Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilde etkili olan depremlerin ardından tam bir yıl geçti. Resmî açıklamalara göre 13 milyon kişinin doğrudan etkilendiği depremlerde en az 50 bin 783 kişi hayatını kaybetti. Depremlerin yarattığı sorunlar karşısında birçok kurum deprem bölgesindeki vatandaşlarla dayanışmak için seferber oldu.
Kadıköy Belediyesi de deprem bölgelerinde gerçekleştirilen arama kurtarma faaliyetleri, yemek dağıtım hizmetleri, çadır temini ve kurulumu, yardım erzaklarının ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gibi birçok alanda gerçekleştirdiği çalışmalar ile depremzedelerin yanında olmaya devam ediyor.
BAK KADIKÖY DEPREM BÖLGESİNDEYDİ
Depremin meydana geldiği andan yaklaşık 9 saat sonra Hatay’da arama kurtarma çalışmalarına katılan Kadıköy Belediyesi Kentsel Arama Kurtarma Takımı BAK Kadıköy, afet bölgesinde 12 gün boyunca arama kurtarma çalışmalarını sürdürdü. 49 kişiden oluşan BAK Kadıköy ekibi, 17 kişiyi enkazlardan sağ olarak çıkarmayı başardı.
KADIKÖYLÜLER SEFERBER OLDU
Depremin hemen ardından bölgede kıyafet ve gıda ihtiyacı ortaya çıkarken, Kadıköy Belediyesi Başkanlık Binası ve Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi de çoğunluğu gençler olmak üzere binlerce gönüllünün yer aldığı çalışmalara ev sahipliği yaptı. Kadıköylüler tarafından belediye binasına ulaştırılan malzemeler ve belediye garajında ayrıştırılıp tasnif edildi, kolilere kondu ve yardım zinciriyle elden ele TIR’lara yüklendi. Dört gün boyunca binlerce gönüllünün yer aldığı çalışmalar sayesinde deprem bölgesine başta kıyafet olmak üzere, bebek bezi, battaniye vb. gibi binlerce koli gönderildi. Kadıköy Belediyesi, depremzedelere çadır desteği de sağladı. Belediye ekipleri vatandaşların bağışladığı çadırları depremzedeler için kurdu.
MOBİL ECZANELER KURULDU
Deprem bölgesinde özellikle Hatay’da hastane binaları büyük zarar görürken ilaç ve diğer tıbbi malzeme ihtiyacı da büyüdü. Kadıköy Belediyesi, yaklaşık 2 bin eczanenin yıkıldığı deprem illerine mobil eczaneler kurdu. Gönüllü olarak Hatay’a giden eczacılar ve sağlık çalışanları da Kadıköy Belediyesi’nin kurduğu mobil eczanede ilaç ve kişisel hijyen malzemelerinin dağıtımı yaptı.
GEZİCİ AŞEVİ DESTEĞİ
Bölgede gıdaya ve temiz suya erişim depremden günler ve haftalar sonra bile devam etti. Belediyeler ve diğer sivil toplum kuruluşları da depremin ilk gününden itibaren vatandaşların sıcak yemek ve su ihtiyacını karşıladı. Kadıköy Belediyesi de bölgede kurduğu aşevleri ile günde 10 bin öğün sıcak yemek servisi yaptı. Gezici aşevlerine usta şefler de destek verdi. Kadıköy Belediyesi, gezici aşevi tırları ve mobil ikram araçlarından sonra doğal afetlerde ve acil durumlarda kullanılmak üzere günde 35 bin ekmek üretme kapasiteli mobil fırını da hizmete soktu.
ÇİFTÇİLERİN ÜRÜNLERİ KADIKÖY’DE
6 Şubat Depremleri bölgedeki tarım faaliyetlerini de olumsuz etkiledi. Kadıköy Belediyesi de depremzede çiftçilerin ürettiği ürünleri Kadıköy’e getirerek deprem dayanışma pazarları kurdu. Pazarlardan elde edilen tüm gelir, depremden etkilenen üreticilere gönderildi. Hatay’da üretim yapan çiftçilerin ve kadın kooperatiflerinin ürünlerinin yer aldığı pazarlara hem depremzede üreticilere destek olmak hem de taze ve doğal ürünler satın almak isteyen vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Bugüne kadar toplam sekiz defa kurulan Deprem Dayanışma Pazarı ile depremzedelere 1,5 milyon TL destek sağlandı.
DAYANIŞMA FİLM OLDU
6 Şubat Depremi’nin ardından gerçekleştirilen dayanışma çalışmaları belgesele konu oldu. Kadıköy Belediyesi, depremin hemen ardından Kadıköy ile afet bölgeleri arasında kurulan dayanışma köprüsünü konu alan bir belgesel yayınladı. Kadıköy Belediyesi’nin resmi YouTube kanalında yayınlanan 1146 Km: Bir Dayanışma Belgeseli’nde deprem bölgeleriyle Kadıköy arasında kurulan dayanışma ağına dair izleyenleri hem duygulandıran hem de gururlandıran görüntülere ve bilgilere yer verildi.
