Prof. Dr. İsmail Kara’nın cumhuriyet ve din ilişkisini masaya yatırdığı üç ciltlik ‘Resimli Cumhuriyet Din Kitabı’ Dergâh Yayınları’ndan çıktı. 70 başlık altında konuyu irdeleyen eser 100 yaşındaki Cumhuriyet’in ‘dini röntgenini’ çekiyor.
SALİHA SULTAN
Prof. Dr. İsmail Kara’nın Cumhuriyet devrinde dinle alakalı meselelerin bütününü ele aldığı bugünü ve geleceği hesaba katarak bütün süreçleri kuvvet ve zaaflarıyla değerlendiren ilk büyük çalışma niteliğindeki ‘Resimli Cumhuriyet Din Kitabı’ eseri yayımlandı. Prof. Dr. Kara, Dergâh Yayınları tarafından özel baskıyla okura sunulan üç ciltlik dev eserinde Cumhuriyet ile din meselesini 70 ayrı başlıkta masaya yatırıyor. Kitaptaki makalelere çoğu Prof. Dr. Kara’nın kendi arşivinden olan, 850 civarında çoğu nadir kıymetli görsel Kara’nın tafsilatlı yorumlarıyla eşlik ediyor. Eserinde Cumhuriyet döneminin ilk gününden bugüne bütün tartışmalarını irdeleyen Prof. Dr. Kara, laiklik mevzuatından başlayarak, yüz yıl boyunca laikliğe yapılan yorumları, uygulamaları derleyerek, laiklik tartışmalarını tetikleyen hataların da altını çiziyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘dini’ yönünü, dini kurumlarla, tarikatten cemaate bütün dini gruplarla ilişkisini ve din politikalarını tek eserde bir araya getiren Prof. Dr. Kara, akıllardaki sorulara resmi belgelerden basın haberlerine, tarihi kayıtlardan nadir görsellere çok katmanlı veriler üzerinden ışık tutuyor. Eserinde mütedeyyin halkın endişelerini, devlet kurumlarıyla, cemaatlerle ve tarikatlerle ilişkilerini de değerlendiren Prof. Dr. Kara, yüz yıllık Cumhuriyet’in ‘dini röntgenini’ çekiyor.
CEVABI YILLARDIR ARANAN 70 SORU
Prof. Dr. Kara, üç ciltlik nadide çalışmasında Cumhuriyet ve din meselesinde son yüzyıldır yapılan bütün tartışmalara sahne olan soruların cevaplarını arıyor. Dinle, diyanetle, dinî düşünce ve dinî hayatla alakalı meselelerde Cumhuriyet idaresi ve ideolojisi Osmanlı son döneminin bir devamı mı yoksa bir kırılma ve sapmaya mı işaret ediyor? Lozan sonrası Milli Mücadele ruhundan bir kopuş mu? Laiklik mevzuatı ve uygulamaları bugün dahil, bir asırlık Cumhuriyet tarihi boyunca niçin ısrarla muğlak ve müphem bırakıldı? İmam Hatip Okulları, İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı ‘dinî’ kurumlar mı yoksa laik müesseseler mi? Dindarların, mütedeyyin insanların, İslâmî endişe sahiplerinin tepkileri, yorumları, muhalefetleri, kabulleri, sisteme dahil oluşları nasıl, hangi düşünce ve tekniklerle ortaya çıktı ve nereye doğru seyretti? Prof. Dr. Kara, bütün bu asırlık mühim ve hayatî soruların ve daha onlarcasının hikâyelerini, problemlerini ve çözüm tekliflerini okurun gözleri önüne seriyor.