Modern Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Adalet Ağaoğlu doğumunun 95’inci yılında 2018’de fahri doktora unvanına layık görüldüğü Boğaziçi Üniversitesi tarafından anıldı. Vefatından dört yıl sonra yazarın 28 kitaplık külliyatını yeniden okura sunmak üzere yola çıkan üniversitenin bir süredir atıl olan yayınevi de Ağaoğlu ile yeniden doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, ilk etapta ‘Ölmeye Yatmak’, ‘Bir Düğün Gecesi’, ‘Hayır...’ ve ‘Dert Dinleme Uzmanı’ romanlarını okura sundu.
SALİHA SULTAN
Modern Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Adalet Ağaoğlu doğumunun 95’inci yılında 2018’de fahri doktora unvanına layık görüldüğü Boğaziçi Üniversitesi (BOÜN) tarafından kapsamlı bir etkinlikle anıldı. Etkinlikte, 2000 yılında kütüphanesini, eserlerinin gelirini, arşivini BOÜN Vakfı’na bağışladığı bilinen yazar Ağaoğlu’nun eserlerinin yeni baskıları da katılımcılara tanıtıldı. 23 Ekim 2020’de vefat eden Ağaoğlu’nun 28 kitaplık külliyatını yeniden okurla buluşturmak üzere yola çıkan BOÜN Yayınları, ilk etapta ‘Ölmeye Yatmak’, ‘Bir Düğün Gecesi’, ‘Hayır...’ ve ‘Dert Dinleme Uzmanı’ romanlarını yeniden raflara kazandırdı. BOÜN Albert Long Hall’de gerçekleşen etkinlikte ayrıca, yazarın daktilosundan yazı masasına, koltuğundan kalemine birçok kişisel eşyasının yer aldığı mini sergi ziyaretçilerle buluştu. ‘Nerede Yaşadığımı Biliyorum-Adalet Ağaoğlu ve Zamanı Aşan Karşılaşmalar’ panelinde ise BOÜN Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Usluer moderatörlüğünde, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat ve BOÜN Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Cihat Arınç konuşmacı oldu. Etkinlik sonunda yazarın ‘Fikrimin İnce Gülü’ romanından Tunç Okan tarafından 1993’te beyazperdeye uyarlanan ‘Sarı Mercedes’ filminin de gösterimi yapıldı.
‘BOÜN YAYINEVİ DE ONUNLA YENİDEN DOĞDU’
Yaşamı boyunca 65 yılı aşkın bir süre edebiyat ve tiyatro alanında birçok üretimde bulunan Ağaoğlu Türkiye tarihi, kültürü ve edebiyatının bir panoramasını çizdiği eserleri ile anılıyor, çağdaşlarını ve kendisinden sonra gelen nesilleri etkileyen bir kalem olarak adı yaşatılıyor. BOÜN’ün ‘Adalet Ağaoğlu Boğaziçi Üniversitesi’nde Yeniden Doğuyor’ başlığı ile gerçekleştirdiği etkinlikte konuşan Boğaziçi Yayınevi Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. Berat Açıl, ilk olarak “Her ne kadar bu başlığı kullansak da aslında BOÜN Yayınevi de bugün Adalet Ağaoğlu ile yeniden doğuyor diyebiliriz” ifadeleri ile, yazarın kitaplarını ilk kez okura sunmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. Bir süredir atıl durumda olan yayınevinin ‘Ağaoğlu Serisi’nde yazarın bütün eserlerini okura sunacakları bilgisini aktaran Açıl, yayınevinin ayrıca İngilizce ve Türkçe yapacağı diğer yayınlar ile üniversitenin Türkiye’ye ve dünyaya vermek istediği mesajın sözcüsü olacağını vurguladı. “Yayınevi yeni yayın dönemine Ağaoğlu gibi güçlü bir isimle başlaması yayınevine yeniden ivme kazanacaktır” diye konuşan Açıl, kitapların okurla buluşmasında emeği geçenlere ve yazarın ailesine teşekkür etti.
