Evliya Çelebi’nin ilk seyahatine odaklandığı kitabı okurla buluşan Samet Altıntaş: Seyahatnâme’yi Bursa gezisine borçluyuz

Evliya Çelebi’nin ilk seyahatine odaklandığı kitabı okurla buluşan Samet Altıntaş: Seyahatnâme’yi Bursa gezisine borçluyuz

‘Seyahatnâme’nin yazarı Evliya Çelebi’nin gezginlik kariyerinin ilk adımlarının fotoğrafını çektiği ‘Evliyâ Çelebi’nin İlk Seyahati’ kitabı okurla buluşan yazar Samet Altıntaş: “Arkadaşı Okçuzâde Ahmed onu Bursa gezisine davet etmeseydi Çelebi, belki de sadece İstanbul şehir tarihi ile sınırlı bir dağarcığa sahip olacaktı. İçindeki seyahat arzusuyla Bursa’da şehri ‘seyrediyor’, gezisine uzun bir mesai harcıyor. Dolayısıyla Bursa’ya adımını attığı an hem kendisi hem de insanlık için büyük bir an.

MEHMET ÇAPKAN

Bursa’nın Daveti’, ‘Boğaz’ın Dört Muhafızı’ gibi şehir tarihi kitapları ile tanıdığımız şair ve yazar Samet Altıntaş’ın son kitabı ‘Evliyâ Çelebi’nin İlk Seyahati Lejand Yayınları tarafından okura sunuldu. Altıntaş, bu kez İmparatorluğun belki de en sıra dışı şahsiyeti Evliya Çelebi’nin gezginlik kariyerinin ilk adımlarının fotoğrafını çekiyor. Kitabında, on ciltlik ‘Seyahatnâme’nin yazarı Çelebi’nin ilk seyahatini İstanbul’a yaptığı ezberini bozan Altıntaş, 29 yaşında Okçuzâde Ahmed’in davetiyle çıktığı Bursa gezisinin izlerini sürüyor. Çalışmasında sadece 17. asır Türkiye’sinin değil Tanpınar’ın tarifiyle yekpâre bir Bursa panoraması da sunan Altıntaş ile KARAR okurları için konuştuk.

  • İmparatorluğun en ekstrem şahsiyetlerinden biri belki de en flaş ismi Evliya Çelebi üzerine bir monografi yazdınız. Ne anlatıyorsunuz?

17. asırda yaşamış ama ‘Seyahatnâme’si ile hâlâ konuşan Evliya Çelebi’nin ilk seyahatini anlatıyorum kısaca. Malum ‘ilk’ ve ‘son’ her zaman dikkat çekici ve merak uyandırıcıdır. Ben de bu büyük Türk seyyahının gerçekleştirdiği Bursa gezisinin izlerini sürdüm bu çalışmada. Ama sadece gezginimizin yaşadığı çağı değil, öncesini ve sonrasını da anlattım. Kısacası bize birçok kişi eşlik ediyor bu yolculukta.

  • ‘Seyahatnâme’nin birinci cildi İstanbul’u anlatıyor. Nasıl oluyor da ilk seyahat Bursa’ya gerçekleşiyor?

Güzel soru… Evliya, 1630 senesinde yani 19 yaşında o meşhur “Seyahat ya Resulullah” rüyasını görüyor. Tekke çıkışlı tabirlerin de neticesinde öncelikle doğup büyüdüğü şehri yazıyor. Fakat ilerleyen sayfalarda “Peder ü mâder, üstad ü birader kahrından nasıl kurtulur da cihân seyyahı olurum?” sorusuyla Dersaadet sokaklarını arşınlıyor. Bu demlerde Gedikpaşa semtinden ahbabı Okçuzâde Ahmed Çelebi’nin evine gidiyor. Bir de bakıyor ki hanede Bursa’yı gezmek ve ziyaretlerde bulunmak üzere büyük bir hazırlık var. ‘Vefakâr ve dert ortağı’ diye andığı Ahmed Çelebi’nin “Beş-on gün içinde eski taht merkezi, Bursa şehrini seyredip, gezip dolaşıp, kalbin aynasını gam pasından arındırıp hüzünlü gönlümüzü şenlendirelim” teklifine hayır demeyen Evliya, 29 yaşında ilk seyahatini gerçekleştirmiş oluyor.

ON CİLTLİK ESERİN ÖLÇÜSÜNÜ ‘İLK BAŞKENT’ BELİRLEDİ

  • “İlk seyahatim…” gibi bir cümle sarf ediyor mu?

Tabi. “1640 tarihinde doğum yerimiz olan Konstantıniyye şehrinden ilk seyahate çıkıp Bursa’ya gittiğimiz…” cümlesinin ardından Mudanya’ya vardığında, “Allah’a hamd olsun, esenlikle bu şehre girdik. İlk defa gurbet ellerde Cuma namazı kılmak bu şehirde nasip oldu” diye konuşuyor.
Peki siz nasıl bir yol takip ediyorsunuz metinde?
Bir kere bu kitap, Evliya Çelebi Çalışmaları adına da bir ilk. Çünkü seyyahımız için de bir dönüm noktası olan bu gezi, müstakil olarak kaydedilmemiş. John Freely’nin ‘Evliya Çelebi’nin İstanbul’u’ gibi Hasan Basri Öcalan’ın da ‘Seyahatnâme’ye Göre Ruhaniyetli Şehir Bursa’ çalışması var; ama bunlar ‘Seyahatnâme’den iktibaslarla bezeli. Ben de pekâlâ gezginimizin notlarıyla yola çıkıyorum; ancak her bir bölümde bugüne bakan ya da Evliya’nın kişisel tarihinde anlatmayı tercih etmediği detayları da aktarıyorum.

