‘İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı’na göre gelecek yıllarda yaz ve sonbahar yağışlarının azalacağı, kurak dönemin uzayacağı ve 2100’de yaz sıcağının 6 derece artacak.
Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’de en çok etkileyeceği şehirlerin başında megakent İstanbul geliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ise İstanbul’da yaşanan ve gelecekte yaşanması muhtemelen iklim olaylarına karşı “İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı” adı altında bilimsel bir çalışma yürütüyor.
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, uzman akademisyen ve sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği raporda kentteki sıcaklık değerlerinin küresel ısınma (sera gazı salımı kaynaklı) ve kentleşme (kent ısı adası etkisi) nedeniyle artacağı, yaz mevsimi artışlarının kış mevsimi artışlarından daha fazla olacağı vurgulanıyor. İstanbul’da gelecek on yıllarda yaz ve sonbahar yağışlarının bir miktar azalacağı, kurak dönemin uzayacağı, çok ve aşırı yağışlı günlerin artacağı belirtiliyor. İşte raporun ayrıntıları...
ISI ADASI ETKİSİ
“Genel itibarıyla kentleşme sıcaklıkta logaritmik bir yükselişe sebep olmaktadır. 1950’ler ile 2000’ler arası gözlenen yıllık sıcaklık artışının yaklaşık 1-2 derecelik kısmının kent ısı adası etkisinden kaynaklandığı görülmektedir.
Gözlemler kentleşmenin ilk zamanlar sıcaklığı daha hızlı artırdığına, ilerleyen zamanlarda ise artış hızının azaldığına işaret etmektedir. Kentleşmeden dolayı Göztepe gibi yerleşim alanlarındaki sıcaklık artışı halihazırda 1.2 derece civarında olup, bu artışın 2030’larda 1.5 dereceyi, 2050’lerde ise 1.7 dereceyi aşacağı hesaplanmaktadır.”
“Kötümser senaryoya göre artış hemen hemen doğrusal olacak ve yüzyılın sonunda beş dereceyi bulacaktır. En iyimser durumda bile İstanbul’daki sıcaklık artışı bir derecenin üzerinde gerçekleşecek. Yaz mevsimi sıcaklık artışları kış mevsimi sıcaklık artışlarından daha fazladır.
2016-2035 dönemi sıcaklık artışı Temmuz ayı için 1.5 derece civarında öngörülürken şubat ayı için bu değerin 0.9 derece gerçekleşmesi beklenmektedir.
Yüzyılın ortası için sıcaklık artışı öngörüsü temmuz ayı içi 3.2 derece, aralık ayı için 2.0 derece; yüzyılın sonu için temmuz ayı 6 derece, aralık ayı ise 4 derecenin hemen altında sıcaklık artışı olacak.”
“Gelecekte serin günlerin azalması öngörülmektedir. Bütün senaryolar serin geceler yüzdesinin 2016-2035 dönemine kadar yarı yarıya azalacağını öngörmektedir. Azalma yüzyılın ortasına kadar devam edecektir.
Yüzyılın son 20 yıllık dönemi için İstanbul’da 1961-1990 normlarına göre serin gecelerin hemen hemen hiç oluşmayacağını öngörmektedir. Sıcak geceler 2016-2035 döneminde yüzde 30 artacak. Yüzyılın sonunda İstanbul’da 1961-1990 normlarına göre sıcak geceler tanımına giren günler tüm yılın yüzde 70’ini kapsayacaktır.”
SAHİLLER SERİNLEYECEK
“Üsküdar sahili, İstanbul limanı, Kadıköy sahili, Haliç’in bazı kısımları, Yenikapı, Zeytinburnu, Ataköy, Maltepe, Pendik ve Tuzla (genel olarak Marmara) sahilleri gibi düşük kotlu alanlar ve bu ve benzeri yerlerde mevcut liman, marina ve tersane gibi yapıların deniz yükselmesinden olumsuz etkileneceği görülmektedir.”
ISINMA İHTİYACI AZALACAK
Akdeniz iklimi özelliklerinin artması, insanları ve turizmi pozitif etkileyecek.
Sıcaklıkların artması kış mevsiminde kar ile mücadele faaliyetlerini azaltacak.
Buzlu ve donlu günlerin azalması tuzlama faaliyetlerini ve kent içi ulaşımda yaşanan problemleri azaltacak.
Sıcaklık artışının kar ve sis olaylarını azaltması kara, deniz ve hava ulaşımındaki aksamaları azaltacak.
Kış ısıtma ihtiyacı azalacak.
KURAKLIK TEHDİDİ
Yaz yağışlarındaki düşüş ve buharlaşma, terlemedeki artış su kaynaklarında azalmaya yol açacak.
Su kaynaklarındaki azalma kuraklık gibi ekstrem olaylara kırılganlığı artıracak.
Ekstrem sıcaklık olaylarındaki artış yaşlılar, çocuklar ve kalp-damar hastalıkları olanlar için tehdit oluşturacak.
Yaz soğutma ihtiyacı ve yıllık toplam enerji talebi artacak.
Sıcaklık artışı yangın riskini artıracak.
Ekosistem servisleri sıcaklık artışlarından olumsuz etkilenecek.
Sıcaklık artışı ve kurak dönemin uzaması park, bahçe ve yeşil alanların bakım maliyetini artıracak.