Etyen Mahçupyan, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’a açıklamalarda bulundu. Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Mahçupyan, “Türkiye, Suriye’yi bölgesel federasyona müsait olan bir yapıya götürmek istiyor. Amerika ise YPG’nin içerisinde bulunduğu bölgesel federasyon hayali kuruyor. Esad’ı ayakta tutmanın maliyeti o kadar yüksek ki İran’ın şu anki haliyle bunu yapmasının anlamı yok. Rusya’da Ukrayna ile uğraşıyor. Yani artık rejim değişebilir, zaten rejim değişerek Suriye anca ayakta kalabilir” Dedi.
UMUT GÖR
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un yorumlarıyla ekranlara gelen ‘Bi' Karar Ver’ programına Gazeteci/Yazar Etyen Mahçupyan konuk oldu. Suriye’de muhaliflerin başlattığı askerî harekât sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendiren Mahçupyan, Türkiye’nin bölgede hakimiyetini artırdığını ifade etti. Suriye’nin federatif bir yapıya doğru ilerlediğine dikkat çeken Mahçupyan, ‘Esad’ı ayakta tutmanın maliyeti çok yüksek’ ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE İLE AMERİKA AYNI POZİSYONDA’
Suriye’de ortaya çıkan yeni gelişmeleri değerlendiren Gazeteci/Yazar Etyen Mahçupyan, bölgede Türkiye ile Amerikan planlarının YPG çelişkisi haricinde benzer olduğunu söyledi, “Bölgede tüm taraflar güç kaybederken Türkiye etki alanını artırıyor. Türkiye, Suriye’de en uzun sınır boyuna sahip. Şu anda bölgede bir boşluk var, Türkiye ne kadar az müdahil olursa ve işi başkalarına yaptırırsa o kadar daha fazla eli kuvvetlenir. Çünkü masaya denge ve adil çözüm taraflısı olarak oturacak. Amerika sözcüsü geçtiğimiz günlerde, ‘HTŞ’yi terör örgütü olarak görüyoruz ama Esad’ın üzerine gitmesinden rahatsız değiliz’ sözlerini sarf etmişti. Bu aynen Türkiye’nin de pozisyonu. Burada Amerika’nın pozisyonu ile Türkiye’nin pozisyonunun birebir aynı olduğunu görüyoruz. Tek fark; Amerika ikili denkleme sıkışmak istemediği için YPG’nin de ayakta kalmasını arzu ediyor. Türkiye ise burada ayrışıyor. Türkiye, YPG’nin buharlaşmasını istiyor. Şu anki dengelere baktığımızda YPG’nin gücü ve etkisinin çok artmayacağı gözüküyor. Esad zayıfladıkça kaçınılmaz şekilde YPG’de zayıflar. Çünkü ikisi arasında bir ilişki var.” Dedi.
‘SURİYE’DE ÇÖZÜM TÜRKİYE’SİZ OLMAZ’
Türkiye’nin Suriye bölgesinde etkisini artırdığını kayda geçiren Mahçupyan, bölgesel düzlemde Türkiye’nin sorun çözücü aktör pozisyonuna geldiğini belirtti, “HTŞ’nin Amerika ve Rusya ile ilişki kurmasını kuvvetli bir ihtimal görüyorum. Çünkü onlar daha bağımsızlar ve kendilerine ait bir şey istiyorlarsa bunu Türkiye ile yapmak istemeyeceklerdir. Çünkü Türkiye, Suriye ordusu tarafını tutuyor. Bu süreç ne kadar uzun sürerse Türkiye’nin yararına olur, pazarlık gücünü artıracaktır çünkü. Daha da önemlisi ise şu; muhtemel bir çözüm artık Türkiye’siz olmaz. Türkiye, muhalifler eliyle ortaya çıkan sorunun çözümcüsü olarak gözüküyor. Türkiye’de iktidar doğrudan askerî harekât yapmadan istediğini alabileceğini düşünüyor. Ben ittihatçı bir perspektifle bakan iktidarın şu soruyu sorduğunu da düşünüyorum; ‘Ne malum, bundan 40 sene sonra bir referandumla Halep, Türkiye’ye katılmak istemez mi, acaba bunun yolunu nasıl açık tutarız?’ Bu ihtimaller düşünülmüş olabilir. Çünkü burada devlet konuşuyor, Bahçeli’nin defalarca söylediği gibi. Devlet aklıyla bakılıyor, o yüzden de Türkiye’nin uzun vadeli bir bakışı var. Bu bakış illa doğru şeyler yaptırtmayabilir. Ortaya yanlışlar da çıkabilir ama vizyon bu. Türkiye bölgede sürekli kalıcı olmanın yolunu açıyor.” Diye konuştu.
‘REJİM DEĞİŞEREK SURİYE AYAKTA KALABİLİR’
Mahçupyan, Suriye haritasının nasıl şekillenebileceğini yorumladı, federatif yapıya dikkat çekti, “Türkiye, Esad’ı küçük bir bölgeye sıkıştırarak Suriye’yi bölgesel federasyona müsait olan bir yapıya götürmek istiyor. Türkiye’nin hayalinde YPG yok sadece. Ama bir bölgesel federasyon var muhtemelen. Amerika’nın hayalinde ise YPG’nin içerisinde bulunduğu bölgesel federasyon hayali var. İran’ın ve Hizbullah’ın müdahaleleri biraz göstermelik gibi. Gerçekten bir müdahale yapmıyorlar gibi. Çünkü bunun sonu yok. Esad’ı ayakta tutmanın maliyeti o kadar yüksek ki İran’ın şu anki haliyle bunların yapmasının anlamı yok. Hele yeni gelen Cumhurbaşkanı, Amerika ve Batı’ya yanaşıyor. Ayrıca İran’ın Rusya’ya da güvenmesi mümkün değil artık. Çünkü Rusya’da Ukrayna ile uğraşıyor. Yani artık yeni bir dönem olabilir. Rejim değişebilir, zaten rejim değişerek Suriye anca ayakta kalabilir.” Ekledi.
‘HTŞ RADİKAL TAVIRLAR ALMIYOR’
Esad rejiminin geçmişte IŞİD tehlikesi sebebiyle desteklendiğinin altını çizen Mahçupyan, HTŞ’nin farklı tavırlar sergilediğini söyledi, “Esad rejiminin ne olduğunu herkes biliyor. Ve bu desteklenebilecek bir rejim değil. Geçmişte IŞİD ve radikaller olduğu için desteklendi. Şimdi HTŞ’nin başındaki adam değişik birisi. Öyle bir radikal tavırlar sergilemiyor. Ve durum çok akıllıca çünkü radikalizm sergilerse kaybeder. Ama radikalizm sergilemezse ve ‘konuşulabilir bir partner’ olarak kendisini öne çıkartırsa o zaman bütün büyük devletler, ‘orada mantıklı bir adam çıktı, birazda onunla gidelim. Yeter ki federatif bir yapı ortaya çıkabilsin.’ diyebilir. O yüzden Suriye’nin barışa doğru gitmesi artık daha kuvvetli. Eğer HTŞ, IŞİD tipi bir yapı olsaydı böyle olmazdı Amerika’da bölgeye girerdi. Esad’a artık güvenebilecek bir kuvvet yok.” Diye konuştu.