‘ESERLERİ ÇOK DAHA GENİŞ KİTLELERE ULAŞACAK’
BOÜN Rektörü Prof. Dr. Naci İnci de, Ağaoğlu’nun eserleriyle toplumun derinliklerine ışık tutmuş bir yazar olduğu görüşünü aktararak, “Eserleri sadece birer ebedi yapıt olmasının ötesinde toplumsal ve bireysel dönüşümlerimize birer rehber niteliğindedir. Edebiyatımıza ve bizlere zengin bir miras bırakmıştır” dedi. İnci, Ağaoğlu’nun eserlerinin yeniden okura sunulmasına dair düşüncelerini ise “Kültür ve sanatın toplumlar üzerindeki kritik öneminin bilincindeyiz. BOÜN Yayınevi bu misyonumuzun bir parçasıdır. Ağaoğlu’nun eserlerinin çok daha geniş kitlelere ulaşacağına ve gelecek nesiller tarafından da ilgi ile okunacağına gönülden inanıyorum” sözleriyle ifade etti. Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, Dr. Şerif Eskin, Dil ve Edebiyat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Üzeyir İlbak, Erdem Yayınları Sahibi Melike Günyüz gibi birçok ismin de katıldığı etkinlik sonunda Ağaoğlu’nun eserlerinin yeni baskısı konuklara hediye edildi.
ERDOĞAN’A O ŞİİRİ AĞAOĞLU OKUTTU
Panelde konuşan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat’ın anlattıkları ise yazar Ağaoğlu’nun yaşamının bilinmeyen yönelerine, kişisel dostlularındaki inceliklerine ışık tuttu. Rektör Eronat, Ağaoğlu ile tanışmadan önce Boğaziçi Üniversitesi’ne giderek kendisinden iz aradığını, yazar hakkındaki ilk doktora çalışmasını kendisinin yaptığını belirterek, “Türk ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından birini çalışmış olmanın mutluluğunu yaşamaktayım” dedi. Daha sonra yazarla tanışma şansı bulduğunu aktaran Eronat, “Lise defterlerine güncelerini tuttuğu biliyordum. Tanıştığımızda hala tutup tutmadığını sordum ve çantasından bir lise defteri çıkardı. Daha sonra ‘Artık sizi evime bekliyorum’ dedi. Sonrasında ailemle birlikte artık evine gittim ve kendisi ile röportaj yaptım. Kendisinin değerli bir insan olduğunu orda bir kez daha gördüm, bir yazardan ziyade misafirperver bir ev sahibi gibi bize hizmet etti. Çok güzel bir sohbet oldu benim için özgün bir kazanç oldu. O röportaj ‘insan ve Eser’ adlı bir kitaba dönüştü.” Eronat, ilerleyen yıllarda Ağaoğlu ile dostluğunun pekiştiğini belirterek, şu anektodu aktardı: “2010 yılında o zamanki Başbakanımız, şimdiki Cumhurbaşkanımızın fahri danışmanı olan yazar Ağaoğlu, beni aradı. ‘Sayın Başbakan Diyarbakır’a gideceğini söyleyince aklıma sen geldin Kamuran. Sen gelince Cahit Sıtkı Tarancı geldi. Ve sayın Başbakana ‘Memleket İsterim’ şiirini okumanızı isterim dedim’ dedi. Dolayısıyla bu şiir de o şekilde sayın Erdoğan tarafından Diyarbakır’da okunmuş oldu.” Eronat, konuşmasında Ağaoğlu’nun romanlarını değerlendirerek, “Tabuları yıkan bir isimdi. Birbirinin tekrarı kitaplar yazmamıştır. Postmodern nitelikleri de olan, simge ve sembolleri güçlü kullanan, insanları iyi tahlil eden bir yazardı” değerlendirmesinde bulundu.