FETÖ’nün ‘Kuleli yapılanması’nı deşifre eden İstanbul Başsavcılığı örgütün bu biriminin 15 Temmuz’dan sonra da aktif olduğunu belirledi. Operasyonlardan sonra faaliyet alanını daraltan çete üyeleri, tutuklananların yerine yeni imamlar atadı ve birden fazla hücreyi bir kişiye bağlarak boşlukları doldurdu.
Kuleli Askeri Lisesi ile ilgili soruşturmasının bir kısmını tamamlayan İstanbul Başsavcılığı, FETÖ’nün ‘Kuleli Askeri Lisesi yapılanması’nın, darbe girişiminden sonra da örgüt faaliyetlerine devam ettiğini belirledi. İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca, Yüzbaşı Burak Akın’ın da aralarında bulunduğu birçok itirafçının beyanında geçen darbe girişiminden sonra kapatılan Kuleli Askeri Lisesi’deki FETÖ yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Savcılık, ‘Kuleli Askeri Lisesi yapılanması’na ilişkin yürütülen soruşturmanın bir kısmını tamamlayarak, 10’u ‘sivil imam’, 15’i tutuklu 16 sanık hakkında iddianame düzenledi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, ‘özel mahrem yapılanma’ içerisinde yer aldığı iddia edilen sanıklar hakkında 7 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, kod adı da bulunan şüpheli O.Ç.’nin 13 Temmuz 2017’de Başsavcılığa başvurarak, FETÖ’nün ‘Kuleli Askeri Lisesi’ndeki yapılanması’nda asker şahıslarla ilgilenen ve ‘öğretmen’ tabir edilen görevle faaliyet yürüttüğünü belirterek, bu kapsamda ifade verdiği anlatıldı. Şüpheli Ç.’nin, örgütün söz konusu yapılanması hakkında ayrıntılı beyan ve teşhislerde bulunduğu anlatılan iddianamede, söz konusu beyan içeriğinden terör örgütünün ‘Kuleli Askeri Lisesi yapılanması’nın darbe girişiminden sonra da faaliyetlerine aktif olarak devam ettiğinin anlaşıldığı belirtildi. Şüpheli itirafçıların beyanlarından ‘Kuleli Askeri Lisesi yapılanması’nın, darbe girişiminden sonra da örgüt faaliyetlerine devam ettiğinin anlaşıldığı vurgulanan iddianamede, “Yapılanmanın, ülke genelinde gerçekleştirilen FETÖ operasyonları nedeniyle faaliyet alanını daralttığı, tutuklanan örgüt mensuplarının yerine daha alt kademedeki örgüt mensuplarını atadığı, Silahlı Kuvvetlerimizin başka yapılanmalarından olan örgüt mensuplarına yeni görevler vererek birkaç hücreyi bir sorumluya bağladığı, operasyonlarda tutuklanan örgüt mensubu asker ve sivilleri sahiplenmek adına aileleriyle ilgilendiği, itirafçı olmalarını engellemek amacıyla maddi destekte bulunduğu, gerektiğinde tehdit etmek suretiyle faaliyetlerine devam ettiğinin anlaşıldığı” kaydedildi. İddianamade adı geçen bazı örgüt mensuplarının kendi isteğiyle itirafçı olduğu ve bulundukları beyanlar aracılığıyla İstanbul’daki ‘Harp Akademileri yapılanması’nın da kısmen deşifre edildiği anlatıldı.