  • Bursa seyahati gezginimiz için neden dönüm noktası?

Çünkü o meşhur rüyasının üzerinden on sene gibi uzun bir vakit geçiyor. Ve artık orta yaşlara doğru yelken açmışken, daha evvelinde iki kez yolunu düşürdüğü ilk başkente bu kez bir müdekkik olarak gidiyor. İhtimal; arkadaşı onu bu geziye davet etmese belki de İstanbul şehir tarihi ile sınırlı bir dağarcığa sahip olacaktı. İçindeki seyahat arzusuyla da Bursa’da notlar alıyor, şehri ‘seyrediyor’, okuduğu kitaplardan alıntılar yapıyor ve gezisine uzun bir mesai harcıyor, bunun içinde Uludağ’a tırmanmak gibi performanslar da var. Dolayısıyla Bursa’ya adımını attığı an hem kendisi hem de insanlık için büyük bir an bence. Çünkü bundan sonra kaleme alacağı şehirleri Bursa taslağıyla ölçüp biçecek, ‘o belde’ler ya ‘Bursa gibi’ yahut “Bursa’da bile yoktur” cümleleri arasında kendi hikâyesini anlatacak. Demem o ki hangi şehre gitse, hangi dağı, ovayı, çarşıyı, köprüyü, camiyi, hanı, hamamı görse benzetme edatının şalını ilk payitahtla örtecek.

KİTABIN SAYFALARINDA EVLİYÂ’YA TANPINAR DA EŞLİK EDİYOR

  • Son olarak; dediğiniz gibi çalışmanızda sadece Evliya Çelebi’nin anlattıkları yok. İki kapak arasında gerçekten birçok şair, romancı, mimar, müzisyen, şeyh gibi konuyla alakalı hemen herkes var. Bu yolcuğu en çok kiminle sevdiniz ya da anlattınız?

Evet genç bir muhabir olan Ernest Hemingway de Tito’nun bürokratı Ivo Andriç de en güzel şarkılarını Bursa’da yazan İlhan İrem de ‘evliya gemisi’ni ilk başkente demirleyen Hüseyin Vassaf da var. Ama hiç kuşku yok ki bize kitabın ilk sayfasından neredeyse son cümlesine kadar eşlik eden kişi Tanpınar. Gezginimizi bir ‘vatan aynası’ olarak gören Ahmet Hamdi’nin şu cümleleri, harikulade bir ölçü çünkü: “Seyahatlerine doğruluğundan şüphe ettirecek derecede latif ve mizahî bir rüya ile başlayan Evliyâ Çelebi’nin rüyalarına ne kadar inanabiliriz? Bunu pek bilemem. Zaten ben Evliyâ Çelebi’yi tenkit etmek için değil, ona inanmak için okurum. Ve bu yüzden de daima kârlı çıkarım.”

evliya.jpg

EVLİYA ÇELEBİ ASLINDA EVLİYDİ!

  • “Evliya’nın kişisel tarihinde anlatmayı tercih etmediği detaylar”dan bahsettiniz az önce. Neler onlar?

Mesela birinden bahsedeyim: Mücteba İlgürel’in ‘İslam Ansiklopedisi’ne yazdığı Evliya Çelebi maddesinde geçtiği ve ‘Seyahatnâme’ araştırmacılarının da tekrarladığı üzere “Evliya Çelebi hiç evlenmemiştir.” Fakat ‘Bursa Kütüğü’nü kaydeden Kâmil Kepecioğlu, ‘Bursa Sicilleri’nde ilginç bir bilgiye rastladığını şöyle anlatıyor: “Evliyâ Çelebi’nin birkaç defa şahitler meyanında bulunduğu görülmektedir. Bursa’nın Veli Şemseddin mahallesinde Mehmed oğlu Sarı Mehmed’in kızı Amine Hatun ile evlenmişti. Karısı 1630 senesi Eylül’ü ibtidalarında ölmüştür.”

  • Gerçekten çok enteresan bir bilgi. Peki, başka yeni neler var çalışmanızda?

Evet. Bu belgeyi doğru kabul edersek; seyyahımız on dokuz yaşında boşanmış. Hicrî-miladî takvim sapmalarını göz önünde bulundurursak; Evliya Çelebi rüyasını Ağustos 1630’da görüyor, izdivacını sonlandırmasıysa az önce de söylediğim üzere 1630 Eylül. ‘Seyahatnâme’ müellifinin kişisel tarihindeki bu ayrıntı ‘kariyer’ini etkileyen bir olay olabilir belki, kim bilir. Bunun haricinde bir de metatarihin gölgesinde kalmış muazzam bir anlatı var: Evliya; atası Hacı Yakup’u, Rumeli Fatihi Süleyman Paşa’nın yakın halkasından sayıyor. Bir Balkan İmparatorluğu olan Osmanlı için ‘suyun öteki tarafı’na geçmek başka bir faz malum. Ben Evliya Çelebi’nin büyük dedesinin kabrini buldum, kitapta bu araştırma da yer alıyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN