Darbe girişimiyle ilgili iddianameler hazırlandıkça, kahramanlık hikayeleri de ortaya çıkıyor. Başçavuş Yanılmaz’ın Denizli Çardak Havalanı’nı darbeci FETÖ’cülere kapatan mücadelesi, darbenin seyrini değiştiren o olaylar arasına girdi.
ÖZEL HABER: KENAN BUTAKIN
Denizli’de, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili açılan davanın iddianamesine giren ifadeler, FETÖ’cülerin ihanet hamlesinin nasıl bertaraf edildiğini belgeledi. Tanıkların anlattıklarına göre, 15 Temmuz saat 16:00’da eğitim intikali bahanesiyle Denizli 11. Komando Tugayı Merkez Komutanı Ziver Albay ile Adem Yüzbaşı keşif yaptı. Saat 02:00 için planlanan sözde eğitim intikali erkene alan hainler İstanbul ve Ankara’da olduğu gibi Çardak Havaalanı’nı ele geçirmek için harekete geçti. Nöbetçi Başçavuş Mehmet Yanılmaz, ifadesinde Eskişehir’deki komuta merkezinden Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın ‘havaalanlarına hiçbir uçak inmeyecek ve kalkmayacak’ şeklindeki emrinin geldiğini söyledi. Başçavuş Yanılmaz’ın anlattıklarına göre bundan sonra yaşananlar şöyle: Havaalanına yapılacak intikalle ilgili Hava Meydan Komutanı Albay Aydoğan ile Başçavuş aydınlatma sistemi ve uçaklara yol gösteren TACAN isimli cihazı kapattı. Diğer sistemler de etkisiz hale getirildi. Böylece havaalanını köreltildi.
UÇAKLAR BURAYA İNMEYECEK
Saat 01:15 sıralarında Denizli Tugay Komutanlığı’ndan Albay Erol Akman 12 araçla nizamiyeye geldi. Akman 10 dakika içerisinde uçak inişi olacağını ve Ankara’ya gideceklerini söyledi. Başçavuş Yanılmaz, Birleşik Hava Harekat Merkezi’nden (BHHM) izin alması gerektiğini söyledi. Gelen emir netti: ‘İşbirliği yapmayın, pasif direnişte olun.’ Bu sırada FETÖ’cü bir Kurmay Albay uçakların inmesi için havaalanının hazırlanması talimaitanı verdi. Yanılmaz “Komutanım rütbece ve yaşça benden büyüksünüz, tugayın gelmesi, uçakların buraya gelmesi doğru bir davranış değil. Uçaklar buraya inmeyecekler” karşılığını verdi. Yanılmaz, havaalanına giren darbeci Albay Akman ve beraberindekilere Astsubay Musa Karaçobanı refakatçi olarak verdi. Karaçoban cuntacıları benzinliğin yanına götürerek oyaladı. Başçavuş Yalmaz arayarak “İstihbarat topla. Onları oyala” talimatı verdi. Nizamiyeye dönen Karaçoban Mehmet Başçavuşu “Senin hava trafikçi olduğunu öğrenirlerse, baskı yaparlar” diyerek uyardı.
Yakalanmamak için ortadan kaybolan Mehmet Başçavuş sonrasında yaşananları şöyle anlattı: Akaryakıt istasyonu ve eski uçuş kulesine gittim. Saklandım. Aldığımız önlemler güneş doğunca işe yaramayacaktı. O sırada saat 03:00 sularıydı. Daha sonra önce piste araçları çektim, ardından yakıt deposunun nasıl boşaltılacağını Ulaştırma Komutanı’nı arayarak öğrendim ve 11 bin 605 kg uçak yakıtını araziye boşalttım. Ancak uçakların inebileceği acil bir pist vardı. Çardak İlçe Emniyet Amiri’yle konuştuktan sonra oraya da sivil araçları yerleştirdik. Böylece uçakların inme imkanını ortadan kaldırdık. Termal kameracı tugay ekibinin yönünü nizamiyeye çevirdiğini söyledi. Bunun üzerine yakıt tankerini nizamiyenin önüne çekerek tugay personelinin çıkışını engelledim. Erol Albay, herhangi bir erin rahatsız olması durumunda, sorumluluk alıp almayacağımı sordu. Ben de ‘İhtiyaç duymaları durumunda çiti araçlarıyla devirip çıkabilirsiniz’ dedim. Erol Albay, mevzi alınca, bütün havacı personeli birlik dışına çıkardım.”
ŞALTERİ DAHİ BULAMADILAR
Başçavuş Mehmet Yanılmaz’ın organize ettiği direniş nedeniyle Çardak Havaalını’nda şaşkına dönen cuntacı Albay Erol Akman ve beraberindekiler havada tur atan iki kargo uçağını indirmek için elektrikleri açmaya çalıştı. Ancak her girişimleri bertaraf edildi. Havaalanında Çardak Kaymakamlığı’na bağlı olarak görev yapan sivil meteoroloji personeli İbrahim Uysal da darbecilerin baskılarına rağmen elektrik şalterinin yerini söylemedi. Sonuç olarak darbecilerin uçakları piste inemeyince geri dönmek zorunda kaldı.