Heyecansız geçen bir propaganda sürecinin ardından Almanlar bugün yeni hükümeti belirlemek için sandık başına gidiyor. Seçimleri Başbakan Merkel liderliğindeki Hristiyan Birlik’in kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Asıl soru ise Merkel’in koalisyon ortağının kim olacağı.
KARAR / FRANKFURT
Almanya pek de heyecanlı sayılamayacak bir seçim atmosferinden sonra bugün sandığa gidiyor. Seçimin muhtemel sonuçları hakkında sayısız anket yapıldı. Son istatistiklere göre büyük partiler 2013 yılında yapılan son genel seçime göre oy kaybetmiş gözüküyor. Anketlere göre Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) yüzde 41,5 olan oy oranı, yüzde 36’lara kadar düştü. Sosyal Demokratlar (SPD) ise 2013’te bir önceki seçime göre puan kaybederek yüzde 25,7 oranında oy almıştı. Son istatistikler göre ise partinin oy oranı yüzde 22. Seçimlerde dört partinin daha meclise girmesine kesin gözüyle bakılıyor.
CDU/CSU’nun hükümetin ortağı olacağı nerdeyse kesin. Soru ikinci partinin kim olacağı. CDU/CSU, aşırı sağcı AfD ve Sol Parti ile ile koalisyon yapmayacağını açıkladı. SPD de AfD ile koalisyonun söz konusu olmayacağını beyan etti. Geriye mevcut hükümetin devam etmesi alternatifi ile CDU/CSU, Liberaller ve Yeşiller’den oluşan üçlü bir alternatif kalıyor. SPD’nin oylarının beklenenden fazla düşmesi durumunda üçlü koalisyon ihtimali yüksek görünüyor.
Seçim sandıkları 24 Eylül pazartesi saat 8’de açılacak ve 18.00’e kadar açık kalacak. İlk seçim sonuçları ise muhtemelen bir önceki seçimde de olduğu gibi saat yerel saatle 18.15’te açıklanacak. Bunlar resmi sonuçlar değil tahminler olacak. Belli sandıklardaki seçmenlere sorularak yapılan bu tahminler nerdeyse yüzde yüzlük doğruluk payına sahip. Yani kamuoyu hangi partinin ne kadar oy aldığını saat 18.15’te öğrenmiş olacak.
Almanya tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşıyor. Bu anlamda yeni hükümet bekleyen büyük bir sorun bulunmuyor. Seçim propagandaları döneminde seçmeni en çok heyecanlandıran konu Türkiye ve Erdoğan konusu olmuştu. Her ne kadar bu seçmeni heyecanlandırsa da Almanya’nın birinci öncelikli konusu değil. Yeni yasama döneminde hükümetin özellikle dijitalleşme konusunda öncelikli adımlar atması bekleniyor.
Türkiye politikaları yoğun olmasa da yine gündemde olacak. Almanya’nın büyük gazetelerinde ve Alman haber ajansı DPA’da Türkiye’nin PKK ve FETÖ hakkında tepkilerinin haklı olduğu yönünde peşpeşe çıkan haberler belki de Türkiye ile bir yumuşa politikasının ön işaretleri olarak görülebilir.
5 MADDEDE ALMAN SEÇİMLERİ
1) Koalisyonlar ülkesi
Almanya’da dört yılda bir tekrarlanan federal parlamento seçimlerinde bir partinin tek başına iktidara gelmesi için, diğer bütün partilerin toplam oy oranından fazla oy almış olması gerekiyor. Bu nedenle Almanya koalisyonlarla yönetilen bir ülke. Alman seçmenler iki oy kullanıyor. Bunların birini kendi seçim bölgelerindeki milletvekillerine veriyor. Bu yolla 299 vekil seçiliyor. Siyasi partilere verilen ikinci oyla meclise gönderilen vekil sayısı ise seçimden seçime değişiyor. Mevcut parlamentoda toplam 631 vekil bulunuyor. Bu sayı 800’e kadar çıkabiliyor.
2) Türkiye kökenli 92 aday
Federal parlamentoya girmek için yarışan Türkiye kökenli aday sayısı ise 92. bunlardan 15 kadarının seçilmesi bekleniyor. Halihazırda parlamentoda 11 Türk bulunuyor. En fazla Türkiye kökenli adayı 17 adayla Sol Parti gösterdi. Onu 16 adayla Sosyal Demokrat Parti, 13 adayla Marksist Komünist Leninist parti ve 11 adayla Yeşiller izliyor. Türklerin kurduğu Alman Demokratlar Birliği (AD-D) partisinin aday sayısı ise 15.
3) Türkler kimi seçecek?
Almanya’da toplam seçmen nüfusunun yaklaşık yüzde birine tekabül eden 720 bin Türk seçmen bulunuyor. Türk seçmenin, yüzde 64 oranında Sosyal Demokratlara oy verdiği belirtiliyor. İkinci sırayı yüzde 12’lik oy oranıyla Yeşiller ve onun ardında Sol Parti alırken, Başbakan Angela Merkel’in partisi Hrıstiyan Demokrat Birlik’e oy verenlerin oranı sadece yüzde 7. Bu seçimde ise Türk seçmenlerin sandığa mı gideceği, seçimleri boykot mu edeceği merak konusu.
4) İlk kez altı partili meclis
Son kamuoyu yoklamalarına göre, Almanya parlamentosunda İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez altı partinin mecliste yer alacağı öngörülüyor. Seçimde en yüksek oyu yine ana merkez sağ partisi olan Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Bavyeralı kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birliği’nin (CSU) alması bekleniyor. İkinci sırada açık farkla SPD yer alıyor. Meclise girmesi beklenen diğer partilerse AfD, Liberal Parti, Yeşiller ve Sol Parti.
5) Seçim gündemi sakin
Almanya’da 2005’ten beri başbakanlık koltuğunda bulunan Angela Merkel, bir istikrar sembolü olarak görülüyor. İşsizliğin ülke tarihinde en düşük seviye olan yüzde 4’lere inmesi, ekonominin seçim gündeminde geri planda kalmasına yol açtı. 2015’te ortaya çıkan mülteci krizi de kamuoyundaki sıcaklığını kaybetti. Aralık 2016’dan bu yana büyük bir terör saldırısı yaşanmayan ülkede güvenlik konusu da seçim gündeminde büyük yer kaplamıyor.
AŞIRI SAĞ ANAMUHALEFETE YÜRÜYOR
Almanya’daki son anketlere göre aşırı sağcı Almanya için alternatif (AfD) yüzde 11, Liberal Parti (FDP) ve Sol Parti yüzde 9.5 ve Yeşiller yüzde 7 oy oranına sahip. Farklı kamuoyu yoklamalarında FDP’nin AFD’in önünde olduğu görüldü. Dolayısıyla üçündü partinin hangi parti olacağı henüz kesinlik kazanmış değil. Seçimin en çok merakla beklenen sonucu da bu. Bu seçimlerle birlikte İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Almanya’da federal parlamentoya giren ilk aşırı sağcı parti olması beklenen AfD’nin anamuhalefet partisi olma şansı da oldukça yüksek.