Maraş depremlerinde en ağır yıkımı yaşayan kentlerden biri olan Hatay adeta moloz yığınına dönerken, ayakta kalan bir bina ise depremin sembolü haline geldi. 2009 yılında Orta Doğu Teknik Üniversite'sinde (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Yapı Mekaniği Ana Bilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Mustafa Tümer Tan'ın projeye dönen 'Gerçek Hayattan Bir Uygulama' tezi Antakya'da çok sayıda kişiyi felaketten kurtardı.
GÜLCAN ASLAN | KARAR
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık iki yıkıcı depremin yarattığı etki binaların güçsüzlüğü ile birleşince şehirler adeta bir felakete sahne oldu. Çok sayıda yapı on binlerce insana mezar olurken 2009 yılında güçlendirme projesi ile ayakta kalan Antakya Belediye Konutları A2 blok adresindeki bina, hem Maraş depremleri hem de Hatay'daki 6.4'lük son depreme rağmen ayakta kaldı. Görüntü sonrası 'Kader mi? İhmal mi?' soruları tekrar tartışma konusu oldu. Tezi hazırlayan İnşaat Mühendisi Mustafa Tümer Tan, proje hakkındaki tüm detayları tek tek KARAR'a anlattı...
İKİZ BİNALAR 3 BÜYÜK DEPREME RAĞMEN AYAKTA KALDI
2009 yılında lifli karbon polimerleri ve betonarme perdeler ile güçlendirme işleminin yapıldığı Antakya’daki 9 katlı betonarme bina yıkılmazken, işlem görmeyen diğer bina ise moloz yığınına döndü. O dönem Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) yüksek lisans öğrenci olan Mustafa Tümer Tan'ın hazırladığı “Orta-Katlı Bir Betonarme Binanın Lifli Karbon Polimerleri Kullanarak Güçlendirilmesi: Gerçek Hayattan Bir Uygulama” tezinin bina üzerinde uygulanması çok sayıda insanın hayatını kurtardı.
Projenin Prof. Dr. Güney Özcebe rehberliğinde Prof. Dr. Barış Binici’nin içinde bulunduğu geniş bir çalışma grubu tarafından yapıldığını Mustafa Tümer Tan, hocalarının danışmanlığında ve kendi tez çalışması kapsamında bu yapının seçilerek teorideki yöntemin uygulandığını söyledi.
Mustafa Tümer Tan
'BİNA SAKİNLERİNİN EVLERİNİ BOŞALTMASI GEREKMEDİ'
Projeyi, Prof. Dr. Güney Özcebe liderliğinde, NATO’dan 50 bin euro gibi bir finansman desteği alarak gerçekleştirdiklerini kaydeden Tan, projenin önemli detayı içinse "Bina sakinlerinin evlerini boşaltması gerekmedi" diyerek belirtti.
'DUVARLARI DEPREM YÜKÜNÜ TAŞIYACAK HALE GETİRDİK'
Projede karbon fiber detayına dikkat çeken Tan, binanın iç ve dış tarafında uygulanan yöntemi şöyle anlattı:
"Yöntem esasen bina içerisinde uygun tuğla duvarların her iki yüzüne çapraz şekilde karbon fiber tabakalar uygulanması şeklindeydi. Bu karbon fiber çapraz tabakalar binadaki mevcut kolon-kiriş birleşim bölgesine yine karbon fiberden yapılma ankrajlar ve epoksi yardımıyla ankrajlanmaktadır. Böylece, tuğla duvarların deprem yükleri altında çekme-basınç çubukları şeklinde taşıyıcı hale getirilerek, binanın yanal taşıyıcı sistemine katkıda bulunması sağlandı."
BİNANIN DIŞINDA BETONARME PERDELER KULLANILDI
Hibrid bir yaklaşımla binanın dışında, temelden en üst kata kadar, taşıyıcılara ve döşeme seviyelerine ankrajlanmış betonarme perdeler uygulandığını ifade eden Tan, "Bodrum ve zemin katta bir oturum olmadığı için karbon fiber yapılmış tuğla duvarların altına denk gelen yerlerde betonarme perde duvarlar oluşturuldu. Zemin kat 4.8 m yüksekliğinde olduğu ve binanın genel taşıyıcı durumu da zayıf görüldüğü için, yumuşak kat düzensizliğine ekstra önlem alabilmek adına, zemin kattaki açıklıklara çepeçevre tuğla duvar örüldü" dedi.
'BİLİM VE ORTAK AKLA DAYALI POLİTİKALAR ELE ALINMALI'
Yaşanılan deprem içinse 'Maalesef şaşırtmadı' diyen Tan, "Türkiye’nin bu en büyük sorunu, siyaset üstü bir anlayışla, pozitif bilime, etiğe ve ortak akla dayalı politikalarla ele alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
A1 Blok ise bir mühendislik firması bünyesinde kolon güçlendirmesiyle az hasarlı olarak ayakta kaldı
Projeden görüntüler
Korozyon tamiri
Betonarme perde
İç tuğla duvar çapraz FRP
Sağ olsunlar çok güzel bir iş çıkarmışlar. Keşke bu proje ciddiye alınıp, bir devlet en azından yerel yönetim politikası olarak tüm riskli tüm binalara uygulansaydı. Bir de 3. blok neden projeye dahil edilmemiş, en çok merak ettiğim kısım bu?
