İrfan Fidan kimdir, kaç yaşında, nereli, ne mezunu? İşte biyografisi

İrfan Fidan kimdir, kaç yaşında, nereli, ne mezunu? İşte biyografisi

Ekim 2020'de Yargıtay üyeliğine seçildikten 4 ay sonra Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan İrfan Fidan, meslek hayatına 1999 yılında Akkışla Cumhuriyet Savcısı olarak başladı. İşte, İrfan Fidan'ın hayat hikayesi...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde Selam Tevhid kumpası, MİT tırlarının durdurulması, Balyoz, Can Dündar-Erdem Gül, Gezi Parkı ve Osman Kavala gibi kritik davaları yürüten İrfan Fidan, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandı.

İRFAN FİDAN'İN HAYATI

5 Temmuz 1974 tarihinde Ordu'nun Fatsa ilçesinde dünyaya geldi. İrfan Fidan, 2022 yılı itibarıyla 48 yaşındadır.

1999 yılında Akkışla Cumhuriyet Savcısı olarak kariyerine başladı. Sırasıyla Aşkale, Çaycuma, Dörtyol, Şişli ve İstanbul Cumhuriyet Savcısı görevlerinde bulundu.

2015 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili oldu. 1 yıl sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevine getirildi.

27 Ekim 2020 tarihinde Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) Genel Kurulu tarafından Yargıtay üyeliğine seçildi.

23 Ocak 2021 tarihinde Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandı.

İrfan Fidan, 2015 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevine getirildikten sonra kritik birçok soruşturmayı yürüten isim oldu. Selam Tevhid, MİT tırlarının durdurulması, Balyoz gibi davalara bakan İrfan Fidan, Can Dündar-Erdem Gül, Gezi Parkı ve Osman Kavala davalarını yürütüyordu.

"DEVLETİN KADERİ BU MASADA BELİRLENİYOR"

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, İrfan Fidan ile savcılık görevindeyken yaptığı bir görüşmeyi şöyle anlatmıştı:

"Kendi odasında çay içtik. Tabii orada havadan sudan konuşurken kendisi, Türkiye'nin durumundan, üzerlerinde çok büyük bir yük olduğundan, bunun mücadelesini verdiklerinden falan bahsetti.

Aynı zamanda önünde büyük bir masa vardı. Masasını gösterdi. 'Devletin kaderi bu masada belirleniyor' gibi bir cümle kurdu. Ben, tabii o cümleyi duyunca inanın aklıma 90'lı yılların başı geldi zaten.

Bu gibi tiplerden hep ürkerim. Sabah kalkarlar devlet kurarlar, akşam devlet yıkarlar, devleti sırtında taşıdıklarını zannederler, onlar olmazsa yani sonuçta kim bilir artık devletin başına ne gelecek şeklinde bir tasavvur içerisinde yaşarlar ki bir hukuk adamının böyle düşünmesi normalde kabul edilebilecek bir şey değil.

Hukuk adamı rasyonel düşünür, mantıklı düşünür, soğukkanlıdır. Olguları serinkanlı bir biçimde ele alır, değerlendirir; ama ben, orada tamamen komplolar içerisinde bir Türkiye tasavvuruna sahip bir yaklaşım biçimi gördüm.

Bunun da aslında yargı camiasında son yıllarda ciddi manada arttığı kanaatindeyim; çünkü bununla ilgili çok somut veriler de var maalesef."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN