İstanbul'da dere yatakları bina yatakları oldu: İşte dile getirilmeyen riskli zeminler

İstanbul'da dere yatakları bina yatakları oldu: İşte dile getirilmeyen riskli zeminler

6 Şubat felaketinde yıkılan binaların birçoğunun sıvılaşma özelliği gösteren zemin üzerinde yapıldığının ortaya çıkmasıyla gözler İstanbul'daki risk düzeyi yüksek zeminlere çevrildi. Uzmanlar imara açılan sahil bölgelerindeki tehlikeye dikkati çekerken "Çok dile getirilmeyen riskli zeminler arasında Haliç sahilleri, Kağıthane, Kasımpaşa, Beşiktaş, Göktürk, Vatan Caddesi de yer alıyor. İstanbul’da insan eliyle yapılan dolgu alanlar da çok riskli" ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş felaketinde on binlerce bina moloz yığınına dönerken binaların yapımı en çok tartışılan konulardan oldu. Sıvılaşmanın olduğu zeminlerde yapılan binalar yıkımın ve can kaybının şiddetini artırırken gözler olası İstanbul depremine çevrildi.

Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, İstanbul’da bir zamanlar derelerin aktığı bölgelerin üzerinde yıllardır süregelen ihmal ve çarpık yapılaşma nedeniyle konutlar yükselirken, uzmanlar olası büyük depremde bu yapıların ciddi risk altında olduğu uyarısında bulundu.

YAPI STOĞUNUN RİSKLİ OLDUĞU BÖLGELER

İstanbul derelerinin yüzde 85’i son 100 yıllık süreçte doğal yapısını kaybederken atık su kanalına dönüşen dereleri çevreleyen araziler de işgaller ve yanlış arazi kullanım kararlarıyla betona boğuldu. Ayamama, Cendere, Ayazmadere, Kurbağalıdere, Ihlamurdere, Kuşdili, Kağıthane Deresi, Ortaköy, Dolapdere, İdealtepe gibi onlarca su kaynağının yerinde binalar yükselirken, yapı stoğunun riskli olduğu bölgeleri yerinde inceleyip olası riskleri uzmanlara sorduk.

İlk durağımız olan Ortaköy Dereboyu Caddesi’nde çoğu 35, 40 yıllık binalar eski dere yatağı boyunca bitişik nizam olarak yükseliyor. Benzer tablo Beşiktaş Ihlamurdere için de geçerli. Fulya Mahallesi’nden Beşiktaş Meydanı’na kadar uzanan eski dere yatağının üzerindeki 40, 50 yıllık yapıların varlığı dikkatlerden kaçmazken, Anadolu Yakası’nda da benzer tablo söz konusu. Fikirtepe, Kızıltoprak, Feneryolu ve Bahariye semtlerinin arasında yer alan bölgeye adını veren Kurbalığıdere’nin güzergahı boyunca sıralanmış konutlar yıllar içinde dere yatağı bölgelerindeki yapılaşmanın çarpıcı örnekleri arasında.

'AYAMAMA EN VAHİM GÜZERGAH'

Kağıthane Cendere ile Başakşehir’den doğup Marmara’ya dökülen Ayamama ise yapılaşma ve deprem riski açısından en vahim durumdaki güzergahlar. İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alan Ayamama Deresi, en çok yapılaşmanın olduğu kaynakların başında geliyor. Başakşehir ilçesinin doğu kesimlerinde bir kaynaktan doğan ve Bağcılar, Küçükçekmece, Bahçelievler ilçelerinden akarak, sıvılaşma riski olan Ayamama Deresi boyunca manzara İstanbul’daki çarpık yapılaşmanın en somut örneği olarak gözlerden kaçmıyor. Benzer tablolar, Haramidere, Dolapdere ve onlarca mahalledeki eski derelerin olduğu alanlar için de geçerli.

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, dere yatakları üzerindeki yapılaşmanın büyük bir hata olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:

'İMARA AÇILAN SAHİL BÖLGELERİ SIKINTI YAŞAYACAK'

“Gaziantep zemini sağlam olduğu için az hasarla depremi atlattı. İstanbul’un avantajlı olduğu konu da kentin yüzde 80’lik kısmının kaya ve kaya türü zemin üzerinde olması. Ancak yüzde 20’lik konut kesimi gevşek zemin dere yatakları üzerine oturan alanlar. Örneğin Zeytinburnu Veliefendi Hipodromu’nun çevresi, Çırpıcı veya Ataköy Ayamama Deresi’nin olduğu yerler sıvılaşma riski olan zeminler. Sahil bölgeleri imara açıldı ve binalar sağlam deniyor ancak oralarda açık söylüyorum sıkıntılar yaşanacak. Kıyı bandında heyelan riskli alanlar Avcılar, Ambarlı bölgeleri.”

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, aralarında Ayamama, Cendere, Ayazmadere, Kurbağalıdere, Kuşdili, Kağıthane, Göksu, Küçüksu ve her iki Çekmece Gölleri’nin olduğu kısımların taşıma gücünün düşük, deprem yükleri altında sıvılaşma eğiliminde olan zemin yapısına sahip alanlar olduğuna dikkat çekiyor:

“Silivri’den eski İstanbul’a uzanan sahil kesimdeki formasyonlar, gevşek ve heyelanlı alanlar olarak tanımladığımız, deprem dalgalarının büyütmesine yol açacak özellikte. Bölgenin zemini, kil, silt, kum ve çakıldan oluşuyor. Marmara kıyılarını oluşturan sahil bandı da alüvyonlardan oluşan bir bölge olduğundan zemin riskli yerlerden. Çok dile getirilmeyen riskli zeminler arasında Haliç sahilleri, Kağıthane, Kasımpaşa, Beşiktaş, Göktürk, Vatan Caddesi de yer alıyor. İstanbul’da insan eliyle yapılan dolgu alanlar da çok riskli.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN