Boğaziçi'nde Prof. Melih Bulu'ya karşı protestolar 26 gündür devam ediyor. Neredeyse tüm akademisyenler Bulu'nun atamasına karşı. Bulu bu sebeple öğretim üyesi olamıyor.
Cumhurbaşkanı'nın kararı ile Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu, koltuğa oturdu ama Boğaziçili olamadı. Prof. Bulu'ya öğretim üyesi kadrosu verilmedi. Bunun için bürokratik kurallar gereği okulun kadro ilanına çıkması, bir jürinin, Bulu'nun da bulunduğu adaylar içinden birini seçmesi ve sonra da o adayın üniversite yönetim kurulu tarafından onaylanması gerekiyor.
MELİH BULU BOŞLUKTA KALDI
Bugüne kadar rektör yardımcılığını kabul etmeyen ve her gün Rektörlüğe sırtını dönerek eylem yapan akademisyenlerin jüri üyeliğini kabul etmesi mümkün görünmüyor. Bulu'nun prosedürleri yok sayarak kendini atması durumunda ise kararın mahkemeden döneceği kesin gibi. Prof. Bulu, öğretim üyesi olmadan rektörlük görevini yürütemiyor. Sorunun çözümü ise belirsiz.
İSTENMİYORSAN DURMA
Kendisi de Boğaziçi mezunu olan Prof. Erhan Erkut, akademisyenlerin haklı tutumunu ve yönetimdeki hocaları yaklaşımı nedeniyle Prof. Bulu'nun Boğaziçi'nde görev yapmasının zorlaştığını söyledi. Erkut, Ben Melih Bulu'nun yerinde olsam bir gün durmam istifa ederim. Öğretim üyeleri seni istemiyorsa, "Ben atandım burada oturacağım" yaklaşımının çok yanlış olduğunu düşünüyorum" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan eski AK Parti Milletvekili adayı Melih Bulu, hem siyasi kimliğini hem de üniversite dışından atanması sebebiyle 2 Ocak'tan beri öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından protesto ediliyor.
GazetePencere'de yer alan habere göre, bu süreçte hiçbir akademisyen kabul etmediği için rektör yardımcılığı koltuğu boş. Tüm bunların yanı sıra Bulu, BOÜN'de öğretim üyesi de olamadı; rektörlük görevinin yerine getirilmesi için ise öğretim üyesi kadrosu alması gerekiyor. Üniversitedeki yönetim krizinin çözülmesi için tek seçenek Bulu'nun istifa etmesi gibi görünüyor.
Bulu'nun öğrentim üyesi olabilmesi için yeni bir kadro açılması ve ilana çıkılması, sonrasında başvuruları değerlendirmek üzere 5 kişilik bir jüri oluşturulması gerekiyor.
Atama için jüri raporları Üniversite Yönetim Kuruluna sunuluyor. ÜYK ise 4 dekan ve seçilmiş 3 profesörden oluşuyor. ÜYK raporları incelendikten sonra atamaya karar veriyor.
Bulu kadro alabilmek için kadro ilanı açacak jüri üyelerini seçebiliyor. Ancak üniversitede, her gün rektörlük binasını sırtını dönen akademisyenlerin jüri üyeliğini kabul etmeyeceği görüşü hakim. Ayrıca açılan kadroya çok sayıda profesör başvurabileceği için değerlendirme süreci uzayabilir.
Başvuran diğer profesörlerin atanma ihtimali de var. Atamayı yapan yönetim kurlunun başvuruları olumlu değerlendirmeyip atama yapmama olasılığı da var. Öğretim üyeleri, Bulu'nun bu süreci es geçip ÜYK'ya rağmen kadro ataması yapması durumunda ise kararın mahkemeden döneceği görüşünde.
BÖLÜM BAŞKANLARI BULU İLE GÖRÜŞMEDİ
Üniversite kulislerinden edinilen bilgiye göre Bulu, krizi çözmek için 30 bölüm başkanına e-mail atarak görüşmek istedi ancak 30 bölüm başkanı da görüşmeyi reddetti. Ayrıca Bulu'nun, öğretim üyelerinin e-mail grubuna kendini dahil ettirdiği, akademisyenlerin şikayeti üzerine gruptan çıkarıldığı da gelen bilgiler arasında. Bir dekan ise yüzlerce katılımcının olduğu bir online toplantıda Bulu'nun daha önce öğretim üyesi olmak üzere başvuru yaptığını ve kabul edilmediğini söyledi.
“BEN OLSAM 1 DAKİKA BİLE O KOLTUKTA OTURMAM”
Bidebunuizle yayınında Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olamamasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Erhan Erkut, "Üniversite milyonlarca dolarlık yurtdışı fonu alabilecek kabiliyette ancak yetkili rektör veya rektör yardımcısı olmadığı için alamıyor. Üniversitede ikinci dönemi kim planlıyor belli değil.
Yayınlarla ilgili süreçler tıkanmış durumda. Ben Melih Bulu'nun yerinde olsam bir gün durmam istifa ederim. Üniversitenin öğretim üyeleri seni istemiyorsa ve bunun için geçerli argümanlar sunabiliyorsa, 'Ben atandım, burada oturacağım' yaklaşımının çok yanlış olduğunu düşünüyorum" dedi.
BULU'NUN KARNESİ ZAYIF
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali İzzet Tekcan da bir yazı kaleme alarak, Bulu'nun geçmiş dönemde rektörlük yaptığı vakıf üniversitesindeki performansını değerlendirdi.
Bulu'nun öğretim üyesi ya da yönetici olarak bir devlet üniversitesi tecrübesi olmadığını belirten Tekcan üniversitenin Bulu döneminde Türkiye'deki 166 üniversite içinde 145. sırada, 2000 yılından sonra kurulan 95 üniversite arasında 75. sırada yer aldığını belirtti.
Verilerin alındığı YÖK raporuna göre üniversitenin aynı yıllardaki öz-kaynaklı araştırma proje bütçesinin sıfır lira odluğu görülüyor.
Bulu, üniversite kütüphanesine yayın alımı için 273 bin lira ayırırken, reklam-tanıtım için ise bunun katından fazla bütçe ayırdı.
