Mardin'den Sakarya'ya fındık toplamaya giden Demir ailesinin fındık bahçesi sahibi ve oğulları tarafından saldırıya uğradıkları ve olay anına ait olduğu öne sürülen görüntüler, sosyal medyada büyük tepki topladı. BBC'ye konuşan Kasım Demir, kendilerini bugün Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım'ın telefonla arayarak, saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen kişilerin gözaltına alındığı bilgisini paylaştığını söyledi. İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı da saldırının 'münferit bir asayiş olayı' olduğunu belirterek 'İlgililer, kendilerinin bir şikayetlerinin olmadığını, bundan sonra da şikayette bulunmayı düşünmediklerini ifade ettiler' diye konuştu. AA'ya konuşan işçilerden Rojda Demir ise 'Saldırıya uğradık. Hakkımızı sonuna kadar savunacağız, o insanların cezalandırılmasını istiyoruz' dedi.
Mardin'in Mazıdağı ilçesinden Sakarya'ya fındık toplamaya giden Demir ailesinin çalıştıkları tarlanın sahibi olduğu söylenen kişiler tarafından saldırıya uğradıkları yönündeki iddialar ve olay anına ait olduğu öne sürülen görüntüler, sosyal medyada büyük tepki topladı.
"OLAYIN BÜYÜMESİNİ İSTEMEDİK, MARDİN'E DÖNÜYORUZ"
BBC Türkçe'den Hatice Kamer'e konuşan Demir ailesinin üyeleri, görüntüleri 'ırkçı bir saldırı' olarak niteledi. Aile üyeleri, Ortaköy Sütmahalle'de maruz kaldıkları saldırının büyümemesi için olaydan hemen sonra köyden ayrılarak Mardin'e gitmek üzere yola çıktılarını aktardı.
"FINDIK BAHÇESİNİN SAHİBİ VE OĞULLARI SALDIRDI"
İşçiler, saldırıyı yapanların çalıştıkları fındık bahçesinin sahibi ve oğulları olduğunu öne sürdü. Görüntülerin internette yayınlanmasının ardından #sakaryadaişçileresaldırı etiketiyle sosyal medyada birçok kişi olaya tepki gösterdi.
SALDIRI İLE İLGİLİ İDDİALAR NELER?
Yaşları 25 ile 14 yaş arasında değişen ve çoğu akraba olan işçilere çavuşluk yapan Kasım Demir, tarla sahibinin oğlunun önce kendisine saldırdığını, araya girip engel olmak isteyen yeğenlerinin de bu esnada darp edildiklerini söyledi.
"İLK GÜNDEN BERİ KÖTÜ DAVRANDILAR"
Kasım Demir, BBC Türkçe'ye yaptıkları açıklamada olayın yaşandığı Cebecioğlu ailesine ait fındık bahçesinde 4 gün önce çalışmaya başladıklarını belirterek, bahçenin sahiplerinin ilk günden beri kendilerine kötü davrandığını öne sürdü.
"KOCA ADAMLAR KÜÇÜK ÇOCUKLARA SALDIRDI"
Demir "Koca koca adamlar, küçük çocuklara saldırdılar. Adamların kızımı dövdüğünü görmedim, kadınlara vurduklarını görseydim olay çok daha farklı sonuçlanabilirdi'' dedi ve Şilan'ın saldırıdan sonra psikolojisinin bozulduğunu, dünden beri ağlayıp içine kapandığını aktardı.
Farklı bahçelerde çalışan Mardinli işçilere ait bir minibüsün tesadüfen oradan geçtiğini söyleyen Kasım Demir "Tesadüfen gelen o minibüs olmasaydı, belki daha büyük bir saldırıya maruz kalırdık'' diye konuştu.
"SAKARYA VALİSİ ARADI, GÖZALTINA ALINMIŞLAR"
Kasım Demir, kendilerini bugün Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım'ın telefonla arayarak, saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen kişilerin gözaltına alındığı bilgisini paylaştığını ve yaşananlardan dolayı duyduğu üzüntüyü aktardığını söyledi.
