Liyakatsizlik ve beceriksizlik koronanın suçu değil
Kovid-19 felaketinin sonucunda nasıl bir dünya kurulur şimdiden bilmek mümkün değil belki ama, virüsün gerek küresel, gerekse ulusal ölçekte zaten var olan yönetim krizlerini daha görünür hale getireceği kesin.
Bugün itibariyle baktığımızda ortada yeni bir durum yok. Kovid-19 var olanı sadece ifşa ediyor o kadar...
Türkiye gibi yönetim yapılanmasının daha çok devletin kutsallığı üzerine bina edildiği ülkelerde, devletçi ideoloji hayatın her alanını kontrol eden bir nitelik arz etmektedir. Esas itibariyle bu zihniyet yapılanmasının en bariz özelliği “devletle halkı kaynaştırma” şeklinde formüle edilen popülist söylemle devletçi ideolojinin tahkimini sağlamasıdır.
Öyle ki “beka” söylemiyle güçlendirilen bu kutsal devlet mitolojisi; bütün ‘dış güçler’i, uluslararası lobileri ülkeden kovmada ve yerli işbirlikçilerinin sesini kısmada en etkili yöntemdir. Artık hem yerli ve milli, hem de davanın bir neferi olabilmek için kutsal devlete, lidere sadakat ve itaat esastır.
Günümüzde ağırlıklı olarak popülist liderlerin otoriter yöntemleriyle işleyen devlet aygıtı, epey bir süredir kitlelere şirin gözükmek için bütün iletişim kanallarını kullanıyordu. Ancak küresel Kovid-19 salgını, popülizmin masallarının cazibesini soldurmaya başladı. Gördük ki kitleleri hamaset söylemiyle efsunlayan karar alıcıların hataları, en güçlü göründükleri anda bile ne kadar güçsüz ve yetersiz olduklarını ortaya çıkarmış bulunuyor. Ayrıca toplum nezdindeki inandırıcılıklarını da giderek kaybediyorlar.
Kabul etmek gerekiyor ki küresel salgın, Türkiye’de de kutsal devlet anlayışıyla işleyen yönetim aygıtının kurumsal yapıları nasıl tahrip ettiğini net olarak ortaya çıkarmış bulunuyor. Kovid-19 musibetiyle birlikte bir kez daha farkına vardık ki dış politikadan milli eğitime, ulusal güvenlikten gıda politikalarına kadar her alanda adeta bir kriter haline gelen liyakatsizliğin ülkeyi nasıl dar bir koridora hapsettiği bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermiş buluyor.
Çünkü karşımızda liyakatin, kabiliyetin ve becerinin değil, sadakatin, itaatkar kulların ödüllendirildiği hazin bir tablo var. Bu yüzden kimse başarısızlıklarından dolayı kendisini kötü hissetmiyor, yeter ki itaatte kusur etmesin...
Eğer bir ülkede devlet aklı liyakate itibar etmeyen bir zihniyet yapısıyla malul durumdaysa, hukukun üstünlüğünün değil, yönetim erkinin kararları baskın hale gelmeye başlamışsa, karar alıcılar kendilerini hukuk kurallarıyla bağlı hissetmiyorlarsa o ülkede herkesin başına her şey gelebilir.
Zaten siyasal düşüncenin temel metinleri de bize, her şeyin tek elde toplandığı yönetim biçimlerinin makbul bir yönetim olmadığını söylemektedir. Örneğin Romalı düşünür Cicero Yasalar Üzerine adlı eserinde der ki: “Perslerin en adil ve en bilge kralı olan Cyrus’u bile getirip halkın başına (önceden de belirttiğim gibi, halk demek devlet demek) kral yapsanız, yine de, bana göre, her şeyin tek adamın isteğine ve emrine bırakıldığı bu yönetim biçimi en arzu edilen biçim olmazdı.”
Şimdi küresel salgının aciliyet kespeden atmosferi bize bir gerçeği öğretti, kutsal devlet mitolojisinin o kadar da matah bir şey olmadığını... Herhalde şu saatten sonra insanlar “varlığım Türk varlığına armağan olsun” tesmiyesiyle yüceltilen devletten ziyade, zor günlerde derdine çare olan, çözüm üreten, sorgulanabilir, hesap verebilir devleti tercih edecektir. Bu arada, olağanüstü şartların zorunluluk haline getirdiği bazı önlemlerin fırtına dindiğinde toplumsal anlamda bir uysallık alışkanlığı oluşturabileceğini de dikkate almak gerekiyor. Evet bu atmosferin daha itaatkar bir toplum oluşturma riski elbette var, ama unutmayalım ki bu küresel salgın aynı zamanda mutlakıyetçi yönetimlerin çaresizliğini de ifşa etmiş oldu. Çünkü bütün ‘büyüklük’ taslamalarına, ‘lider ülke’ hayallerine rağmen, maske dağıtımından kendi halklarının günlük zaruri ihtiyaçlarını karşılamaya kadar her alanda nasıl bir çaresizlik sergilediklerini hep birlikte seyrediyoruz...















Yazı yazmak.koşmak ,yurumek,çiğnemek,Konusmak,merdiven cikmak,inmek,hatta araba kullanmak,isitmek Beyin faaliyetleri degildir.öğrenilmiş alişkanliklardır ..
Yanıtla (0) (0)İlker bey liyakatsızlık apaçık ortada değil mi?
Yanıtla (0) (0)ABD,Fransa,İngiltere,,Almanya,İtalya ,İspanya...Bütün bu ülkeler de liyakatsızlık sebebiyle mi bu kadar kayıp veriyor acaba?
Yanıtla (0) (0)yuh denir başka ne denebilirki.. göz vardır görmez kulak vardır duymaz bari vicdanin sesine kulak ver. biz nerede yasiyoruz sen nerede yasiyon anlamadim hangimiz dünyada hangimiz marsta yaşıyoruz bilemedim. boşver sn yazar o modası geçmiş teorileri. biz de okuduk felsefeyi bırak da halkın sesine kulaklarını aç..Cidden yaşam gezegenlerimiz farklı.. yani aynı ülkeyi geçtim aynı arz üzerinde bile değiliz..
Yanıtla (0) (0)Sayın OcaktanEleştiride liyakat üzerinden iktidarı eleştirilerinizin inatla sürdürülmesi zannederimki özellikle Tayyip Erdoğan' a olan inatlaşmanızdan kaynaklanıyor.Yıllrdır izlediğim siyasi yazılar yazanların bir şekilde iktidar nimetlerinden faydalanma yollarının tıkanmasından oluyor.Son aylarda caz üzerine yazdıklarınız azda olsa sizi siyasi saplantılarınızdan uzaklaştırıyor.Bu çabalarınızın mevcut muhalefeti toparlamaya yeteceğini zannetmiyorum.Bunlardan ne köy olur ne kasaba.
Yanıtla (0) (0)Cevdet bey Bayburt’a gelmedi maske.
Yanıtla (0) (0)“insanı yaşat ki devlet yaşasın” deniyor. yanlış bir söz. fikir dünyamızı kimin söylediği belli olmayan böyle ne idüğü belirsiz sözler işgal etmiştir. devleti yaşatmak ana kriter ve nihai amaç olarak alındığında “insanı öldür ki devlet yaşasın” mantığını da kabul etmek gerekir. nitekim osmanlı’nın kardeş katli mezbahanesinde yapılan budur.
Yanıtla (0) (0)ağa kurumsal düzeni sevmez. çünkü gönlünce harcayamaz. saçıp savuramaz. kurumsal düzende insanları minnet altına sokamaz. ağa şeffaflığı sevmez. çünkü indıragandi yapamaz. hesap sorulabilen kişi zaten ağa olamaz. ağa kokuşmuş egosunu ayakta tutma adına kurumsal yapıyı tahrip ve nihayetinde yokeder. ağalık düzeninde adalet yoktur. ağanın tercihleri vardır. kimi suç gruplarının üzerine asla gidilemez. gidilmez. şekil 1a da olduğu gibi.
Yanıtla (0) (0)SÖYLEDİĞİNİZ ŞEYLERE SİZ İNANIYOR MUSUNUZ? SADECE üzerinde güneş batmayan ülke olan ingiltereye 250 bin cerrahi maske gönderildi.Her şey tedricen kardeşim.Allahın kanunu budur.
Yanıtla (0) (0)muhterem mehmet bey, nasıl müdafaa etmiştiniz seneler evvel bir bursa ziyaretinde mensub bulunduğunuz partinizi. mebus değildiniz o vakitler,belki tekaüddünüz. hafızadır hem beşer hem şaşar efendim. akşam gazetesindeydiniz. ziyaretinizde muhterem faruk bey mevcud idi, bakandı. o istişarede dahi hep lafımıza tenkid fikri beyanlar olmuş idi. efendim, bakınız nerelere geldi hadiseler. o senelerde ifade ettik anlatamadık. lakin bugün siz dönmüş şimdi ifade buyuruyorsunuz. çok geç hazred çok geç. muhabbedle kalınız. yazımızı idrak eden herkese afiyet dileriz...
Yanıtla (0) (0)Anladığım kadarıyla sayın yazar Avrupa ülkelerinden bahsediyor! Ülkemiz her şeye rağmen iyi durumda. Çünkü artık Tanzanya ile değil Avrupa ile mukayese ediliyor.
