8 bin lira karşılığında 12 bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan çetesinin davası sürüyor. Dosya kapsamında yargılanan 47 sanıktan savunması alınmayan üç tutuksuz sanık bugün dinlenecek. Ayrıca müştekilerin de söz hakkını kullanması bekleniyor.
SEMA KIZILARSLAN
Türkiye tarihinin en büyük sağlık skandallarından biri olarak adlandırılan Yenidoğan Çetesi’nin ilk duruşması, İstanbul Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Kasım Pazartesi günü başladı. Bugün davanın 11. günü. Sanık kürsüsünde Mehmet Gürül var.
Gürül, TRG Hospital’de doktor olarak çalışıyordu. Hakkında, “Şüphelinin 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyip ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği” belirtiliyor.
İstanbul Büyükçekmece Başsavcılığı, olayda yer alan bazı şüpheliler hakkında "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçundan soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında şüphelilerin mal varlıklarına tedbir konuldu.
ÖZEL HASTANELERE KAYYUM ATANDI
Gazeteci Emrullah Erdinç, soruşturma kapsamında kapatılan özel hastanelere kayyum atandığını duyurdu.
Şimdiye kadar ifadesi alınan sanıkların isimleri ise şöyle:
- Çağla Durmuş
- Sümeyye Nur Taş
- Fırat Sarı
- Cansu Akyıldırım
- Mehmet Halis Başlı
- Melike Özdemir
- Damla Atak
- Murat Mantuş
- Deniz Korkmaz
- Hasan Basri Gök
- Hüseyin Günerhan
- Anıl Çakır Gönen
- İlker Gönen
- Hakan Doğukan Taşçı
- Ceren Hatice Kırım
- Adnan Sarı
- Metin Sarı
- Aydın Sarı
- Dursun Eryılmaz
- Serhad Sarı
- Mehtap Sayar
- Renas Kılıç
- Şirketler:
- Sarıoğlu Turizm
- GMZ Sağlık Hizmetleri
- Medisense Sağlık Hizmetleri
Mehmet Gürül: Denetimciler geldiğinde günlük ekipiriz istediler. Ben günlük yazmam. Hastanın tanısı değiştiği için en son gün yazarım. Bu yüzden denetimciler hakkımda tutanak tutmuş.
Mahkeme Başkanı: Telefonlara dikkat edin, dinlediğini söylemişsin. Fırat Sarı’ya dikkat et demişsin.
Mehmet Gürül: Mesleki jargondan dolayı yanlış anlaşılıyor. Bir örnek vereyim, hemşire çok yoğunum dediğinde taburcuların hemşire tarafından yaptığını düşünebilir. O günden sonra da bir sürü telefon konuşmalarım var. Tedbir dememin nedeni bu.
Mahkeme Başkanı: Neden telefondan WhatsApp’a geçelim diyorsun Fırat Sarı ile konuşurken?
Doktor Mehmet Gürül: Müstehcen şeyler konuşuyorduk, o yüzden.
Mahkeme Başkanı: Bir de doktor olacaksınız. Ne müstehcen konuşması bu?
Üye Hakim: Danışmanlık anlaşmasının benimle ilgili kısmında hemşire desteği vereceğim söylendi.
Mehmet Gürül: Tıbbı yönlendirme alınması söylendi mi?
Ben 15 senedir hekimim. Benim hastanemde sadece hastalarıma ben bakarım. Yapamadığım yerde İlker Gönen’e danışırım.
Mahkeme Başkanı: Neden telefondan Whatsapp’a geçelim diyorsun Fırat Sarı ile konuşurken?
Doktor Mehmet Gürül: Müstehcen şeyler konuşuyorduk, o yüzden.
Mahkeme Başkanı: Bir de doktor olacaksınız. Ne müstehcen konuşması bu?
Sanık kürsüsünde Murat Mantuş var. TRG Hospital Hastanesi’nde müdür olarak çalışıyordu. Hakkında, “112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki yapılması, hastaların basamaklarında oynama yapılarak ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçların SGK’ya fatura ettirilerek nitelikli dolandırıcılık suçunun işlenmesi” iddiaları bulunuyor.
Murat Mantuş: Benim adımı kullanarak yapmışlar her şeyi. Haberim yok. Benden çekinirlerdi. Kendimce içeride yaptığım bir baskı mekanizması vardı. Bu yüzden korkarlardı benden.
Mahkeme Başkanı: Genel müdür yardımcısı kimdi?
Murat Mantuş: Kadir Öz.
Mahkeme Başkanı: Görüşmeler kimle yapıldı?
Murat Mantuş: Ben ve Kadir Bey yaptık. İlk zamanlar dinlemedim açıkçası.
Mahkeme Başkanı: Volkan Karataş var mıydı?
Murat Mantuş: Hatırladığım kadarıyla en son kendisini bilgilendirdim. Anlaşmayı ben yaptım, Volkan Bey’in bilgisi ve onayı dahilindeydi.
Mahkeme Başkanı: Bu anlaşmaya göre hemşire maaşları da mı dahildi?
Murat Mantuş: Hayır hayır, sadece doktor. Eğer o sırada bir doktor arayışımız olmasaydı, ben şu an sizin karşınızda olmazdım.
Sanık kürsüsünde Volkan Karataş var. TRG Hospital’da başhekim olarak çalışıyordu. Hakkında, “Şüphelinin başhekimi olduğu hastanede, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki yapılması, hastaların basamaklarında oynama yapılarak ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçların SGK’ya fatura ettirilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun işlenmesi” iddiaları bulunuyor.
Mahkeme Başkanı: Savunmanı yapacak mısın?
Volkan Karataş: Evet. Öncelikle kendimden bahsetmek istiyorum. 1980 doğumluyum. Polis memuru olan babamı yanlış tedavi ve müdahale nedeniyle kaybettikten sonra tıp okumaya karar verdim ve doktor oldum.
Mert Özdemir 12 yıl öncesinde erişkin yoğun bakımda çalışıyordu. Sonra ayrıldı. Bu süreçte Çağla Durmuş yenidoğan hemşiresiydi. Mehmet Gürül yenidoğan doktorum. Murat Bey genel müdürüm. Onun dışındakileri burada öğrendim. İsmini duydum. (Fırat Sarı için) Finansal konuları bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Danışmanlık ile ilgili ne diyorsun?
Volkan Karataş: Hiç doktor bulamadığımız bir noktada, sınırlı bir anlaşma olabilir dedim. Ancak nasıl bir anlaşma yapıldığını bilmiyorum. Gelen bütün doktorların araştırmasını kendim yaptım.
Avukat Burak Mengü: (Murat Mantuş ve Volkan Karataş’ın avukatı)
“Bir hastane yönetimi ne yaparsa yapsın, ister amuda kalksın, ister takla atsın, SGK’yı dolandıramaz. Kadın doğum kliniğinde kaydedilen bebeklerle ilgili İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü soruşturma açılmasına gerek görmemiştir. Ancak savcılık, telefon kayıtları (tape) üzerinden soruşturma başlatmıştır.”