Bir yandan Filistin ve Gazze’de katliamlarını sürdüren İsrail öte yandan Arap dünyası ile ilişkilerini hiç olmadığı kadar sıcak bir noktaya taşıyor. Umman ve BAE’yi ziyaret eden İsrailli bakanlar el üstünde tutuluyor, karşılıklı sıcak mesajlar veriliyor. Körfez’deki hareketlilik Arap medyasında itirazlara neden oluyor.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulması, Filistinli mültecilerin sorununa adil çözüm bulunması karşılığında Arap ülkelerinin İsrail’i tanıması ve ilişkilerin normalleştirmesini öngören Arap Barış Planı, İsrail ile son dönemde alenileşen normalleşme süreciyle suya düştü.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun geçen hafta Umman’ı, İsrail Kültür ve Spor Bakanı Miri Regev’in Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) ziyareti ile İsrail Jimnastik Takımı’nın Katar’daki müsabakalara katılması Arap Barış Planı’nın öngördüğü normalleşme sürecinin koşullarına aykırı olarak gerçekleşti. İsrailli yetkililerin Körfez ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretler, Arap basınında da büyük tartışmalara yol açtı. Kimi yazarlar bu ziyaretleri memnuniyetle karşılarken, kimi ise “utanç verici bir normalleşme” şeklinde değerlendirdi. Netanyahu’nun ziyareti sonrası, “Barış Umman’ın görev ve metodudur” manşetini atan Umman’ın El-Vatan gazetesi, Maskat yönetiminin Filistin davasında her zaman barış ve diyalog dilini tek seçenek olarak gören bir duruş sergilediğine işaret etti.
Gazete, Umman’ın daha fazla kan akmaması ve siyasal çekişmelerin sonlandırılması amacıyla her zaman tarafların bakış açılarını yakınlaştırmaya çalıştığını ve çok daha fazla hak ihlalinin yaşanmaması için “barışın gücünü” hikmetle kullanmayı hedeflediğini belirtti.
Londra merkezli Rai Al-Youm gazetesinin Ummanlı yazarlarından Bahit Kirdas Eş-Şahri ise bölgede İsrail lehine yaşanan son gelişmelerle, Tel Aviv rejiminin kendi şartlarını Arap ülkelerine dayattığına dikkati çekti. Şahri, Körfez Arap ülkelerinin Filistin davasını gündemden düşürmeyi hedeflediğini ve alenileşen normalleşme sürecinin bölgedeki Arap halklarının iradesi dışında geliştiğini vurguladı.
Rai Al-Youm gazetesinin genel yayın yönetmeni ünlü gazeteci Abdulbari Atvan da Netanyahu, Regev ve İsrail takımının geçen hafta Körfez ülkelerinde boy göstermesini “Arap onuruna üç ağır darbe” olarak yorumladı.
“Üç Körfez ülkesinden İsrail’in en kanlı ve en ırkçı hükümetine doğru bu aşağılayıcı normalleşme hücumu neden?” diye soran Atvan, yaşananların ABD’nin baskılarıyla koordineli şekilde gelişen bir normalleşme süreci olduğunu, Filistin-İsrail barışıyla bir alakasının olmadığını, Arap ülkelerinin çöküşünü sömürerek, Filistin davasını resmen tasfiye etmeyi planlayan “Yüzyılın Anlaşması” planının son bentlerini oluşturan İsrail ile Arap devletleri arasında “karşılıksız” sağlanan bir barış olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan’ın Şarkul Avsat gazetesi yazarlarından Abdurrahman er-Raşid ise, Netanyahu’nun Umman ziyaretinin Arap basını ve halkları tarafından soğukkanlılıkla karşılandığını, bunun da Ortadoğu’nun eskisi gibi olmadığının ve bölgenin ne kadar değiştiğinin göstergesi olduğunu kaydetti.
“İsrail’in Körfez ülkelerinde siyasal, kültürel ve ekonomik alanlarda varlık göstermesi yasak ilişki sürecinin sona erdiğinin göstergesi mi?” sorusunu gündeme getiren Raşid, Arapların İsrail ile normalleşmeye karşı olma kültürlerinin hâlâ derinliklerde varlığını koruduğunu, ancak bu faktörün bölgesel siyaseti yönlendirmede artık bir rolünün kalmadığını ifade etti.
Katar merkezli Arabi21 sitesinin yazarlarından Firas Ebu Hilal de, hızla gelişen Körfez ülkelerinin İsrail ile normalleşme sürecinin “hem güldüren hem ağlatan bir ironi” olarak, kimsenin aklına gelmeyen “kara mizahın” parçası olduğunu belirtti.
Londra merkezli El-Arab gazetesi yazarlarından Hayrullah Hayrullah, bölgenin Netanyahu’nun Umman’a ziyaretiyle beraber çok önemli olaylara gebe olduğuna dikkati çekti. Hayrullah, “Öyle görünüyor ki bölge ülkelerinin her biri, bölgesel durum hakkında kapsamlı bir görüş gerektiren belirleyici seçeneklere sahip.” görüşünü dile getirdi.
Cezayir’in Eş-Şuruk gazetesi yazarlarından Ammar Yezeni de, “Yaşananlar bizim cehenneme dönecek olan bölgenin kapısında olduğumuzu gösteriyor.” diyerek normalleşme sürecini değerlendirdi. Yezeni, “Öyle görünüyor ki Umman da, BAE, Suudi Arabistan ve Bahreyn gibi İsrail’le normalleşme dosyasına katılmayı planlıyor” yorumunu yaptı.