Yanıtla (0) (0)Kendinizi bulunmaz Hint kumaşı mı sanıyorsunuz?
Yanıtla (0) (0)DÜN ECZANEDEN AİLENİN TÜM FERTLERİNE MESAJ GELDİ VE MASKELERİMİZİ ALDIK.
Yanıtla (0) (0)AKP virüse karşı bir beka meselemiz var diyerek oy isteyecek.
Yanıtla (0) (0)Oysa sen ne liyakatlı bir gazeteciydin Ocaktan. Kıymetini hiç bilmediler hiç. Halbuki ilanihaye seni yanlarında taşıyacaklardı. Değerli fikirlerinden yararlanacaklardı. O zaman virüsü de kontrol altına alırlardı. ABD'de, Avrupa'da olduğu gibi ülkemizde de hiç ölen kalan olmazdı değil mi. Fetönün de hakkından gelirlerdi. PKK yı da bitme noktasına getirirlerdi. Kıymetinizi ( Gül, Babacan, Davutoğlu, Beki ...)bilmediler vesselam
Yanıtla (0) (0)Sizin kanal Fox TV'de Portakal Amerika'dan bağlanan muhabire Koskoca Amerika'da 'süper güç' diyoruz. Maske mi yok adamlarda?" şeklindeki sorusuna, "(Amerika'da) Çünkü maskeyi en başta depolayanlar var. Bu işi bir gelir kapısı olarak görüp binlerce kutu maske alıp depolayanlar var. Maskeyi internet üzerinden satmaya çalışanlar vardı. O yüzden sıkıntı yaşanıyor. Ben haftada bir kere markete gittiğimde eczaneye 'Maske var mı?' diye soruyorum. 'Henüz yok' diyorlar. Kendi hastanem maskemi tedarik ederdi. Onlar da maske veremiyor artık" dedi. Kutsadığınız Amerika, Avrupa'nın durumu bu.
Yanıtla (0) (0)İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın. İnsanı yaşatmak için adalet, kaynakların adil paylaşımı, düşünce ve ifade özgürlüğü, vd...
Yanıtla (0) (0)Şiarım Milleti ebed müddet diğerleri geçicidir.
Yanıtla (0) (0)Mehmet beyin her derdi şifa bulsa "Türklük" den gelen derdi dermansız kalacak gibi görünüyor. Ne diyelim derdi veren kadir mevlam dermanını da verir inşallah. İdeolojik bakış açıları her vakit insanın bir tarafını karartıyor.devleti kutsamak tabiki doğru bir zihin dürtüsü değil , Ama Anadolu coğrafyasında yaşayan halkın ( Türk milleti demedim hatırı için) geçmşine bakarsan ve bu coğrafyanın dışında kalanların bu gün yaşadıklarını da görebilirsen "varlığım türk varlığına armağan olsun"un nasıl bir duygu ile söylendiğini belki anlayabilirsin az biraz empati diyorum.selamette kalınız
Yanıtla (0) (0)Tam da 'büyük' ve 'lider ülkenin maske sorunundan bahseden yorum yazacaktım ki siz de son cümlenizde bahsettiniz.Şu veya bu derneğin ,kuruluşun yardımıyla uğraşacağınıza şu maske meselesini bir halledin demek gerek güçlü ülkenin güçlü liderine.
Yanıtla (0) (0)Koyun çok olunca "çoban" kendini "ağa" zannedermiş (ben uydurdum). Koyun sürüsü büyüdükçe çobanın kontrolü zorlaşır ve bunun için birkaç çomara ihtiyaç duyarmış. Komşu ülkemizin komşusu olan bir yerde böyle bir sürü ve çoban varmış. Kendini herşeyin sahibi zanneder ve "kendim ve şahsımın aldığı kararlar" diyerek yönetmeye çalışırmış. Hatta suyun öteki tarafına konforlu geçmeye çalışan kuzucukların yeminden keser, geçmeyenlerin bile iaşesini kısarmış. Sürü psikolojisinden farklı davranan canlıları ise bir bir bertaraf edermiş. Sonra bir gün çobanın çomara vereceği erzak bitmesin mi..eyvah eyvah
Yanıtla (0) (0)şu korona günlerinde devletimizi yönetenlerden allah razı olsun.güven yüzde 55.8 e yükselmiş.
Yanıtla (0) (0)İmamoğlu %58 oy aldı.
Yanıtla (0) (0)Maalesef son150 yıldır bu düzen böyle aslında 1699 yılı dönüm noktası 1683 viyana bozgunu da liyakatsizliğin neticesiydi.
