Gaziantep'teki helikopter kazasında şehit olan Pilot Emniyet Amiri Cemil Gülen'in acı haberi Ankara'daki ailesine verildi. Şehidin evine Türk bayrakları asılırken babası Mehmet Gülen şehit düşmeseydi oğlunun 20 gün sonra nişanı olacağını söyledi. Gülen, "Ayın 24'ünde oğluma nişan yapacaktık. Ama ben yarın oğlumun düğününü yapacağım, cenazesini defnedeceğim." diye konuştu.
Gaziantep'in Nurdağı ilçesi Kartal Köyü mevkiinde kaza kırıma uğrayan polis helikopterinde şehit düşen iki pilottan 33 yaşındaki Emniyet Amiri Cemil Gülen'in acı haberi Ankara'nın Keçiören ilçesinde yaşayan ailesine ulaştı.
Şehidin evinin bulunduğu sokak Türk bayraklarıyla donatılırken acı haberi alan aile gözyaşlarına boğuldu.
Şehit Gülen'in cenazesinin yarın Gölbaşı Havacılık Daire Başkanlığı’nda düzenlenecek törenin ardından öğlende Karşıyaka Polis Şehitliği'nde toprağa verileceği öğrenildi.
20 GÜN SONRA NİŞANI VARMIŞ
Şehidin babası Mehmet Gülen (62), oğluyla ilgili kahreden detayı açıkladı. Dün acı haberle yıkıldıklarını aktaran baba Gülen, "Acımız sonsuz, yapacak bir şey yok. Üzgünüz, keşke olmasaydı. Ayın 24'ün de nişanımız vardı. Dün annesiyle gittik alışverişini yaptık, ayın 24'ünde de oğluma nişan yapacaktık. Ama ben yarın oğlumun düğününü yapacağım, cenazesini defnedeceğim. Acımız sonsuz, kimseye kırgın değilim." dedi.
'15 TEMMUZ'DA BELİNE KADAR ISLAKTI, ELİNDE SİLAH VARDI'
2011 yılında Polis Akademisi'nden mezun olan oğlunun 13 yıllık memur olduğunu ve 8 yıldır ise pilotluk yaptığını söyleyen Mehmet Gülen, oğlunun görevini severek yaptığını belirtti. Oğlunun aynı zamanda pilot eğitmeni olduğunu söyleyen baba şunları anlattı:
"Benim oğlum pilot olmadan önce istihbaratta çalışıyordu. O zaman Ankara gar patlamasını yaşadık. Sabah 10'u 5 geçe patlama oluyor, ben 10'u 8 geçe oğlumu arıyorum. Baba 'nereden duydun' dedi. Ben 'sesini duymak için aradım oğlum' dedim. 'Baba kapat dünya yıkılıyor burada' dedi. Tesadüfen aradım. 15 Temmuz'da da saat 22.10'da balkonda hanımla oturuyordum. Uçak hızla girdi Ankara merkeze doğru. 23.20 gibi arabaya bindim emniyete kadar gittim. Arabamı Etlik'e park ettim, yol tıkalıydı. Gittim oğlumu buldum. Beline kadar ıslaktı, göğsünde sırtında çelik yelek, elinde silah vardı. Git diye yalvardı oğlum, ben dedim gitmem. Böyle bir anımız olmuştu."
