Dünyamız, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin pençesinde kıvranırken, bu durum sadece çevreyi değil, cildimizi de olumsuz etkiliyor. Hava sıcaklığındaki dengesizlik, ani değişimler, hava kirliliği ve artan UV ışınları gibi faktörler ciltte kuruluk, çatlama, egzama, yaşlanma ve cilt kanseri gibi birçok soruna yol açabiliyor.
İklim değişikliği, sadece gezegenimiz üzerindeki ekosistemleri ve yaşam biçimlerimizi değil, aynı zamanda cilt sağlığımızı da etkileyen bir faktör haline geldi. Türk Dermatoloji Derneği Akne ve Rozase Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Serap Karadağ'ın vurguladığı gibi, artan hava kirliliği, UV ışınlarının zararları ve ani hava değişiklikleri gibi unsurlar cilt sorunlarını tetikliyor. Bu durum ciltte kuruluğa, çatlaklara, egzama, yaşlanma belirtileri ve hatta cilt kanserine yol açabiliyor.
Lancet Planetary Health ve Journal of Investigative Dermatology dergilerinde yayınlanan araştırmalar, hava kirliliğinin cilt kanseri vakalarının %17'sini oluşturduğunu ve sıcaklık ile nemdeki değişimlerin egzama vakalarını %20'ye kadar artırabildiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle cilt sağlığımızı korumak için atabileceğimiz adımlar büyük önem taşıyor. Güneş koruyucular, nemlendiriciler, antioksidan zengini cilt bakım ürünleri kullanımı ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek bu önlemler arasında yer alıyor.
Soğuk hava koşulları, cilt rahatsızlıklarını artırarak cilt kuruluğu, çatlaklar ve pullanmanın yanı sıra, kronik cilt hastalıkları olan egzama ve psoriasis gibi rahatsızlıkların belirtilerini de şiddetlendirebilir. Bu durum karşısında cildimizi koruyucu önlemler almak, cildimizi uygun cilt bakım ürünleriyle nemlendirmek ve kış aylarında da güneş koruyucu kullanımını ihmal etmemek büyük önem taşıyor.
Cildimizin sağlıklı kalabilmesi için dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve düzenli egzersiz gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının da önemli olduğu unutulmamalıdır. Cildimizi iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korumak için bu adımların bilinçli bir şekilde uygulanması gerekiyor.