Yanıtla (0) (0)Çobanler dirr gayrıı ülenn Çip icad oldı bize iş galmadu...
Yanıtla (0) (0)hep boyle güzel yazılar yaz mehmet bey
Yanıtla (0) (0)Hangi ülkeden bahsedildiğini anlayamadım.
Yanıtla (0) (0)En alttaki ilk yorumcuya: Nöbetçi trol olarak her gece yarısı sonrası ilk yorumları yazmak için kendini heder etme. Oku, bir şeyler öğren. Efendilerini aklamak için çırpınman beyhude.
Yanıtla (0) (0)İstifa tek taraflı bir kurumdur. Onu da beceremiyorlar.
Yanıtla (0) (0)Bir maskeyi gönderemeyen neyi becerebilir ki? Bugün 8. gün.
Yanıtla (0) (0)Her yer güllük-gülistanlık, Türkiye kötü ! Bıktık-usandık. Her gün yazı yazmak zorunda mısınız ?
Yanıtla (0) (0)Dogruya dogru, aldılar bizim vergilerimizi zamanında, yandasa para kazandırmak icin fazla bile fazla fazla hastane yaptılar. O da bugün işe yaradı iyi kötü, ama onun dışında millet yardım beklerken anca , kolonya, maske dagıtıcam deyip onu bile yapamayan bir devlet var.Almanya da arkadasımın dükkanı bir ay kapalı kalacagı icin 25 euro para verdi devlet. Bizim devlet deprem afet vergileriyle duble yol yaptı, ama nedense onuda parasını hergun tekrar tekrar cebimizden ödüyoruz.
Yanıtla (0) (0)inançlı insanlar meydana gelen hadiseleri değerlendirirken dinim ne diyoru epeydir düşünmüyor.ayet,hadisle anlatsanız da kifayetsiz kalıyor.DİNİM BU KONUDA NE DER ÖNEMİNİ KAYBETTİ.onun yerine partim,liderim ne diyor aldı..yazık yazık..evrensel hukuktan hiç bahsetmeyeyim...onun zırcahili zaten bu gibiler..
Yanıtla (0) (0)Mehmet bey,siz olaylara %1-2 lik kesimin bakış açısıyla bakıyorsunuz.Erdoğanın böyle bir şansı yok.Metropoll anket sonucuErdoğana güven%55,8 bu küresel ekonomilerin çöktüğü bir dönemde duyulan güven.Bu günlerde geçecek.
Yanıtla (0) (0)Bu troller ysklar ulke elinizde biraz enerjinizi de yunetmeye insanlarin sorunlarini cozmeye harcasaniz diyorum bakin mesela Devlet bankalari esnafin neredeyse yariya yakinina kredi vermedi. Hadi gidin reise soyleyin bir ise yarayin isini gucunu kaybetmis ailelere yardim edin suanda aclar. O ahlaksiz İlçe il baskanlarina belediyelerinize soyleyin herkese yardim etsinler sadece Akplilere telefon etmesinler yardim icin Listeyi uzatiyim mi??? Hadi gidin reise bunlari soyleyin burda size ekmek yok Bari bir ise yarayin burda millete laf yetistirmek size birsey kazandirmaz. Zaten zeka yetmiyor ki
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar siz milletvekilliği yapmismiydiniz
Yanıtla (0) (0)onca başarımızı.....bir maskeye indigediniz ya hel olsun valla,,,,,,bunların gözüne vefa semtini olduğu gibi soksan görmezler,,,,,vefa lütfen,,,,,vefa,,,,,ne ara bu hale geldiniz,,,,,,,,,behlül
Yanıtla (0) (0)Ülke öyle bir çıkmaza sokulduki,kurunun yaninda yaşda yanıyor,ve daha da kötü yanacak,halâ yüzde 35 civarında koyun sürüsü var,allahın beyin vermediği,bir serçenin beyni kadar verdim onunla yetin dediği,kaçınılmaz sonu bekliyeceğiz mecbur
Yanıtla (0) (0)kendi halkının diye yazılması söylenmesi gereken bir kelimeyi (halklarının) olarak yazılması bilinçlimi kullanılmakta? şayet öyle ise bu dili hdp. de kullanıyor bunu bilesin.
Yanıtla (0) (0)kutsal olan insandir. devlet insanlarına hizmet eden kurumlardan oluşur. devleti kutsayan toplumlar kendilerini ezik hissederler.
Yanıtla (0) (0)Hoca susup trollermi konuşsun? Efendine o kadar itaatkar olma, geriye bir bak kimler trenden atılmış.
Yanıtla (0) (0)Hoca başka şey bilmiyorsan sus ya hu...
Yanıtla (0) (0)