Avrupa'da koronavirüs salgınına karşı çıkışı 'zorunlu aşıda' arayan hükümetler konuyu yasalaştırmayı düşünürken DSÖ, 'aşıda zorunluluk son çare olmalı' açıklaması yaptı. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, "Bir toplumda ve toplulukta kabul edilebilir olan, başka bir toplumda etkili ve kabul edilebilir olmayabilir." diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, bazı Avrupa ülkelerinde tartışılan koronavirüs (Kovid-19) aşı zorunluluğunun "mutlak son çare olduğunu" ve bunun sadece "aşılamayı teşvik eden diğer seçenekler tükendiğinde uygulanabilir" olduğunu bildirdi.
Kluge, video konferans yöntemiyle düzenlediği basın toplantısında, Avrupa bölgesinde geçen ay 120 bin kişinin Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Son iki ayda vaka ve ölümler iki katından fazla artmasına rağmen artışların daha önceki dalgaların önemli ölçüde altında kaldığına vurgu yapan Kluge, "Ölüm oranı, aşı olmasaydı çok daha kötü olurdu." değerlendirmesinde bulundu.
"ZORUNLU AŞI SON ÇARE OLMALI"
Kluge, Avusturya ve Almanya hükümetlerinin aşı zorunluluğunu hayata geçirme planına ilişkin, "Aşıya ilişkin zorunluluklar mutlak son çaredir." dedi.
Kluge, aşı zorunluluğunun, "aşılamayı teşvik eden diğer seçenekler tükendiğinde uygulanabilir" olduğuna işaret etti.
Aşı zorunluluğu konusunda halkın yetkililere olan güveninin de dikkate alınması gerektiğini belirten Kluge, "Bir toplumda ve toplulukta kabul edilebilir olan, başka bir toplumda etkili ve kabul edilebilir olmayabilir." diye konuştu.
Avrupa ve Orta Asya'da nüfusun yüzde 55'inin iki doz Kovid-19 aşılarını tamamlandığını aktaran Kluge, DSÖ Avrupa Bölgesi dahilindeki 53 ülkenin 43'ünde de "en savunmasız" gruplara takviye dozların sunulmaya başlandığını kaydetti.
Kluge, Kovid-19'un Delta varyantının bölgede halen baskın varyant olduğunun altını çizerek "Kovid-19 aşılarının ciddi hastalıkları ve buna bağlı ölümleri azaltmada etkili olduğunu biliyoruz." dedi.
EN YÜKSEK VAKA SAYISI HANGİ YAŞ ARALIĞINDA?
Kluge, Avrupa bölgesinde Kovid-19 vakalarının tüm yaş gruplarında arttığını belirterek şu anda en yüksek vaka oranlarının 5 ila 14 yaş grubunda gözlemlendiğini kaydetti.
Küçük çocuklardaki vaka sayısının ortalama nüfusa göre 2-3 kat daha yüksek seyretmesinin "olağan dışı bir durum" olmadığının altını çizen Kluge, bununla beraber, çocukların enfeksiyonu evdeki aile bireylerine geçirme riskinin bulunduğuna dikkati çekti.
Kluge, yaklaşan Noel tatiliyle okulların kapanacağına işaret ederek "Sağlık riskleri çocukların kendilerinin ötesine geçiyor." ifadesini kullandı.
AŞILAR ŞİMDİYE KADAR KAÇ KİŞİYİ ÖLÜMDEN KURTARDI?
Kluge, dünyanın her yerinde endişeye neden olan Kovid-19'un Omicron varyantının daha fazla bulaşıcı veya şiddetli hastalığa neden olup olmadığının henüz belli olmadığını vurguladı.
Öte yandan dün itibarıyla Avrupa bölgesi genelinde toplam 432 Omicron varyantı vakası teyit edilmişti.
Kluge, DSÖ Avrupa ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre, Kovid-19 aşıları sayesinde Aralık 2020-Kasım 2021 döneminde en az 470 bin kişinin hayatının kurtulduğunu sözlerine ekledi.
ZORUNLU AŞI TARTIŞMASINDA SON DURUM
Almanya, Avusturya, Çekya ve Yunanistan belirli yaş ile meslek gruplarına uygulamayı mecburi kıldı, aşısızlara dönük kısıtlamalar sıkılaştı. AB Komisyonu da uygulamanın yaygınlaşmasına yeşil ışık yaktı. Aşılamada yeterli orana bir türlü ulaşılamayan Türkiye’de ise Tabipler Birliği zorunlu aşı çağrısı yapmıştı.