BAREM’in global ortağı WIN Grubu, cinsiyetler arasındaki fırsat eşitliği ve haklar konusunda dünya genelindeki gelişmelere odaklanan bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya göre; iş dünyasında cinsiyet eşitliğine dair ilerleme kaydedilmesine rağmen; geç saatlerde dışarıda yalnız yürümek kadınlar için hala küresel bir endişe olarak yerini koruyor, kadına yönelik şiddet ise her geçen yıl daha önemli bir sorun haline geliyor.
BAREM’in global ortağı WIN International, dünya çapında 39 ülkeden 33 bin 866 katılımcının görüş ve inançlarına dayanarak toplumsal cinsiyet eşitliği, güvenlik ve şiddet gibi önemli konuları ele alan kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma; kadınların toplum içerisinde en çok karşılaştığı problemler, cinsiyetler arasındaki fırsat eşitliği ve haklar gibi alanlarda yaşanan değişim ve gelişimleri anlamak için önemli bir kaynak oluşturuyor.
Polis memuru eski eşi tarafından katledilmişti: Mervegül'ün tabutu kadınların omzunda!
AMERİKA KITASINDA ORAN DAHA YÜKSEK
Araştırmaya göre; dünya genelinde kadınların neredeyse yarısı ( yüzde 46) geceleri mahallelerinde yalnız yürürken kendilerini güvende hissetmiyor. Bu yüzde, belirli coğrafi bölgelerde daha da kritik bir hal alıyor; Amerika kıtasındaki kadınların yüzde 64'ü, Afrika'da yüzde 47'si ve Avrupa'da yüzde 45'i kendilerini güvende hissetmediklerini belirtiyor.
Araştırmanın Türkiye kısmında ise, gece mahallelerinde yalnız yürürken kendilerini güvende hissetme konusunda cinsiyetler arasında belirgin bir fark ortaya çıkıyor. Kadınlar (yüzde 61) erkeklere (yüzde 76) kıyasla daha düşük bir oranda kendilerini güvende hissediyor. Bu sonuçlar; kadınların genellikle geç saatlerde dışarıdayken daha savunmasız hissedip güvenlik endişeleri yaşadığını vurguluyor ve aynı zamanda, bu durumun toplumsal cinsiyete bağlı güvenlik algılarına dayandığını gösteriyor.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTMAYA DEVAM EDİYOR
Dünya genelinde, 2019 yılına kıyasla yüzde 4’lük bir artışla, kadın katılımcıların yüzde 20’si “Fiziksel veya psikolojik herhangi bir şiddete maruz kaldınız mı?” sorusuna evet yanıtını verdi. Katılımcıların cevabı, bölgesel olarak önemli ölçüde değişim gösteriyor. Bu oranın özellikle yüksek olduğu Afrika'da kadınların yüzde 49'u geçen yıl herhangi bir tür şiddete maruz kaldıklarını söylerken, MENA bölgesi ve Amerika kıtasında bu oran sırasıyla yüzde 27 ve yüzde 24.
Araştırma, özellikle genç kadınların bu durumdan etkilenmiş olduğunu ortaya çıkarıyor; 18-24 yaş arasındaki kadınların yüzde 27'si bir tür şiddete maruz kaldıklarını söylerken, 25-34 yaş arasında bu oran yüzde 23. Bu durum, özellikle cinsel taciz olaylarına bakıldığında da geçerli; 18-24 yaş arası kadınların yüzde 19'u ve 25-34 yaş arası kadınların yüzde 14'ü cinsel taciz mağduru olduklarını belirtiyor.
İŞYERİNDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KONUSUNDA ENGELLER AŞILIYOR
Erkekler genel olarak kadınlara göre daha iyimser olsa da, 2019'a kıyasla birçok alanda toplumsal cinsiyet eşitliği algısında iyileşme görülüyor. Yüzde 26'da iki yıl süren durgunluğun ardından artık küresel nüfusun yüzde 28'i (kadınların yüzde 20’si ve erkeklerin yüzde 36’sı şeklindeki oranlarla) işyerinde cinsiyet eşitliğinin sağlandığını düşünüyor.Buna karşılık, küresel nüfusun yüzde 44'ü hala kadınların erkeklere göre daha az iş fırsatına sahip olduğuna inanıyor.
Araştırmanın Türkiye kısmında; kadınlar için iş hayatında daha az fırsat olduğunu düşünenlerin oranı toplam grupta yüzde 49 iken, cinsiyetlere göre ayrım yapıldığında erkekler için bu oran yüzde 44 ve kadınlarda yüzde 55’e ulaşıyor. Yine Türkiye genelinde toplam grupta kadınlar için daha çok fırsat olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 28 ve cinsiyetlere göre bakıldığında erkeklerde bu oran yüzde 36 iken kadınlarda yüzde 21’lere kadar geriliyor. Türkiye genelinde kadınlar ile erkekler arasında aynı fırsatlara sahip olduklarını düşünenlerin oranı ise yüzde 19. Bu sonuçlar, Türkiye'deki cinsiyet eşitsizliği sorununun cinsiyetlere göre farklılaştığı yorumunu destekliyor.
TÜRKİYE’NİN SİYASET ALANINDA CİDDİ BİR İYİLEŞTİRMEYE İHTİYACI VAR
Yavaş gelişme gösteren bir alan olan siyasette, 2019 yılında yüzde 2 olan küresel nüfusun şimdi yüzde 13'ü bu alanda cinsiyet eşitliğinin sağlandığına inanıyor.
Türkiye’de araştırmaya katılanların yüzde 43'ü siyaset alanında cinsiyet eşitliğinin kesinlikle veya kısmen başarıldığına inanıyor. Diğer yandan, yüzde 51’i siyaset alanında cinsiyet eşitliğinin kesinlikle veya hiç başarılmadığını düşünüyor. Bu sonuçlardan, Türkiye'deki siyaset alanında cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalığın artırılması ve daha adil politikaların uygulanması için ciddi bir çaba sarf edilmesi gerektiği anlaşılıyor.
“EVDE” CİNSİYET EŞİTLİĞİ DÜŞÜŞTE
Araştırma, 2019'da insanların yüzde 48'inin ev ortamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığına inanırken artık yalnızca yüzde 40'lık bir kesimin aynı fikre sahip olduğunu gösteriyor.
Türkiye'de “ev içinde” cinsiyet eşitliği konusunda katılımcıların yüzde 53’ü kesinlikle ve bir dereceye kadar başarıya ulaşıldığını düşünüyor. Kadın ve erkekler arasında bu konuda olumlu düşünenlerin oranında yine belirgin bir farklılık ortaya çıkıyor; ev içinde toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşıldığını ve bir dereceye kadar ulaşıldığını düşünen erkeklerin oranı yüzde 58 iken bu oran kadınlarda yüzde 48'lere geriliyor. Bununla birlikte, katılımcıların yüzde 41’i ev içinde cinsiyet eşitliğinin başarılamadığını ya da hiç başarılamadığını ifade ediyor.
Araştırma künyesi: Çalışmada 39 ülkede 33,866 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye’de 20 – 26 Ocak 2024 tarihleri arasında CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle 523 kişi arasında gerçekleştirildi.
https://www.barem.com.tr/