Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sunduğu Bi'KARAR Ver programının konuğu DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergindi. Son zamanlarda krize dönen 10 Büyükelçi sorunu ve AİHM kararları hakkında konuşan Ergin, "Türkiye, dış politikada rasyonalite ile değil duygularla yönetiliyor" dedi.
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergin, 10 büyükelçinin Osman Kavala çağrısı hakkında, "Bu sorun, Türkiye açısından hayırlı olmayan bir kulvara girecek" ifadelerini kullandı. Türkiye'de yaşanan siyasi parti kapatma sürecine de değinen Ergin, "Parlamenter demokrasiye inanan bir akademisyenin hazırladığı taslağını tartışamaya açacağız. Ama bu tartışmaya 'size kapatma davası açarız' diyen aktivist bir yargı var. Böyle mekanizmadan geçiyoruz" diyerek tepki gösterdi.
"FAİZ İNDİRİM HAMLESİ OLMASAYDI BÜYÜKELÇİLER KRİZE DÖNÜŞMEYECEKTİ"
Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçileri, cezaevinde bulunan Osman Kavala ilişkin yargıya müdahale ettiği gerekçesiyle açıklamaları nedeniyle Bakanlığa çağrılmıştı. Konuyla ilgili konuşan Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, şunları kaydetti:
"Faiz indirme hamlesinin getirdiği kur dalgalanmaları olmasaydı, büyükelçiler meselesi bu kadar krize dönüşmeyecekti. O mesele şu an Türkiye'nin önüne gündem olarak geldi, ama bu hamle 3 günde düzelecek bir mesele değil. Bu sorunun Türkiye üzerinde kalıcı etkileri olacaktır. Bundan dolay çok iyi düşünülmesi gereken bir durum. Türkiye için orta ve uzun vadede farklı faturalar çıkarılabilecek bir süreç. Umuyorum ki bu sorun bugün toplanacak olan kabine toplantısında makul bir dereceye gelsin."
"BU İBRETLİK VESİKADIR"
AK Parti'nin 'yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar' ilkesi ile yola çıktığını söyleyen Ergin, iktidarın şu an bu ilkelerle toplum üzerinde baskı unsuru oluşturduğunu ifade etti. Ergin, "Artık yoksulluk intiharlarını yasaklayan bir AK Parti var. AK Parti dediğiniz yapı 2002 döneminden sonraki parti değil. Eski AK Parti ile yeni AK Parti arasında çok fark var. Şimdi, AK Parti'den ayrılan siyasi kurumlar baskı altına alınıyor. Bu ibretlik vesikadır. O gün bütün bakanların imza koymadığı bir şey hayata geçirilmez, ortak akılın taahhüt ettiği bir zeminden geçiyordu" dedi.
"2010 ANAYASINDA ELEŞTİRİLECEK TEK BİR MADDE VAR"
2010 Anayasa değişikliğine değinen Ergin, "2010 Anayasa Mahkemesi'nde ben şu yasaya karşıyım diyen var mı? Anayasada eleştirilen sadece bir madde var. Anayasanın 159. maddesi. HSK'nın terkibine ilişkin bir madde. O maddeyi siyaset kurumu, TBMM yazmadı ki. Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri yazdı. Üyelerin yazdığı bir maddeden siyaset kurumunu sorumlu tutuyorlar. O madde her hangi bir katman orada tek başına HSYK'da egemen olmasın diye konuldu. Anayasa mahkemesi o sigortayı çekti aldı oradan" dedi.
Ergin, anayasanın 159. maddesinin iptal edilme nedenini ise,"10 tane üye hakim ve savcıların oylarıyla seçilecekti. Getirdiğimiz tek oy sisteminde her sosyal görüş kendince bir iki üye gönderebilecekti. Şunu düşündüler; 10 üyenin 10'nu da biz seçeriz düşüncesiyle bu sistemi iptal ettiler. Ama öyle olmadı. Arzu edilmeyen yere gitti. 2010 Anayasasında bu madde dışında eleştirilebilecek tek bir madde yoktur" diye konuştu
