Normalleşme için küçük bir fedakârlık
Dünya, Kovid-19 süresinde ‘iki ana problem’le mücadele ediyor, etmeye de devam edecek.
Bir, salgının kontrol altına alınması ve geri dönüşü önleyebilmek. İki, virüsün ekonomide yarattığı tahribatı en hızlı şekilde normale döndürebilmek…
Bizim ilaveten bir problemimiz daha var ve üstesinden gelmek zor olacak: Kutuplaşma… Kutuplaşmaya o kadar bağımlıyız ki koronavirüs gibi yüzyılda bir görünebilecek büyük problemde bile sosyal ve siyasal hatlar arasındaki mesafeyi biraz daha açmaya muvaffak olduk. Okunmayan niyet, söylenmeyen yalan, yapılmayan beddua kalmadı. Bu açıdan dünya ile muazzam şekilde ayrışıyoruz. Tabii negatif! Epeyidir herhangi bir konuda pozitif ayrışamadığımız için bu da şaşırtıcı değil ama kabul edelim son iki ayda yaşananlar Türkiye için fazlaydı.
Belediye yardımlarını bloke etmekten siyasi rakiplerin Kovid’den daha tehlikeli virüs olduğuna kadar, neler duymadık, neler görmedik? Olur muydu, olurdu ama bu kadarı değil… Kutuplaşma -doğrusu, kutuplaştırma- çıtası yükseldikçe yükseliyor. Çapı ulusal ya da küresel olsun; kutuplaşmak, ayrışmak, kavga yapmak için bahane edilmeyen tek bir sorun kalmadı. Uzaylılar dünyayı işgal etse, içeriden kim istihbarat verdi diye suçlu arayacak kadar hazırız…
Tartışmaya hevesi olan, bundan fayda uman bildiği gibi yapmaya devam etsin. Tavsiyenin, sükunet telkin etmenin faydası yok; birlik beraberlik nutuklarının da zaten inananı kalmadı…
Bugüne kadar hevesini alamayanlar alsın; krizi siyasi fırsata çevirmek isteyen elini korkak alıştırmasın! Zira, iktidarın, siyaseti kavgasız, ötekisiz yapabilmenin de siyasi rakiplerine rakip değil “düşman” yaftası yapıştırmadan yol alabilmesinin imkanı kalmadı. Muhalefete kendisine siyasi fayda sağlayacak faaliyetlerden, sempatiden, jest ve mimiklerden men gelse yeridir.
Siyaseti böyle yapmak tamam ama ne yazık ki hem yerli hem milli hem de küresel meseleler karşısında gündelik siyasetin payı küçülüyor. Bilhassa salgından önce ekonomiyi teslim alan ve salgınla derinleşen ekonomik krizi yönetmek bahsinde. Ve devamında salgını geri dönüşsüz şekilde kontrol edebilmekte…
Avrupa normale dönüş planları açıklıyor, muhtemelen biz de haziran gibi sokağa çıkmaya başlayacağız. Ama mart ortasında bıraktığımız sokaklara değil. İşsizi bol, finansal sıkıntısı büyük, bazı sektörleri dibe vurmuş sokaklara döneceğiz. Hızla normalleşmeye mecburuz çünkü zaten krizde olan ekonominin dünya liginde biraz daha gerilemeye tahammülü olamayacak. Ciddi bir ekonomik vizyona ve elbette krizin en derin zamanında eksikliği apaçık görülen likiditeye ciddi miktarda ihtiyacımız olacak. Bütün bunları da bir yanda salgınla mücadele ederken bir yanda kendi kendimizle didişerek yapmak gibi “ayrıcalıklı” bir statüde yapacağız!
Dünyayla aramızdaki ticari ve iktisadi makasın daha fazla açılması tahammülü imkansız bir problem ve aşılması zor bir travmaya yol açar. Toparlanmak zaman alır ve maliyeti büyük olur. Şimdiden sonra bir gün bile hamaset ve slogan zamanı değildir. Bu dönemi gerçekçi ve rasyonel yöntemlerle atlatmak ihtiyacı ortadadır. Dolayasıyla, iktidarın alıştığından vazgeçmek başta olmak üzere ekonomiyi ayakta tutmanın bütün gerekleriyle yüzleşmeye kadar bir dizi fedakarlık yapmasına ihtiyacımız vardır.
