KARAR, Türk futbolunun bitmeyen tartışması hakem hataları dosyasına ikinci bölümüyle devam ediyor. Eski hakemlerden Selçuk Dereli, camianın bölündüğünü söyledi ve ekledi: "Cüneyt Çakır ile babası Serdar Çakır hakemler arasında gruplaşma başlattı." Deniz Çoban ise MHK Başkanı Yusuf Namoğlu'nun işlerine kimseyi karıştırmadığını söyledi.
Türk futbolu belki de her geçen gün daha da alevlenen bir tartışmanın ortasında bırakılmış durumda... Dün açtığımız "Bitmeyen tartışma Türk hakemliği" dosyası bugün eski hakemlerin gözlemleriyle devam ediyor.
Süper Lig'in ikinci yarısı başlayalı 4 hafta geride kalmasına rağmen oynanan futboldan, kimin şampiyonluğa daha yakın olduğundan ya da hangi golün daha güzel atıldığından bahsetmek yerine daha çok Türk hakemlerini tartışmayı sürdürüyoruz. Sürdürmekten de öte hakemleri konuşmayı bırakmıyoruz... Kazanan taraf da kaybeden taraf da hakemleri en sert şekilde eleştiriyor. Peki neden Türk hakemliği bu kadar tartışılıyor? Bunun sorumlusu kim ya da kimler? Türk futbolu ne zaman rahat bir nefes alacak?
İki eski hakem Selçuk Dereli ve Deniz Çoban, yönelttiğimiz sorular ışığında tartışılan Türk hakemleriyle ilgili konuyu farklı bir noktaya taşıdılar.
NASIL HALA GÖREVDELER?
Selçuk Dereli, göreve geldiğinde büyük umutlarla Merkez Hakem Kurulu'nun başına geçen Yusuf Namoğlu'nun bu işi toparlayamadığının altını çizdi. Namoğlu'nun göreve başladığında iyi işler yapacağını düşündüğünü ancak MHK'nin yönetimiyle basiretsizlik gösterdiğini söyledi. Eskiden bir alışkanlık olduğunu 'Hakemler kötü olmasa da kötü algısı yaratılırdı' diyen Selçuk Dereli şöyle konuştu: "Artık hakemler maçların sonuçlarını etkileyecek hatalar yapıyor. Nasıl hala görevdeler anlamak mümkün değil. Bunun en büyük sorumlusu yönetenlerdir." Bazen MHK'yi da aşan şeylerin olduğunu ifade eden Dereli, belki de Yusuf Namoğlu ve ekibinin TFF'den istedikleri desteği göremediklerini dile getirdi.
Hep aynı hakemlerin görev aldığına vurgu yapan Dereli sözlerini şöyle sürdürdü: "Hakem camiasında gruplaşmalar var. Bir grup Cüneyt Çakır ve arkadaşları, bir de onlara karşı olanlar var. Hakem camiasını gruplara böldüler. Bir gözlemci diğer tarafın maçına gidiyor ve hakemin grubuna göre puan veriyor. Hakemleri ayıran ve bölen Serdar Çakır ve oğlu Cüneyt Çakır'dır. Nasıl olduysa Serdar Çakır göreve geri döndü. Kendisi bu işleri iyi bilir, uzmanlık alanı. Profesyonel hakemlik geldi ancak atamalarda adil davranılmayınca MHK toparlayamıyor. Sen MHK olarak atamada adil davranacaksın ki izleyenler de güvenip inanacaklar sana."
Eski hakemlerden Deniz Çoban ise Türk hakemliğinin asıl sorununun yönetenler olduğunu ifade etti. MHK'nin gerektiği kadar adil davranmadığını ve olayların sebeplerini araştırarak çözüm yolları üretmediğini söyleyen Çoban, "Yapılan eğitimler hakemleri mental ve fiziksel olarak maçlara hazırlayamıyor" dedi. Zekeriya Alp ve Oğuz Sarvan döneminde UEFA'dan gelen eğitimcilerin faydalı olduğunu söyleyen Deniz Çoban şu itirafta bulundu: "Yusuf Namoğlu dışardan Türk hakemlerini eğitmeye gelen yabancıları işine karıştırmıyor. Sürekli kendi bildiğini okuyor. Adamlar yüksek maaşlar alıyor ve onlarda bu duruma ses çıkarmıyor." Şu anda işler iyi gitmiyorsa Yusuf Namoğlu'nun sorumluluğu üzerine alması gerektiğinin altını çizen Deniz Çoban sözlerini şöyle tamamladı: "Bir sabah uyandığınızda MHK Başkanı istifa etmiş olabilir. Kamuoyu gördü Yusuf Namoğlu televizyon programına çıktığında anlattığı pozisyonda kendi hakemini tanımıyor. 12-13 hakem üzerinden ligi götürüyor. İngiltere'de böyle diye Türkiye'de de bunu uygulamaya çalışıyor. Kendisi doğru diyorsa sonuçlarına da o katlanmak zorunda."
Öte yandan Eski MHK Başkanı Zekeriya Alp, “Görevi bıraktıktan sonra bu işlerden kendimi uzak tutma kararı verdim ve hakemlerle ilgili kimseyle konuşmadım” diyerek sorularımızı yanıtsız bıraktı.
