2013 yılında yurt genelinde düzenlenen Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılan ali İsmail Korkmaz, Eskişehir'de polis ve karşıt görüşlü gruplar tarafından dövülerek 19 yaşında öldürüldü. 20 saat sonra tıbbi müdahale yapılan üniversite öğrencisi, beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdi. İşte, Ali İsmail Korkmaz biyografisi...
Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmesi sonrasında açılan davada, saldırıyı gerçekleştiren polis memurları Mevlüt Saldoğan'a 10 yıl 10 ay, Yalçın Akbulut'a 10 yıl ve Hüseyin Engin'e 7 ay 15 gün; esnaf İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar'a 6'şar yıl 8 ay hapis cezası verildi. Polis memurları Şaban Gökpınar ise delil yetersizliğinden beraat etti.
ALİ İSMAİL KORKMAZ'IN HAYATI
18 Mart 1994 tarihinde Hatay'da dünyaya geldi.
Anadolu Üniversitesi'nde öğrenci olduğu sırada, Taksim Gezi Parkı'nın yıkılmaması için Eskişehir'de düzenlenen eylemlere katıldığı sırada 2 Haziran 2013 günü saldırıya uğradı. Darp edilmesinin ardından kaldırıldığı hastanede 38 gün komada kalan Ali İsmail Korkmaz, beyin kanaması nedeniyle 10 Temmuz 2013 tarihinde 19 yaşında hayatını kaybetti.
Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'ın heykeli dikildi. Öldürülmesinin ardından Türkiye'nin birçok ilinde protesto gösterileri düzenlenirken, Fenerbahçe tribünleri tarafından 'Ali İsmail Korkmaz' marşı bestelendi.
Gazeteci İsmail Saymaz, 'Ali İsmail-Emri Kim Verdi?' adlı kitabında o gece yaşananları anlattı.
Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi tarafından 'Ali İsmail Korkmaz Vakfı' (ALİKEV) kuruldu.
ALİ İSMAİL KORKMAZ NASIL ÖLDÜ?
Gezi Parkı eylemleri sırasında polis müdahalesinden kaçarken kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Ali İsmail Korkmaz'ı dövenler arasında fırıncı esnafı ve bir sivil polisin olduğu iddia edildi.
Ekşi Sözlük'te "eses taraftarı porsuk canavarı" takma adlı bir yazar, Ali İsmail Korkmaz'ın darp edildiği sokakta gördüğü şiddeti 'Eskişehir' başlığı altında anlattı.
Yazar, polis müdahalesinden kaçarken sığındığı sokakta eylemcilere yapılanları yazdı. İçlerinde polisin de olduğunu öne sürdüğü birkaç kişi tarafından bir eylemcinin nasıl dövüldüğünü anlatan yazar, o eylemci ayrıldıktan sonra gördüklerini şöyle aktardı:
"Bir 15 dakika hiçbir olay, gaz bombası sesi duymayınca gitmeye koyuldum derken yine gaz bombası saldırısı başladı. Ve göstericiler yine dağıtıldı, bu sefer iki kişi fırının olduğu sokağa girdi.
O sokağa giren iki kişiyi pusuya yatan çevik kuvvet ve odunlu biri ani bir hareketle sıkıştırdı.
Arkadaki kişi pusuya yatan polisler tarafından hunharca dövüldü. Öndeki gösterici ise o fırının esnafı tarafından ve odunlu kişi tarafından (tam 5 kişi) yere düşürüldü.
O çocuk tam önümde düştü, tam önümde sayısız tekme yedi.
Kafasına, beline, sırtına sayısız darbe aldı. Sonra kafasını kaldırıma çarptı ve mecburiyetten bayılma numarası yaptı.
Birkaç dakika sonra ise yerden hafifçe doğruldu, sırtını gördüm mosmordu. Korkudan gidip yardımcı bile olamadım, korktum. Yardım etseydim beni de dövebilirlerdi."
T24'e konuşan yazar, o çocuğun Ali İsmail Korkmaz olduğunu söyledi. "Dövdüklerinde yere düşünce yüzünü çok net gördüm. Sonra internete girdiğimde de fotoğraflarından hemen tanıdım" diyen Ekşi Sözlük yazarı, "Dövenler arasında polis olduğunu nereden anladınız?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Ellerinde coplarla dövüyorlardı. Vatandaşların da elinde beyzbol sopası, normal sopa vardı. Sopasız şekilde döven de vardı. Kafasına ve beline çok sert tekmeler attılar."
ALİ İSMAİL KORKMAZ DAVASINDA KİM NE KADAR CEZA ALDI?
