Kovid-19'la mücadelenin devam ettiği Türikiye'de, Çin'den gelecek aşılar da pek çok kişinin gündeminde. Aşıların uygulanma aşamasının 25 Aralık'ı bulacağı belirtilirken, koronavirüs geçirenlerin aşı yaptırmasına gerek olmayabileceği açıklaması geldi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, aşının ilk dozu yapıldıktan sonra bağışıklık yanıtının bir şekilde uyarıldığını söyledi.
Prof. Dr. Tezer, aşı sonrası asıl uyarılmanın 2'nci dozdan 10 gün sonra maksimum düzeye geldiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu yüzden 'aşı yaptırdım' diye maskesiz dolaşmak çok doğru bir yaklaşım değildir. Kişi aşı olsa da maske takmak zorundadır. 'Maskeyi çıkaracağız' diye bir algı oluşmasın. Maske takmaya devam edeceğiz. Virüsün dolaşımı devam ettiği sürece 2021 yılında da maske takmaya devam edeceğiz. 'Aşı oldum, bağışıklık yanıtım güçlü, bende antikor yanıtı çok iyi' diye maskelerimizi çıkarmayacağız. Sadece maske değil, sosyal mesafemize, el hijyenimize ve kalabalık alanlarda bir araya gelmemeye dikkat edeceğiz."
'KORONAVİRÜS GEÇİREN KİŞİ AŞI YAPTIRMAYABİLİR'
Prof. Dr. Tezer, kişi eğer hastalığı geçirdiğini bilmeden aşı olursa, zararlı bir durumun olmayacağını kaydederek, "Koronavirüs aşısı, önümüzdeki günlerde aşamalar halinde uygulanmaya başlayacak. Eğer bir kişide Kovid-19 geçirdikten sonra bağışıklık yanıtı oluşmuşsa, aşı olmasına gerek kalmayabilir. Bu durumda kişinin aşı yaptırmasına gerek olmaz. Sağlık Bakanı da açıklamıştı; 6 ay içerisinde hastalığı geçirmiş olanlara aşının yapılmayacağını. Hastalığı geçirdiniz, 6 ay sonra bağışıklık, antikor yanıtınız düşebilir, bunu biliyoruz. O dönemde kişinin bağışıklık yanıtının durumuna bakarak, aşı olabilirsiniz. Ayrıca kişilerin 2'nci ya da 3'üncü kez hastalığa yakalanmalarında bağışıklık sistemlerinin aşırı uyarılmasıyla ağır geçtiğini biliyoruz. Bütün virüsler için geçerlidir bu. Ne kadar yüksek oranda yoğun bir şekilde alırsanız, hastalığı o kadar ağır geçirebiliyorsunuz. Temas miktarınız, süreniz hastalığı ağır geçirmenize de etkili olan diğer faktörlerdir" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DE AŞILAMA NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Sağlık Bakanlığı, Çin'den aldığı aşının nasıl taşınacağı, lojistiği, ilçelere kadar nasıl dağıtılacağı konusunda hazırlıkları tamamlamak üzere. Kronik hastalar ve evden çıkamayacak durumda olanlar için aşılar evlerinde yapılacak. Filyasyon ekibinde yer alan sağlıkçılarla birlikte aile hekimleri de aşılama çalışmalarında görevlendirilebilecek. Diğer aşılardaki takip sistemi, koronavirüs aşısı için de geçerli olacak. Veri tabanı oluşturulacak. Aşılanan kişilerin takibi bu veri tabanı ile yapılacak. Bakanlık ayrıca, tüm sağlık kuruluşlarına yazı göndererek, aşı yapılacak personel listesi oluşturmalarını istedi. Bu kişiler daha önce hastalığı geçirmemiş kişilerden seçilecek.
Aşının hazırlanması, 10-13 günlük bir süre gerektiriyor. Aşıların uygulanma aşamasına gelmesi 25 Aralık’ı bulabilecek. Ardından diğer bağlantılar ve yeni alımlar gündeme gelecek. Şubat ayına gelindiğinde, dünya genelinde bir aşı fazlası yaşanabilir. Çünkü ülkelerin çoğu yapabileceklerinden fazla aşı sipariş verdi. Toplumlarda aşılama oranının 50-60 civarında olduğu hesaba katıldığında zorunlu olmadığı sürece, aşı fazlası doğabilecek.
YERLİ AŞIDA SON DURUM NE?
Bakan Koca, yerli aşı çalışmaları ile ilgili olarak, "Umut vadeden yerli aşı çalışmalarımızın orta ve uzun vadede sorunun çözümünde rol alacağı belirtilmiştir. Halihazırda bir inaktif aşımızın Faz I klinik çalışmasında sona gelinmiş ve Faz II çalışmalarına hazırlanılmaktadır. Eş zamanlı olarak 2 inaktif ve 2 adenövirus temelli aşı ile bir virüse benzer parçacık aşısı da Faz I aşamasına gelmiş ve gerekli incelemelerden sonra ilk araştırma ürünleri üretilerek devreye alınacaktır." dedi.
Bakan Fahrettin Koca, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Ancak öncelikle erken dönemde yapılacak olan aşılamaya odaklanmanın önemi dile getirilmiştir. Ülkemizde bir inaktif (sinovac) bir de mRNA (pfizer) aşının Faz III çalışmaları sürmektedir. Bir adenövirüs (sputnik V) aşısının da Faz III öncesi kronik toksisite çalışmaları yürütülmektedir. Bu aşının da en kısa sürede Faz III çalışmasının başlaması beklenmektedir. Mevcut verilere dayalı olarak inaktif aşının güvenirliği konusunda elde edilen bilgilerin yanında ülkemizde de yürütülen Faz III çalışmalarında kayda değer bir yan etkinin görülmediği ifade edilmiştir.
Bilim Kurulumuz ayrıca aşının lojistiği, öncelikle aşılanacak olan sağlık personelinin kapsamı, yaygın aşılama programı ve aşı kayıt sistemi hakkında önerilerde bulunmuştur.
Kovid-19 aşısının ve aşı yapabilme yeteneğinin gündemin en üst noktasına oturduğu bu günde Dünya Sağlık Örgütü, verdiği müjde ile azmimizi bir kat daha artırmıştır. Bilim Kurulu üyelerimizce de sevinçle karşılanan bu gelişme, Polio ve Tetanozdan sonra Kızamıkçığın da tamamen yok (elimine) edildiği bir ülke konumuna gelmemizdir.
Pandemi mücadelesi ile yoğun çaba içinde olduğumuz 16 Aralık 2020 tarihi ülkemizin bağışıklama başarısı açısından çok önemli bir gündür. DSÖ Avrupa Bölgesi’nin resmi kurulu olan Bölgesel Doğrulama Komitesi tarafından 2017-2019 yılları arasında kızamıkçık virüsü dolaşımının üç yıl art arda kesilmesi nedeniyle Türkiye’de kızamıkçığın tamamen yok edilmiş olduğu beyan edilmiş, bu nedenle kutladıklarını ve ilgili sertifikanın önümüzdeki haftalarda gönderileceği ifade edilmiştir.
Toplum olarak önemli bir aşı kültürüne sahibiz. Çocukluk çağı aşılarında en fazla antijenle en yaygın aşılama yapan ve yüksek başarı elde eden ülkelerin başında geliyoruz. Aşı kayıt sistemi ve online takip edilen soğuk zincir lojistiği ile desteklenen güçlü bir birinci basamak sağlık ağı yanında yıllardır bu konuda emek veren sağlık personelimizin ısrarlı çabaları ve fedakarlığı bu başarının esas sahipleridir.
Sahada yıllardır emek veren aşı uygulayan personelimizi kutluyor, hepsine teşekkür ediyorum. COVID 19 aşı kampanyasında bu başarı hikayesi yol gösterecektir. Bu sefer başta Aile Sağlığı Merkezlerimizde olmak üzere üniversite, kamu ve özel sağlık kuruluşlarımız ve bütün vatandaşlarımızla birlikte dünyaya örnek olacak bir aşılama kampanyası yapacağımıza inanıyoruz."