Demir, "Vali Kaldırım, bize ırkçılıkla mücadele ettiklerini ve böylesi saldırıların bir daha yaşanmaması için çalışacaklarını söyledi'' dedi.
"KÜRT OLDUĞUMUZ İÇİN IRKÇILIK YAPTILAR"
Demir, kendilerine Kürt olduğu için ırkçılık yapıldığını öne sürerek, olay anıyla ilgili şunları anlattı:
"Adamın (bahçenin sahibi) torunu da tarlada yeğenlerime 'biraz yana kayın' demiş, bizimkiler de yana kayınca tarla sahibi 'Ne öyle it sürüleri, koyun sürüleri gibi oraya buraya kayıyorsunuz' demiş. Size burada dile getiremeyeceğim; bir sürü küfür ve hakaret edince tepki gösterdik, hakaretleri kabul etmediğimizi belirtip işi bıraktığımızı söyledik ve gece kaldığımız barakalara geldik. Bizden hemen sonra adam, çocuklarını toplayıp sopalarla bize saldırdılar.''
"VURDUĞU 14 YAŞIMDAKİ KIZIM ŞİLAN"
Kasım Demir, görüntülerde yeşil tişörtlü bir adamın vurduğu kişinin de 14 yaşındaki kızı Şilan olduğunu aktardı.
Remziye Demir ise amcası saldırıya uğrayınca araya girdiklerini, o sırada kuzenleri Bawer ve Şilan'ı da dövmeye başladıklarını söyledi.
"BİZİ ÖLDÜRÜCEKLERİNİ SANDIK"
Rojin, bahçe sahibinin oğlunun ''Siz kimsiniz, burası Mardin değil, kendiniz ne sanıyorsunuz' diyerek saldırdıklarını iddia ederek şunları aktardı:
"Jandarmayı arayacağımızı söylediğimizde de 'jandarma da bizim, burası Sakarya, istediğiniz yeri arayın' dedi. Videoda görünmüyor ama adamın karısı da eline baltayı alıp gelmişti. Çok korktuk, bizi öldüreceklerini sandık.''
ŞİLAN DEMİR AA'YA KONUŞTU: KÜRT-TÜRK ÇATIŞMASI DEĞİL
Anadolu Ajansı da Sakarya'nın Kocaali ilçesinde bazı sosyal medya platformları ile haber sitelerinde yer alan 'Kürt kökenli işçilere saldırı' iddiaları ile ilgili işçilerden Şilan Demir'in açıklamalarına yer verdi: "İlk defa böyle bir olay yaşadık. Aile çok geçimsizdi. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Bizi darp ettiler. Kürt-Türk çatışması değil. Öyle bir şey yok. Hepimiz kardeşiz" dedi.
Demir, Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Yücebağ köyünde yaşadıklarını, Sakarya'nın Kocaali ilçesine ailesiyle fındık toplamaya gittiklerini söyledi.
"6 KİŞİ SALDIRIYA UĞRADIK"
Yer sahibi işveren aile ile aralarında iş nedeniyle tartışma çıktığını, tartışma üzerine fındık toplama işini bıraktıklarını anlatan Demir "Bize hakaret ettikleri için işi bıraktık. Sonra işi bıraktığımız için bizi darbettiler. 6 kişi saldırıya uğradık. İlk defa böyle bir olay yaşadık. Aile çok geçimsizdi. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Kürt-Türk çatışması değil. Öyle bir şey yok. Öyle bir şey istemiyoruz. Biz Türklerle kardeşiz. Hepimiz kardeşiz." diye konuştu. Demir, yaşanan olayın ardından işi bırakarak köylerine döndüklerini dile getirdi.
İşçilerden Rojda Demir de daha önce Düzce ve Sakarya'ya fındık toplamaya gittiğini, ilk defa böyle bir olayla karşılaştığını belirtti.
"O İNSANLARIN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ"
Demir, "10 yıldır fındık toplamaya gidiyorum. İlk defa böyle bir şey gördük. Bir tek bunlar böyleydi. Türk-Kürt kardeştir. Hepimiz aynı bayrak altında yaşıyoruz. Saldırıya uğradık. Hakkımızı sonuna kadar savunacağız, o insanların cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
Demir, olayın üzüntüsünü yaşadıklarını ifade etti.
İÇİŞLERİ: MÜNFERİT BİR ASAYİŞ OLAYI
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı da Sakarya'da tarım işçilerine saldırı görüntülerine ilişkin konunun tasvip etmedikleri münferit bir asayiş olayı olduğunu belirterek "İlgililer, kendilerinin bir şikayetlerinin olmadığını, bundan sonra da şikayette bulunmayı düşünmediklerini ifade ettiler. Buna rağmen olayın tüm detaylarının ortaya çıkarılması ve sürecin işleyebilmesi için resen konuyla ilgili bir soruşturma başlatıldı" dedi.
"GECE DETAYLI BİR ARAŞTIRMA YAPILDI"
Olayla ilgili emniyet birimlerince gece detaylı araştırma yapıldığını ve olayın Sakarya Kocaali Ortaköy Mahallesi'nde yaşandığının tespit edildiğini dile getiren Çataklı, şunları kaydetti:
"Mardin Mazıdağı'ndan gelen ve 20 gündür fındık toplama işi yapan 16 tarım işçisinin geçimsiz bir işverenin tutum ve davranışlarından dolayı rahatsız olduğunu görüyoruz. Bunun üzerine işçiler ayrılmak istiyorlar ve bir tartışma başlıyor. Bu tartışma da sonrasında maalesef üzücü bir hadiseye, kavgaya dönüşüyor. Sonrasında işçiler toparlanarak memleketlerine geri dönüyorlar.
"HERHANGİ BİR ŞİKAYETTE BULUNULMUYOR"
Söz konusu kavgayla ilgili de kolluk kuvvetlerine ne işveren tarafından ne de işçiler tarafından herhangi bir şikayette bulunulmuyor. Sosyal medyada yer alan görüntülerin emniyet birimlerimizce incelenmesi neticesinde hadisenin yeri tespit edildikten sonra gerek Valimiz, gerekse Jandarma Komutanımız doğrudan mağdurlarla temasa geçti ve görüştüler.
"RESEN SORUŞTURMA BAŞLATILDI"
İlgililerle yapılan görüşmede, ilgililer kendilerinin bir şikayetlerinin olmadığını, şikayette bulunmadığını, bundan sonra da bulunmayı düşünmediklerini ifade ettiler. Buna rağmen olayın tüm detaylarının ortaya çıkarılması ve sürecin işleyebilmesi için resen konuyla ilgili bir soruşturma başlatıldı."
"HİÇBİR ŞEKİLDE TASVİP ETMEDİĞİMİZ ASAYİŞ OLAYI"
Konunun hiçbir şekilde onaylamadıkları, hiçbir şekilde tasvip etmedikleri bir asayiş olayı olduğunu vurgulayan Çataklı "Ancak bu konuya hassasiyet göstermemizin sebebi, yaşanan olayın birileri tarafından, açık ifadesiyle terör örgütlerine müzahir başta Yeni Yaşam olmak üzere bazı basın yayın organları tarafından sosyal medyada bir etnik ayrımcılık şeklinde, daha açık bir ifadeyle bir Türk-Kürt kavgası şeklinde sunulması ve oradan bir toplumsal ayrımcılık oluşturma çalışmalarıdır.
Hatta öyle ki bu olayı manipüle ederken başka bir tarihte yaşanan başka bir olayın görselleri dahi kullanılmıştır." diye konuştu.
SAKARYA VALİLİĞİ NE DEDİ?
Sakarya Valiliği, dün yapmış olduğu basın açıklamasında, 22 Ağustos'ta meydana gelen bir başka olayı kamuoyu ile paylaştı ve konunun bugün sosyal medya platformları ve haber sitelerinde iddia edilen olayla bir bağlantısının tespit edilemediğini öne sürdü.