Ali İsmail Korkmaz'ın dövülerek öldürüldüğü sokaktaki silinmiş güvenlik kameraları görüntüleri mahkeme sürecinde ortaya çıkarıldı. Korkmaz'ı dövdükleri belirlenen fırıncı esnafı İsmail Koyuncu ve akrabaları Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever, Ebubekir Harlar ile polis Mevlüt Saldoğan tutuklandı. Olay yerinde bulunan polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi polis memurları Mevlüt Saldoğan'a 10 yıl 10 ay, Yalçın Akbulut'a 10 yıl, fırıncı İsmail ve Ramazan Koyuncu ile Muhammet Vatansever'e 6'şar yıl 8'er ay, Ebubekir Harlar'a 3 yıl 4 ay hapis cezası verirken polis memurları, Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin ise beraat etti.
İtiraz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay, Ebubekir Harlar'a verilen hapis cezasını az bulurken beraat eden polis memuru Hüseyin Engin'in ise cezalandırılmasını istedi. Diğer sanıklar yönünden ise karar onandı. Yeniden yapılan yargılamada Engin'e 7 ay 15 gün, Harlar'a ise 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
Mahkemenin verdiği nihai hapis cezası kararları şöyle:
* Polis Mevlüt Saldoğan 10 yıl 10 ay
* Polis Yalçın Akbulut'a 10 yıl
* Polis Hüseyin Engin'e 7 ay 15 gün
* Polis Şaban Gökpınar beraat
* Fırıncı esnafı İsmail Koyuncu 6 yıl 8 ay
* Fırıncı esnafı Ramazan Koyuncu 6 yıl 8 ay
* Esnafı Muhammet Vatansever 6 yıl 8 ay
* Esnafı Ebubekir Harlar 6 yıl 8 ay
POLİSLER HAKKINDA DAVA AÇILDI
Eskişehir'de ailesiyle beraber yaşayan Anadolu Üniversitesi öğrencisi Doğukan Bilir, 2013 yılında şehirde yapılan Gezi Parkı eylemlerine katıldı. Bilir, olaylar esnasında vefat eden Ali İsmail Korkmaz ile birlikte girdiği sokakta iddialara göre, 3 polis ve 1 sivil tarafından darp edildiğini anlatarak, şikayette bulundu. Tedavi gördüğü hastaneden rapor alan Doğukan Bilir'in yaptığı şikayetin ardından savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Olaya karıştıkları tespit edilen 3 polis memuru hakkında açılan disiplin soruşturmasında, 'kademe ilerlemesinin durdurulması' kararı çıktı.
Savcılık tarafından başlatılan soruşturmada, 4 kişi hakkında 'işkence' suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı çıkarken, 'yaralama' suçundan kamu davası açıldı. Yargılama soncu polislerden biri, 'delil yetersizliği'nden beraat etti. Diğer 2 polis, 3 bin TL'lik adli para cezasına mahkum edilirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı çıktı. Sivil S.K. ise 3 bin TL'lik adli para cezasına çarptırıldı.
AYM'DEN İHLAL KARARI
Mahkemenin kararına ilişkin itirazı reddedilen Doğukan Bilir, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu 29 Mayıs 2019'da görüşen AYM Birinci Bölümü, Doğukan Bilir'in, Anayasanın 17. maddesinde korumaya alınan 'eziyet' yasağının maddi ve usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, ayrıca başvurucuya net 25 bin liralık manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Kararın örneği, yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderildi.
Yüksek mahkeme kararında, Doğukan Bilir'in dişindeki yaralar hariç diğer yaraların her ne kadar basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olsa dahi eylemin gece vakti sopa ve copla birden fazla kişi tarafından sokak ortasında işlendiğinin gözden kaçırılmaması gerektiği belirtildi. Kararda, "Dişteki kırık ve çıkıkların tek başına, yaralamayı basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek niteliğe büründürdüğü, bu durumun başvurucunun onurunu daha fazla zedeleyebileceği değerlendirildiğinden eylem eziyet yasağı kapsamında ele alınmıştır" denildi.
"ADLİ PARA CEZASI ORANTISIZ"
Şüphelilerin 3'ü hakkında, hangi nedenden asgari hadden adli para cezası verildiği konusunda gerekçe olmadığına dikkat çekilen kararda, şunlar kaydedildi:
"İşlenen suçla verilen cezalar arasında orantısızlık olması ya da hiç ceza verilmemesi durumunda bu tür eylemlerin önlenmesini sağlayabilecek caydırıcı bir etki yaratmaktan oldukça uzak kalınmakta, kişilerin fiziksel ve ruhsal bütünlüklerinin idari ve yasal mevzuat aracılığıyla korunması hususundaki pozitif yükümlülüğün yerine getirilememesi sonucu doğmaktadır.
Buna göre somut olayda uygulanan yaptırımın kötü muamele oluşturan eylemlerin hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğini ifade etmekten ziyade, fiilin sonuçlarını hafifletecek biçimde, orantısız bir şekilde adli para cezası öngörüldüğü ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından eziyet yasağının etkili soruşturma usul yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekmiştir."