KARAR yazarı, şair Ömer Erdem’in büyük Türk şairi Sezai Karakoç ile tanıklıklarını anlattığı ‘Günler Çözüldükçe’ denemeleri Everest Yayınları’ndan çıktı. Kitaptaki 27 denemede şairle olan anılarını, onun şahsiyeti üzerine gözlemlerini ve şiiri hakkındaki değerlendirmelerini içi içe geçirer Erdem, çok katmanlı bir Karakoç anlatısına imza atıyor.
SALİHA SULTAN
KARAR yazarı, şair Ömer Erdem’in şair Sezai Karakoç ile tanıklıklarını anlattığı ‘Günler Çözüldükçe’ denemeleri Everest Yayınları’ndan çıktı. Erdem, yeni kitabında 2021’de Hakk’a yürüyen Karakoç’un yanında geçen günlerini birer birer çözüyor, çözümlüyor. Karakoç’u ‘geçmiş günlerinin en vazgeçilmez ve etkili şahsiyeti’ olarak niteleyen Erdem, şairle anılarını, şahsiyeti üzerine gözlemlerini ve şiiri hakkındaki değerlendirmelerini içi içe geçirerek çok katmanlı bir Karakoç anlatısına imza atıyor.
Erdem’in ‘şiirden hayata açık dalışlar’ yaptığı kitabında ‘Günler Çözüldükçe’, ‘Sezai Karakoç ile Tanışmak Ya da Yol Ortasına Düşmüş İri Bir Taş’, ‘Samanyolu Bahtı’, ‘Yoksulluk Yoksulluk’, ‘Fotoğrafın Sonsuz Flu Netliği’, ‘Aşk’, ‘İlginç Karakterler Ormanı’, ‘Bu kuklaların kukla olmadığı besbelli’, ‘Sezai Karakoç’un İstanbul’u’, ‘Şehrin Aynası’, ‘Ölmeden Önce Dirilmek’, ‘Büyüyüp de çocuk kalmak tehlikesi’, ‘Merhamet Olarak Sınanmak’, ‘Siz Biz Onlar’, ‘Şiir Günlük Konuşma Dilimiz’, ‘Yağmur Biter Sesi Bitmez Çatıda’, ‘Kahramanlıklar Çağı’, ‘Fırtına Öncesi Anıtları’, ‘Cinlerin Düğünü ya da’, ‘Şiirin Tekrarından Hayatın Derinliklerine’, ‘Tarihen Asmalarında Kırağı’, ‘Dokuz Şehir İçin Diriliş’, ‘Modern Bilinç Arada Özne’, ‘Doğunun Yedinci Oğlu ya da Erken Bir Paralaks’, ‘Gizli bir yapı taşından ders okudum ben’, ‘Sezai Karakoç Şiirinin Ateşten Modernlik Parantezi’, ‘Modern Türk Şiirinde Sezai Karakoç Açıklığı’ başlıklı 27 deneme yer alıyor. Erdem, her bir denemesinde aynı zamanda modern şairin arayışlarına da ayna tutuyor.
‘HAYATIMDAKİ İNKILAP’
Kitapta ‘Günler Çözüldükçe’ adlı ilk denemesinde, Karakoç’la karşılaşmadan önce ‘arayışları’ olduğunu vurgulayan şair Erdem, tanışma hikayesini ise şu cümlelerle aktarıyor: “On yedi yaşıma kadar kendimin etrafında bir insandım. Ondan sonra ise kendisini bulmuş bir şahsiyetle dönmeye başladım. Hayatımdaki inkılap nitelemesi abartı da değil. Böyle insanlar başta şifalı memba sularının sessizce sızması gibidir topraktan. Değerlerini ve farklılıklarını yaşadıkça anlarsınız. Bu, her yönden ilginç olduğu kadar zengin, kıymetli fakat bir o denli de zor karakterle hünüz en zayıf, belki en saf zamanlarımda buluştum. Güçlü ve baskın olan oydu. O çağırmadı başta beni. Kitaplarını yazdıklarını okuyarak ben ona gittim. Lakin her yazı, her kitap gizli bir çağrı değil midir? O yüzde olacak, ilk karşılaştığımızda ‘Sen de nereden çıktın?’ gibi bir hava yaşanmadı. Olması gereken buydu. ‘Keşke hepimiz birbirimizle karışlaşabilsek’ duygusu hakimdi.”