Oruç tutan diyabet hastalarını hipoglisemi riskine karşı uyaran Uzm. Dr. Leyla Batmaz, “Aç kalma süresini azaltmak için sahur geç yenmeli. Hipoglisemi durumuna karşı her zaman yanında meyve suyu, kuru üzüm ya da şekerli gıda bulunmalı” dedi.
Medical Park Mersin Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Batmaz, şeker hastalığının günden güne artan bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti. Batmaz, “Ramazanda insanların beslenme düzeni, uyku düzeni, sirkadiyen ritmi değişmektedir. Oruçta uzun saatler aç ve susuz kalmanın yanında yüksek glisemik indeksli karbonhidrat içeriği fazla olan besinlerin olduğu sahur ve iftarlar dikkati çekmektedir. Bireyler özellikle iftarda oruçlarını açtıklarında normalden daha büyük porsiyonlar tüketme eğiliminde. Bu da hastaların şeker düzeylerinde yükselmelere neden olmakta” dedi.
Sağlıklı ve dengeli beslenme ile olumsuzlukların engellenebileceğini dile getiren Batmaz, “Günlük kalorinin yaklaşık olarak yüzde 40-50’si karbonhidratlardan, yüzde 30-35’i yağlardan, yüzde 20-30’u proteinlerden alınmalı” bilgilerini verdi.
Aç kalma süresini azaltmak için de öneride bulunan Batmaz, şöyle konuştu:
“İftar ve sahurda sıvı ihtiyacı için bol su, ayran, süt, maden suyu, şekersiz komposto tüketilmeli. Hasta gün içinde en az 3 kez kan şekeri ölçümü yapmalı. Hipoglisemi riskini arttırmamak için yoğun egzersiz ve spor yapılmamalıdır. Şeker hastası birey eğer oruç tutuyorsa yakın çevresinde birileri oruçlu olduğunu bilmelidir. Hipoglisemi durumuna karşı her zaman hastanın yanında şeker, meyve suyu, kuru üzüm ya da şekerli gıda bulunmalı."