CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’de “Çay Mitingi”ne katıldı. Özel, "Normalleşme, muhalefetin dozunu düşürmek değildir. Normalleşme haksızlığa susmak değildir" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Rize'de düzenlenen çay mitinginde konuşuyor. Özel konuşmasının başında, var olan sorunları dillendirmenin görevleri olduğunu belirterek, 'Normalleşme muhalefetin dozunu düşürmek değildir' dedi.
Özgür Özel'in konuşmasının satır başları şöyle
Biz yerel seçimlerde şunu söylemiştik, milletin gündeminde olmayan hiçbir şey Özgür Özel’in, CHP’nin gündeminde olmayacak. Asla kısır çekişmelereler, kimlik siyasetiyle meşgul olmayacağız. Milletin gündeminde ne varsa o bizim gündemimizde olacak. Onu konuşacak, anlatacağız. Sonuç alamazsak; sokaklar, meydanlar bizimdir. Sizin sesinizi duyacağız, sesinizi duyuracağız.
Birileri siyasetteki normalleşmeden rahatsızlık duyup eski kavgalı günleri, tartışmalı günleri geri getirmek istiyor ama ben şunu söylüyorum, normalleşme muhalefetin dozu düşürmek değildir. Normalleşme vatandaşın sorununu görmemek değildir. Aksine normalleşmek, hem müzakere hem mücadele temek, sorunu görmek demletirdir.
"ERDOĞAN’A MEMLEKETİNDEN, ÇAY ÜRETİCİSİNİN SESİNİ DUYURMAYA GELDİM"
Hakaret etmenin, tartışmanın ne bana ne kendisine ne Rize’ye ne de Türkiye’ye faydası var. Ancak ben buradan sayın Erdoğan’a kendi memleketinden; AK Partili, CHP’li, MHP’li İYİ Partili her görüşten hemşerisinin sesini duyurmaya, çay üreticisinin sesini duyurmaya geldim.
CHP olarak bugün burada bulunmamızın en önemli sebebi 31 Mart’ta hep birlikte büyük bir başarı kazandığımız Türkiye İttifakı’nın bize yüklediği sorumluluktur. O yüzden ben Türkiye İttifakı’nın verdiği görev ve sorumlulukla buraya geldim. Karşımda sadece CHP’liler yok, tüm görüşten Rizeliler buradalar. Doğu Karadenizliler buradalar. Biz burada Rize İttifakı’nı görüyoruz. Çay İttifakı’nı görüyoruz.
"AK PARTİ HÜKÜMETİ BOYUNCA BU TOPRAKLARI BOŞ KALDI"
Filistin'i tanıyan ülkeleri tek tek arıyoruz. Zulüm dursun, İsrail'in yaptığı soykırımı bir kez de Rize'den lanetliyoruz.
Son yıllar da tarım ülkesi olma özelliğini kaybetme üzüntüsü yaşıyoruz. Bizim ülkemizde her yıl Trakya kadar ekilir toprak, AK Parti hükümeti boyunca bu toprakları boş kaldı, kaybedildi. Bu sebeple çiftçinin haklarını korurken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Köylü milletin efendisidir" sözünü hiç unutmuyoruz.
Çiftçilerimize neleri önerdiğimizi söylemeliyim çünkü CHP sorunu sadece söyleyen değil çözümlerini anlatan, öneriler sunan bir partidir. Çiftçilerimizin sorunlarını çözmek için önce kanuna uyacağız. 2006'da çıkan kanuna uyulmuyor.
Çiftçilerimize neleri önerdiğimizi söylemeliyim çünkü CHP sorunu sadece söyleyen değil çözümlerini anlatan, öneriler sunan bir partidir. Çiftçilerimizin sorunlarını çözmek için önce kanuna uyacağız. 2006'da çıkan kanuna uyulmuyor. Sulamada kullanılan elektrik borçları hemen ürün satılınca ödenebilmeli. Çiftçimizin banka borçları tamamen silinmeli, bir kereye mahsuz kredi borçlarının faizi silinmeli ana para 5 yıla bölünmelidir. Çiftçinin elinde kalan ürünler devlet tarafından mutlaka alınmalı.
"ÇAY FİYATINI, AÇIKLAMAYAN HÜKÜMETİ CUMHURBAŞKANI OLUR MU?"
Çaya gelince; CHP'nin bugün Rize meydanında yapmış olduğu bu miting 100 yıllık bir yürüyüşün geldiği noktadır. 100 yıldır buralarda çay tarımı yapılmaktadır. Üzümün çoğu ihraç ediliyor, fındıkta. Sadece çay ithalatını denetleyerek, sınırlandırarak kaçak çaya engel olunarak sizin sıkıntılarınız çözülebilir. Biliyorsunuz çay fiyatı açıklandı. Senelerde tütün fiyatı Manisa'da açıklanırdı, üretici beğenirse kasketi havaya atardı. Beğenmezse yere atardı. Şimdi gelin açıklayın bakalım çay fiyatını, açıklamayan hükümeti Cumhurbaşkanı olur mu? Neden tweet atarak açıklıyorsunuz. Gelin Rizeliye açıklayın bakın kasketler nasıl yere çalınıyor. 17 lira çay fiyatını açıklamaya utanıp tweet attırıyorlar. 17 liralık yaş çay alım fiyatını ret ediyoruz. Sadece maaliyetleri karşılanıyor. Bu kadar emekle üretilen çaya verilen fiyat, çay üreticisine sen artık bu işi yapma biz zenginlerle yürüyeceğiz demektir.
"ÇAYKUR İŞÇİLERİ KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYOR"
Kısaca önemli bir şey daha söyleyelim. Çaykur'da çalışan işçiler var. 11 bin çalışan işçi var. Çaykur işçileri artık 6 ay çalışıp 6 ay boş kalmak istemiyorlar. Çaykur işçileri enflasyon altında zam ala ala maaşlar eridi. Çaykur işçisi 20 yıl önce asgarinin dört buçuk ücreti alırken bugün bir buçuk asgari ücret geriledi. Çaykur işçisi asgari ücretin altında çalışıyor. İşçilerin kadro talebi var, kadrolarını verin. Onlar boş oturmak değil, kazanmak ve kazandırmak istiyorlar.
Üretici sorunu içi çay kanunu mutlaka çıkarmalıdır. Biz geçmişte sizin hemşeriniz İstanbul Milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu ile Tahsik Ocaklı'yla bir çay teklifi verdik. Teklife evet dediğinde işçinin de üreticinin de sorunu çözülüyor. Maalesef öneri AK Parti ve MHP oylarıyla ret edildi. Tahsin bey öneriyi bir daha verin. Buradan Sayın Erdoğan'a, Sayın Bahçeli'ye sesleniyoruz. Önergeyi vereceğiz, ret etmeyin, Rize'yi unutmayın. Çay üreticisine söz verilen banka promosyon ödemelerine derhal başlamalı.
Yurda kaçak yollarla gelen çaylar engellenmeli. Buradan hatırlayalım, bir selam yollayalım. Ne diyordu Kemal Bey, "Kaçak çayları getireceğim, Rize meydanında yakacağım. CHP'yi iktidara taşıyacağız". Kaçak çayları getireceğiz, çayları yakmaya Kemal beyi de davet edeceğiz.