UNESCO, KADIKÖY BELEDİYESİ’NİN DEPREM BÖLGELERİNDEKİ ÇALIŞMALARINI DÜNYAYA ÖRNEK GÖSTERDİ
UNESCO, Kadıköy Belediyesi’nin depremin ardından afet bölgelerinde gerçekleştirdiği çalışmaları sürdürülebilir ve kapsayıcı yerel yönetim faaliyetleri arasında göstererek resmi internet sitesinde paylaştı. UNESCO, Kadıköy Belediyesi’nin afet bölgelerindeki destek ve dayanışma faaliyetlerini şu ifadelerle dünyaya duyurdu:
Depremin hemen ardından Kadıköy Belediyesi'nde kriz masası kuruldu. Çoğunluğu üniversite öğrencileri, Kadıköylüler ve belediye personelinden oluşan gönüllü ekip, yardım malzemelerini ayırarak paketledi ve afet bölgesine gönderdi. Türkiye'yi sarsan ilk depremin hemen ardından, yüksek eğitimli 49 personel ve Lena adlı arama köpeğinden oluşan Kadıköy Belediyesi’nin arama kurtarma ekibi BAK Kadıköy de afet bölgesine sevk edildi. BAK Kadıköy, enkaz altından insanları kurtarmak için yılmadan çalıştı ve 2’si bebek, biri 72 yaşındaki vatandaş olmak üzere 17 kişiyi sağ olarak kurtarmayı başardı. Kadıköy Belediyesi, arama kurtarma çalışmalarına ek olarak, afetzedelere sıcak yemek dağıtmak için seyyar mutfaklar ve seyyar yemek tırları kurdu. Belediyenin başlattığı yardım kampanyasında da bugüne kadar 43 tır, 33 bin 119 adet yardım kolisi bölgeye ulaştırıldı.
“KÖYLERE KİMSE GİTMEMİŞTİ”
Depremin üçüncü günü bölgeye giden Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, belediye ekiplerinin hemen deprem bölgesine gönderildiğini ve Kadıköy’de de hummalı bir çalışmanın başladığını hatırlattı. Odabaşı, Kadıköy Belediyesi’nin çalışmalarını şöyle aktardı:
“BAK Kadıköy ilk günden itibaren deprem bölgesindeydi. Bu konuda tecrübeli olduğumuz için çok hızlı hareket ettik. Kadıköy’de de yurttaşlarımızla birlikte yardım kolilerini hazırladık. Gezici aşevi ve mutfak kurulması gibi pek çok çalışmayı çok hızlı bir şekilde organize ettik. Hatay’a gittiğimde çok büyük bir belirsizlik ve çok kötü bir ortam olduğunu gördüm. Gerçekten duymak başka şahit olmak başka. İnsanların enkaz altından yakınlarını çıkarmak için verdikleri uğraş ve çaresizlik, kentin görüntüsü bunları hayatım boyunca unutmam mümkün değil. Çok büyük bir koordinasyonsuzluk vardı. Bölgedeki yerel inisiyatifler ve gönüllülerle beraber gelen yardımları depoya indirip, düzenleyip, dağıtım yaptık. İhtiyaçları küçük araçlara yükleyerek depremin beşinci günü köylere gönderdik. Biz gittiğimizde köylere henüz kimse gitmemişti.”
“ELİMİZİ ÇEKMEDİK”
“Deprem bölgesinden elimizi hiç çekmedik” diyen Odabaşı, şunları söyledi:
“Hem kaynak aktarımı hem de üretime yeniden başlayabilmeleri için Samandağ ve Defne’deki iki kooperatifin ürünlerini satın aldık. Deprem bölgesindeki tarım üreticilerine destek olmak için belediye bahçesi ve Kriton Curi Parkı’nda dayanışma pazarı kurduk. Biz yerel yönetim olarak elimizi de aklımızı, yüreğimizi de asla deprem bölgesinden çekmedik. Unutmadık, unutturmadık. Deprem ne yazık ki ülkemizde hayatımızın bir gerçeği. Elbette bu ‘kader’ deyip bekleyeceğimiz anlamına gelmiyor. Depreme hazırlıklı olmalıyız. Hepimizin sorumlulukları var. Biz yerel yönetim olarak birçok kamu kuruluşunun önündeyiz. 2000 yılından beri zemin etütleri yaptırıyoruz. Gönüllülerle birlikte 100 kişiden oluşan arama- kurtarma ekibimiz var. İki tane gezici aş evimiz, fırınımız var. Depremin hemen ardından mahallelerde bilgilendirme toplantıları yaptık. Zemin durumuna dair her şeyi açık açık konuştuk. Çankaya ve Konak Belediyeleri ile olası bir afette iş birliği için protokol hazırladık. Çalışmalarımız devam ediyor.”
“DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ”
Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bölgede yaşanan sorunların pek çoğunun çözülememiş olmasına ilişkin konuşan Odabaşı şunları söyledi:
“Öncelikle gerçekten böyle bir niyet olması gerekiyor. ‘Depreme politika karıştırmayın’ diyorlar ama bu çok politik bir mesele. Bir gecede evini, sevdiklerini kaybeden insanların hala çadırlarda yaşaması, suya, yiyeceğe ulaşamaması sizi rahatsız etmiyorsa, bunu çözmek için adımlar atmıyorsanız bu politik bir meseledir. Kamunun gücünün yetersiz olduğu durumlar elbette olabilir ama iktidar başından beri koordinasyon eksikliği içindeydi ve aynı koordinasyonsuzluk ne yazık ki devam ediyor. Biz Kadıköy Belediyesi olarak bölgeye dair her konuda sürekli dayanışma içindeyiz. Yaptık oldu, anlayışı ile değil, dinleyerek, birlikte hareket ederek sorunları çözmeye çalışıyoruz. Mesele vaatlerde bulunmak değil, sorunları tespit etmek, çözüm yolları aramak ve insanları çözümün parçası olmaya dahil etmektir.” dedi.
