikte güçlenmeyi hatırlattığınız için teşekkür ediyorum” dedi.
İyi ki varsınız iyi ki yollarımız kesişmiş
Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) İzmir Koordinatörü Ayla Çelik ise, “Süreç içerisinde biz alanda çalışan meslek elemanları, gönüllüler ve STK’lar bu hizmet modelinin gerekliliğiyle ilgili durumu savunuyordu. Bu hizmeti İzmir gerçekleştirdi. Bu bir vizyon meselesi. Bu ekibe, Başkanımız Tunç Soyer’e çok teşekkür ediyorum. Burada bir kadın dayanışması, yerel yönetim ve gönüllü dayanışması gerçekleşiyor. Bu hizmet modeli Türkiye’de ilk ve bu modeli oluştururken bizler de alan tecrübelerimizi oluşturduk. Çok güzel bir dayanışma örneğiyle bir hizmet modeli ortaya çıktı. İyi ki varsınız iyi ki yollarımız kesişmiş” diye konuştu.
Sığınma evi geçici olarak otel hizmeti de veriyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürü Emel Dönmez ise “Türkiye’de bir ilk olan, kadın sığınma evi hizmeti sonrası, can güvenliği riski olmayıp, çalışma hayatına atılan kadınların belirli bir süre daha desteklenmesini hedefleyen Geçici Kadın Barınma Merkezimizden İzmir Büyükşehir Belediyemize ait 2 Kadın Sığınma Evi’nden hizmet alan kadınlar yararlanacak. Kadın sığınma evinden çıkan kadınların ücretsiz olarak kalabilecekleri bir merkez bu. Burada psiko-sosyal destek alırken, bağımsız yaşama geçişlerinde de Bizİzmir üzerinden ücretsiz eşya desteğinden yararlanabilecekler. 12 yaş üstü çocuğu olanlar Kadın Sığınma Evi’ne alınamadığı için bu durum onlara geçici de olsa bir yuva olacak” şeklinde konuştu.
Kadın dayanışması için imece örneği
Türkiye’nin ilk Geçici Kadın Barınma Merkezi, İzmir Büyükşehir Belediyesi kadın sığınma evlerinden ayrılan kadınlara yeni bir yaşam inşa etme sürecinde destek sağlamak üzere kuruldu. Kadınların çocuklarıyla birlikte bir dönem güven içinde kalabilecekleri bu merkez, kadınların yeniden bir ev kurma sürecinde barınma imkanı sağlıyor. Merkez aynı zamanda Çiğli Belediyesi'nin sağladığı mekan, donanım için destek veren STK'lar ve bireysel olarak katkıda bulunanların emekleriyle başarılı bir imece örneği oluşturuyor.