Gaziantep Şehir Hastanesi’nde iddiaya göre kalp krizi şüphesi ile hastaneye gelen ve beklemesi söylenen Mehmet Ali Şirin sandalyede beklediği sırada hayatını kaybetti. Olaydan 3 ay sonra Şirin'in eşine fenalık geçirmesinin ardından iğne yapıldığı için hastaneden borç kağıdı gönderildi.
Göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayetiyle Gaziantep Şehir Hastanesi’ne giden Mehmet Ali Şirin (37), eşinin ‘kalp krizi’ uyarılarına rağmen ısrarla sırasının beklenmesinin söylenmesinin ardından hayatını kaybetti. İhmal nedeniyle kalp krizinden öldüğü iddia edilen Şirin’in ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
KALP KRİZİ ŞÜPHESİNE RAĞMEN EKG ÇEKİLMEDİ
T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’ın haberine göre; Gaziantep’te yaşayan 37 yaşındaki iki çocuk babası Mehmet Ali Şirin, 29 Haziran’da şiddetli göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayetiyle gece saat 00.03’te Gaziantep Şehir Hastanesi’ne gitti. Hasta kayıtın ardından, Şirin’in eşi Ayşe Şirin, hemşireye eşinin durumunun kötü olduğunu belirterek, sıranın ne zaman geleceğine sordu. Saat 00.14’te hemşire, ağrılarının arttığını ve kalp krizi şüphesi olduğunu belirten Şirin’e EKG çekmeden sadece tansiyon ölçümü yaptı.
Saat 00.15’te Triyaj 6’da bulunan doktora sıra kesildi. Saat 00.28’te, doktor, Şirin’in şikayetlerini belirtmesine rağmen EKG çektirmeden sırasını beklemesini söyledi. Bunun üzerine Şirin’in eşi, hemşirelere diğer doktorların ilgilenip ilgilenmeyeceğini sordu.
Saat 00.30’da Şirin’in eşi hastanede bulunan bir doktorun yanına gitti. 2.5 dakika süren görüşmenin ardından Şirin’in eşi yine aynı yanıtı aldı. Bunun üzerine Şirin ile eşi sıranın gelmesini bekledi.
SIRASINI BEKLERKEN YERE YIĞILDI
Saat 00.37’de Şirin, sırasını beklerken yere yığıldı. Bunun üzerine, hastane güvenlikleri Şirin’in yanına gelerek, sedyeye yüz üstü yatırdı. Bağrışmaların ardında triyaj odasından çıkan doktor, belirtilen şikayetlere rağmen, Şirin’in sarı odaya götürülmesini söyledi. Bu sırada, Şirin’e ilk yardım uygulanmadı, nabız kontrolü yapılmadı.
Şirin sarı odaya götürüldü ancak ilk etapta doktor müdahalesi gerçekleşmedi. Doktorlardan biri, sarı alanda görevli olan doktoru arayarak ulaşabildi. Gelen doktor, sedyede yüz üstü yatan Şirin’i ters çevirdi. Doktor, ne olduğunu öğrenmek için Şirin’in eşinin çağrılmasını istedi. Bu sırada, Şirin’e sadece bir hemşire tarafından damar yolu açıldı, göz bebeği ya da nabız kontrolü yapılmadı.
EKG ÇEKTİRMEK YERİNE “DİAZEM” VERİLDİ
Sarı alana gelen Şirin’in eşi, eşinin şiddetli göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayeti olduğunu söyledi. Ardından, Şirin’e anksiyete, uyuyamama, nöbetler, alkol yoksunluğu ve kas spazmları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ‘’diazem’’den iki doz verildi.
KIRMIZI ALANDA ÖLDÜĞÜ ANLAŞILDI
00.44’te vücudunun morarması üzerine, Şirin kırmızı alana götürüldü. Doktorlar, Şirin’in nöbet geçirdiğini, dizem yaptıklarını, ardından vücudunun morardığını söyledi. Kırmızı alanda görevli doktorlar, yaptıkları nabız kontrolünde Şirin’in öldüğünü anladı.
Doktorlar saat 01.30’a kadar kalp masajı uyguladı ancak Şirin’i hayata geri döndüremedi. Şirin ölümünün ardından hastanenin morguna kaldırıldı. Eşinin ölümünü öğrenen Ayşe Şirin, hastanede, ‘’ben size eşimin durumunun acil olduğunu bağırdım’’ diyerek fenalık geçirdi.
AYŞE ŞİRİN’E BORÇ KAĞIDI
Yaşanan olaydan 3 ay sonra hastane tarafından Ayşe Şirin’e borç kağıdı gönderildi. Bunun üzerine hastaneye giden Şirin’e, fenalık geçirmesinin ardından iğne yapıldığı ve borç kağıdının iğne için yollandığı söylendi. Eşinin sigortalı olduğunu belirtmesine karşın Şirin’e, hastanede kimliğinin ibraz edilmediği için ücretin ödenmesi gerektiği söylendi.
HASTANE ‘’ARŞİV YETERSİZ’’ DİYEREK TRİAJ EVRAKLARINI YOLLAMADI
Olayın ardından Şirin’in ailesi, suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.
Dosya hakkında bilgi veren Avukat Serap Taştemel, Mesleki Sorumluluk Kurulu’ndan soruşturma iznini beklediklerini söyledi. İdari yargıda da tazminat davasını açmış bulunduklarını aktaran Taştemel, Sağlık Bakanlığı’nın henüz cevap vermediği ve ek süre talebinde bulunduğunu ifade etti. Dosyanın çok yavaş ilerlemekte. Taştemel, soruşturma aşamasında müzekkere istenerek triaj evraklarının istendiğini ancak hastanenin ‘’arşiv yetersizliği’’ gerekçesiyle belgelerin savcılık ile paylaşılmadığını dile getirdi.