Yanıtla (2) (0)Araç kullanırken kalp krizi geçirip ölen biri için bu kaderdir ama ehliyetsiz araba kullanıp ölmek kader değildir.
Yanıtla (14) (1)Nihayet aklı başında mantıklı bir yorum bu kader tartışmasına.
Yanıtla (3) (0)Araç kullanırken kalp krizi geçirip ölen de ehliyetsiz araba kullanıp ölen de Allah'ın ezeli ilminde var olan kaderi ile vefat eder. Kalp krizi geçiren de (eğer emaneten verilen vücuduna suistimal etmiş ise) ehliyetsiz araç kullanan da tercihlerinden mesuldür. Kader, Allah'ın ilmidir. Bunun haricinde bir şey olamaz ki vefat edenin ölüm sebebi için hüküm ona bina edilsin (iman etmeyenler için yazılanlar müstesna).
Yanıtla (1) (0)Neyseki laik bir ülkede yaşıyoruz ve her medeni ülke gibi bilimi temel alıp elimizden geleni yapacağız. Allah bize bu aklı ve hürriyeti kullanalım diye verdi.
Yanıtla (1) (0)Kaderin dışında bir şey mi var ki kader planını çürüttü diyorsun. Kaderin ne olduğunu iyi öğren, sonra ahkam kes.
Yanıtla (6) (23)KADERİN DIŞINDA YİNE BİR KADER VARDIR YÜCE ALLAHIN BİR KADERİNDEN DİĞER BİR KADERİNE SIĞINMAK YANİ ÖNLEM ALMAK BU DA BİR KADERDİR SİZ SAKAT BİNADA OTURUP GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMADAN İŞİ KADERE BAĞLAMANIZ NE KADAR DİNİ VE İLMİDİR
Yanıtla (6) (1)Dini değerler bu kadar yabancılaştırıcı bir şekilde kullanılmadı herhalde daha önce. Kaderi beklersin önlem aldıktan sonra. O zaman vergi de vermiyelim artık. Evde otuturup kaderi bekleyelim.
Yanıtla (4) (0)reise göre kader ama bu kader nedense başka ülkelere uğramıyor Japonya'da 8 şiddetinde deprem oluyor kimsenin burnu kanamıyor ama
Yanıtla (6) (3)Binayı baştan sağlam yapmak varken çürük yapıp sonra güçlendirmeyi matah bir şey gibi sunmak da ayrı bir garabet olsa gerek.
Yanıtla (2) (9)Nutkum tutuldu bu mesajlara. Siz sadece Istanbul'da 2000 öncesi kaç bin tane ev var farkında mısınız? Istanbul bir ülke gibi nüfusa sahip. Şu an öncelik mümkün olan en kısa sürede en etkili bir şekilde depreme hazırlanmak.
Yanıtla (7) (0)Reklama gerek yok. Hatalar mühendis yokluğundan olmadı.
Yanıtla (1) (10)Bunun reklmala ne ilgisi var. Açıkça mütahit araya girip evini yıkmaya gücü olmayanların da depreme hazırlanabileceğini bilimsel ve pratik olarak açıklamasını yapmışlar. Oku bir defa daha!
Yanıtla (6) (0)sonunda bu konuda bir yayın daha. Bu yontemde çok açıkça mütahit vs rant çok yok bu yüzden bir kılıf geçirilip kullanılmamasından korkuyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve orta ve düşük gelirlinin böyle bir yöntemle depreme hazırlanmalarına yardımcı olun.
Yanıtla (4) (0)7 ŞUBAT 2023 Beyrut amerikan üniversitesi ( ODTÜ, BEYRUT,İSKENDERİYE, PATRAS üniversiteleri abd desteğiyle kuruldu) suriye de insanların binalardan çıkmadan ayni yolla binaları takviye yapma metodlarını yayınlamaya başladı.
Yanıtla (0) (4)AHMET BEY ,DEPREMDEN SONRA MÜTAHİT TUTUKLAMAK YERİNE, DEPREMDEN ÖNCE KONTROLLERDE RİSKLİ KABUL EDİLEN BİNALARIN TÜM MASRAFLARI BU MÜTAHİTLERE ÖDETİLİP ONARILSA ???
Yanıtla (9) (0)Depremde yıkılan binalar için şimdiye kadar sizden başka kader diye tartışan olmadı. Kim kader diye tartışıyor onu da yazar mısınız.
Yanıtla (4) (9)birileri bu projelerin hayata geçirilmesine engel oldu falan yazsaydınız.
Yanıtla (2) (0)gurur duydum
Yanıtla (4) (1)binayı güçlendirmekte kaderdir.
Yanıtla (3) (3)Yaptığınız ironi ise lütfen yapmayın. Değilse de lütfen siz müteahhit olmayın.
Yanıtla (5) (1)