Bakarsınız böyle normalleşiriz, kimbilir?















Eskiden olsa Diyanet’i desteklerdim, şimdi Ankara barosuna yakınım. Bir de merak ettiğim kadın imam olamaz mı? Kesinlikle yasak mı?
Yanıtla (0) (0)Bir de yorumları yayınlasanız demokrat olduğunuza azıcık da olsa inanacağım da o inancımı da yitirdim.
Yanıtla (0) (0)Tarihte ilk defa kapanan camiler en kısa sürede açılır inşallah.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar Ankara barosunun açıklamaları hakkında bir şey düşünmüyor musun?Gazetenizde birşey yazmamış.Artık İslam aleyhine yazılanlar yoksa sizi artık ilgilendirmiyor mu? Sizin için önemli olan reklam verenler mi?
Yanıtla (0) (0)Türkiye asla normallesmez.Cunku akp den sonra gelecek iktidar intikam almak için geliyor. Ben akp li değilim ama muhafazakaarim ve ben korkuyorum arada kaynamaktan.Onun için mutlaka sağcı ve dindar bir partiye oy vereceğim.Cunku Türkiye'de zengine bir şey olmaz.Filler tepisir bizim gibi orta direkler ezilir.Yeni partilerin kurulması bunun için iyi oldu.
Yanıtla (0) (0)İnsanlar neden ayrışıyor, niye kutuplaşıyor. kök sebep nedir?buna inmek lazım. Türkiye'de paylaşım kavgaları bitmeden normalleşme zordur. daha 50 yılımız var.
Yanıtla (0) (0)"Kişi başına reel dolar gelirinde 2005 yılının bile gerisine düştük. " İbrahim Kahveci yazmış bugün. Bu durumun ana sebebleri 1)AB ile ilişkilerin kopması sonucu ülkeye, Türkler dahil yatırım yapan kalmaması. 2)Suriye operasyonları. Ekonomik çöküşün bu iki sebebinin ana gündem maddeleri olması gerekir, ki halk odaklansın neyin kendisini fakirleştirdiğine. Majestelerinin muhalefeti CHP, iktidar partisi MHP gibi içe kapanmacı, milliyetçi ve devletçi olduğundan bunları görmezden geliyor. Bağımsız medya kendi gücünce bu iki meseleyi ve ekonomi ile bağını gündemde tutmalı.
Yanıtla (0) (0)5 adet maskeyi alamıyan alanlar da ise ikinci hafta için alamıyanlar var iken isveçten özel uçakla hasta getirmek ne ola ki? Şov denmez de ne denir buna?
Yanıtla (0) (0)Nasıl bir kafa yapısı bu YALANCI muhalefetin senaryolarını birgün olsun bir uyarı yazısı yazda göreyim seni işte o zaman ötekileştirmemis olursun BİR GÜN hadi bakalım
Yanıtla (0) (0)Her ülkenin hangi sorununun kabuklarını kazırsan kazı altından insan çıkar. Ve “hemde“ister üretim ister problemler istersen de çözümler de hangi yerlilik ve millilik söz konusu olur. ‘’Hem Yerli hem de milli”söylemi hiç bir deger taşımayan, içinde yaşadığımız bu sayılı günlerin faşizan bir söylemidir. Dipsizdir faydasızdır. Hangi meseleyi, problemi, felsefeyi ve her türlü tartışma konusunun biracık kabuklarını kazıdığımızda, yerlilik ve millilik yerini, insan’nın yani insanlığın aldığı aşikardır.
Yanıtla (0) (0)Merak buyurmayınız Türkiye normale dönmeyi de bilir bu salgının olumsuz etkilerini de silmeyi..
Yanıtla (0) (0)Mustafa bey hayırdır ne normalleşmesin den bahsediyorsun. Fetocularla veya PKK lılarla anlaşalımmı diyorsunuz. ALLAH aşkına ne istediğinizi net söyleyin de anlayalım. Bir de bu çıktı Hükümet iktidar elleri sıkılı kimseyle anlaşma niyeti yok. Önce herkes kendi üzerine düşeni yapacak muhallif olmak hep ben haklıyım demek değil.