Valilik ''Ayrıca geçmişe dönük yapılan incelemede sosyal medya platformlarında ve haber sitelerinde iddia edildiği gibi bir olaya ilişkin Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı ile 112 Acil Çağrı Merkezine intikal eden herhangi bir konu, olay veya şikâyet bulunmamaktadır. Bahse konu iddia edilen olayın Türkiye'nin neresinde ve ne zaman yaşandığının tespiti ile ilgili de Emniyet Genel Müdürlüğü ile irtibata geçilmiştir'' dedi.
DHA: GÖRÜNTÜLER 5 YIL ÖNCEYE AİT
DHA'da yer alan bir haberde de görüntülerin 5 yıl önce, başka bir şehirde yaşanan bir olaya ait olduğu öne sürüldü. Ancak hangi şehir olduğuna ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmedi.
"BÖYLE BİR OLAY VUKU BULMAMIŞTIR"
AK Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz da Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, şehirde böyle bir olayın hiçbir zaman yaşanmadığını söyledi.
Yavuz, "Oysa Sakarya'da ne bugün, ne de bundan önce, anlatıldığı şekilde herhangi bir olay asla vuku bulmamıştır. Sakarya, Türkiye'nin, Balkanların ve Kafkasların her yerinden gelerek yerleşen insanların barış ve kardeşlik içinde yaşadığı bir yerdir" dedi.
Yavuz, 'olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermenin ahlaksızlık' olduğunu öne sürdü ve konuyla ilgili paylaşımları hem Sakarya'ya hem de millete karşı 'açık bir saygısızlık' olarak nitelendirdi.
SİYASİ PARTİLER NE DEDİ?
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Twitter hesabından bir video paylaştı ve ''Mevsimlik tarım işçilerine, kucağında bebeği olan kadınlara darp…Bu görüntüleri izledikten sonra adli soruşturma başlatacak mısınız?'' diyerek İçişleri ve Adalet Bakanlıkları ile Sakarya Valiliği'ni etiketledi.
"ETNİK BİR NEDENLE ÇIKMIŞ KAVGA DEĞİL"
CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, da kavganın etnik bir nedenle çıkmadığını belirterek "İşveren ve çalışanlar arasında çıkan bir kavgadır. Yıllardır Sakarya'mızda farklı kültürden insanlar barış içinde yaşamaktadır" dedi.
Özkoç şunları kaydetti: Sakarya'da yaşanan ve sosyal medya gündemine oturan kavga görüntüleri hepimizi üzmüştür. Özellikle işçi kadının, bir erkek tarafından uğradığı şiddet yürekleri sızlatmıştır. İki günden beri örgütümüzle birlikte olayı araştırıyoruz. Mağdur ailenin yanındayız. Bu kavga herhangi bir şekilde etnik nedenle çıkmış bir kavga değildir. İşveren ve çalışanlar arasında çıkan bir kavgadır.
Yıllardır Sakarya'mızda farklı kültürden insanlar barış içinde yaşamaktadır. Bundan sonra da dostluk ve kardeşlik içinde yaşamaya devam edeceğiz. Olayda sorumluluğu olanların hukuki çerçevede yargılanması için her türlü girişimin arkadasında olacağız."
HDP: IRKÇI VE AYRIMCI BİR SALDIRI
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Öncel, saldırıyla ilgili bugün Ankara'da bir basın açıklaması yaptı ve olayı 'ırkçı, ayrımcı bir saldırı' olarak nitelendirdi. Öncel "AKP MHP ittifakının Türkiye'yi ve halklarını ayrıştırıp kutuplaştıran zehirli siyasi söylem ve politikaları ile linç kültürü her geçen gün artmakta'' dedi.
Öncel, son yıllarda başta mevsimlik Kürt işçiler olmak üzere toplumun dezavantajlı tüm kesimlerinin bu tür saldırıların hedefi haline gelmeye başladığını savundu ve şunları ekledi:
"İktidarın yarattığı siyasal ve toplumsal linç atmosferi ile Türkiye kriz girdabına sürükleniyor. Kürt işçiler, göçmenler, bu tür linç, saldırı, aşağılanma, horlanma ile yüz yüze kalıyorlar. Politik söylemin değişmemesi ve bu türe saldırganlara dönük cezasızlık politikası ne yazık ki bu anlayışı besleyip çoğaltıyor."