“Fast food” restoranlarında çalışan işçiler, ağır çalışma koşullarını İzmir Alsancak'ta, “İnsanca ücret, insanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz” yazılı pankartlarla protesto etti.
DİSK’e bağlı Gıda-İş ve Dev-Turizm İş, TAB Gıda’da çalışan “fast food” işçilerinin hakları için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve Genel-İş İzmir Şubesi yöneticileri de işçilere destek verdi.
“Fast food çalışanları insanca ücret, insanca çalışmak, insanca yaşamak istiyor” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, “Fast food işçisi yalnız değildir" ve "Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı.
İşçiler adına basın açıklamasını okuyan DİSK Gıda İş Ege Bölge Temsilcisi Ufuktan Öden, şunları söyledi:
“Ülkenin dört bir yanında metal işçileri, moto-kurye, tekstil, maden, kargo, sağlık, gıda gibi birçok iş kolunda düşük zamlara, yetersiz ücretlere, işten atılmalara ve sendikalaşmanın önündeki engellere karşı ayaktayız. Fast food işçileriyle moto-kuryelerin sorunları iç içedir. Her iki tarafta da aynı sorunlar yaşanmaktadır. Dolayısıyla mücadeleyi de ortaklaştıracağız. Tüm fastfood işçilerine çağrımız; örgütlenelim, direnişteki işçilerle birlikte olalım. TAB Gıda'da çalışan işçiler olarak yaşadığımız koşullara itiraz ediyoruz. Pandemi süresince aylık 1200-1400 lirayla geçinmek zorunda bırakılan çalışanlar olarak insan yerine konmak istiyoruz. Baskılar eksik olmuyor, fazla mesailerimiz ödenmiyor, mobbinge maruz kalıyoruz. Çalışma saatlerimiz uzun ancak ücretlerimiz düşük. Hakkını arayan işçi arkadaşlarımız kapının önüne konuluyor, şubeler arası sürgün ediliyor. Çalıştığımız şirketler ve markalar milyonlarca, milyarlarca para kazanırken fastfood işçileri olarak biz açlık sınırına yakın ücretlerle çalıştırılıyoruz. Örgütlenmek isteyen, sendikalaşmak isteyen işçiler işlerinden atılıyorlar. Bizler fastfood çalışanları olarak artık yapılan baskılara, düşük ücrete ve insanlık dışı çalışma koşullarına 'Hayır' diyoruz.”
Öden'in ardından konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise şunları söyledi:
"Yemek yediğimiz, karnımızı doyurduğunuz restoranlarda, kafelerde, barlarda arka planda hiç görmediğiniz işçilerin haklı mücadelesinin yanındayız. Yediğiniz, içtiğiniz, tükettiğiniz her şeyi yaratan bu işçiler ve emekçiler. Yıllardır işçilerle sermaye arasında bir kavga var. Bu kavga bitmeyen bir kavgadır. Ta ki işçiler, emekçiler, iktidara yerleşene kadar bu kavga bitmeyecek. Bu yoksulluk, fakirlik ve düzen yıkıldığı zaman nefes alabileceğiz"