Yanıtla (0) (0)5 koyun güdemezler diyen 5 tane maskeyi dağıtamadı...maske yok maske . satışı yasakladı.Karne sisteminden daha kötü şu anda...
Yanıtla (0) (0)Adana’nın Yüreğir İlçesine bağlı Yunusoğlu mahallesinde 3 kişi CHP'li Büyükşehir Belediyesinden gelen ekmekleri vatandaşa dağıttıkları için gözaltına alındı. Gazetemize ulaşan mahalle esnafından Mevlüt Kaya, Cuma günü Adana Büyükşehir Belediyesinin mahallede dağıtılmak üzere gönderdiği 3 bin tane ekmeği gönüllü olarak yoksul vatandaşlara ulaştırdıktan bir gün sonra ekmeklerin dağıtımını birlikte yaptığı 3 kişinin evlerinden gözaltına alınarak Doğankent Karakoluna götürüldüğünü ifade etti. Kendisinin de gözaltına alınacağının söylendiğini ifade eden Kaya, “Gözaltına alınan 3 arkadaşım Belediy
Yanıtla (0) (0)Geçti Borun pazarı sür merkebi Niğdeye
Yanıtla (0) (0)Mükemmel bir tespit
Yanıtla (0) (0)Gerçeği tam anlamıyla kayıpsız algılayamıyoruz dış dünyadan gelen dürtüler sonucu zihnimizde oluşan algının içinde hapis durumdayız. Şu halde, edilgen bir toplum, ancak ona gönderilen uyarılarla düşünecek ve normalleşip normalleşmediğine öyle karar verecektir. Salgın nedeniyle hareketliliğin azalmış olması, edilgenliği arttıracaktır. Netice itibariyle televizyon, radyo çok şey getirdi insanoğluna ama çok şey de götürüyor.
Yanıtla (0) (0)İktidarın alıştığından vazgeçerek fedakarlık yapması..!!!
Yanıtla (0) (0)Bu AKP zihniyetiyle,bu yeminli,ama tarafli Cumhurbaskani RTE'yle Türkiye'de bir "milim"normallesme olmaz,olmayacak duaya amin demeyelim,kendimizi hic oyalamayalim,en iyisi.AKP iktidardan düsmeden bu konulara hic girmemek lazim diye ben düsünüyorum.Nokta
Yanıtla (0) (0)AKP ve AKP Genel Baskani,siyaset cöplügüne gömülmeden,Türkiye'de bir milim normallesme olmaz..
Yanıtla (0) (0)Kendimize birazda gurur ve kibir payı çıkarmak için,İstanbulu fethederken papazlar melekler dişimi,erkekmi tartışması yaparlarmış.Şehir elden gidiyor,halkı,motive edecekleri yerde,boş işlerle uğraşıyorlar.Kalkıyorsun belediyeleri,devre dışı bırakarak,muhtarla,parti,komserleri ile iş tutuyorsun.Paralel devlet olurmuş deniz feneri vd toplayıcıları nereye koyacağız.Senin uçan kuşa ihtiyacın,var halkını düze çıkar,ondan sonra görülecek hesabın varsa görürsün.Zaman,Meleklerin cinsiyetini öğrenme zamanı,değil.
Yanıtla (0) (0)Değerli yazar,Türkiye’nin normalleşmesini istiyen insanlar var.Sizde buna dahilsiniz.Zaten yazınızda bunu belirttiniz.Ama diğer yanda kutuplaşmadan çıkar sağlayanlarda var.Vatandaş olarak mafya üyelerini neden af ediyorsunuz,ama bir parti başkanı hapiste,bunu sormağa hakklm var.Ölsünler,gebersinler dili ile Türkiye bir aldım ileri gidemez.zaten bu dil darbeci generallerin ve derin devletçilerin dili.Hukuk devletinin dili değil.
Yanıtla (0) (0)“Geçti Borun pazarı sür merkebi Niğdeye” güzel bir söz. Başlangıçta fıtratı gereği ne yapabileceği neye yöneleceği belli olan bir anlayıştan beklenmeyecek şeyler bekleyip ve destekledikten sonra pişmanlıkla işler düzelmiyor.
Yanıtla (0) (0)