Ünlü iş insanı Murat Ülker, helal gıda konusundaki düşüncelerini ve Ülker'in bu alandaki yaklaşımını anlattığı kişisel blogunda dikkat çeken bir yazıya imza attı. Ülker, "Helal!" başlığı altında, helal gıdanın ne olduğunu, Ülker'in kuruluşundan itibaren bu konuya nasıl bir önem verildiğini ve bu alanda yürütülen çalışmaları detaylı bir şekilde aktardı.
İş insanı Murat Ülker 'Helal' başlıklı yazısında, Ülker'in kurucusu olan babası Sabri Ülker'in, "Kendim yemediğim ve çocuklarıma da yedirmediğim hiçbir mamulü üretmem ve ticaretini de yapmam." ilkesiyle yola çıktığını belirtti. Bu anlayışın, Ülker'in tüm üretim süreçlerinde kalite, hijyen ve helallik konularına gösterilen özenin temelini oluşturduğunu vurguladı.
GIDA GÜVENLİĞİ KURULU HELAL, KOŞER, VEJETARYEN/VEGAN STANDARTLARI TAKİP EDİYOR
Ülker, Gıda Güvenliği Kurulu'nun helal, koşer, vejetaryen/vegan gibi global standartları takip ettiğini, etkinlik ve yeterliliğini denetlediğini ve süreklilik ile mükemmelliğini sağlama çabasında olduğunu ifade etti. Global Gıda Güvenliği Direktörü Rohaizad Hassan'ın, dünya genelindeki Ülker fabrikalarını ziyaret ederek gıda güvenliği uygulamalarını denetlediğini, bu ziyaretlerden memnuniyetle ayrılan kurumların olduğunu belirtti.
Murat Ülker, helal ve koşer sertifikalarının Türkiye dışındaki uygulamalarının farklı olduğuna dikkat çekerek, her üretim tesisi ve ürün için ayrı sertifikaların verildiğini, Türkiye'de ise marka bazında sertifikalandırma yapıldığını aktardı. Ayrıca, Türkiye'nin bin yıldan fazla süredir Müslüman bir ülke olması nedeniyle, haram gıdaların ithalatı ve satışında etiketlere belirtici ifade koymak yeterli olduğunu, ancak ihracat pazarları için helal sertifikalandırmanın gerekliliğine işaret etti.
Ülker'in blog yazısı, helal gıda konusunda bilinçlenmenin önemine vurgu yaparken, sektördeki güncel yaklaşımlar ve Ülker'in bu alandaki titiz çalışmalarını da okuyucularıyla paylaşıyor.
Ülker'in konuyla ilgili yazısı şu şekilde:
"Kurucumuz babam Sabri Ülker, Ülker’i kurarken daha işin başında, “Kendim yemediğim ve çocuklarıma da yedirmediğim hiçbir mamulü üretmem ve ticaretini de yapmam.” anlayışı ile işe başladığını sanırım artık herkes biliyor. Ülker ilk kuruluşundan beri, tedarik edilen hammaddelerin ve üretilen tüm ürünlerin kalitesi, hijyeni ve helalliği konularına azami özen gösterilmiştir, hala da gösterilmektedir. Bu amaçla kurduğumuz Gıda Güvenliği Kurulu aldığı emanetini geliştirerek sürdürmek ve gelecek kuşaklara da aktarmak için global ölçekte üretimlerimizdeki Helal, Koşer, Vejetaryen/Vegan vb standartları ve uygulamaları takip ediyor, etkinlik ve yeterliliğini denetliyor, süreklilik ve mükemmelliğini sağlamaya çalışıyor. Çok da başarılı süreçler yürütüyor.
Gıda Güvenlik Kurulu’na bağlı olarak çalışan Global Gıda Güvenliği Direktörümüz Rohaizad Hassan tüm dünyadaki fabrikalarımızı dolaşarak gıda güvenliği uygulamalarımızın mükemmelliği için büyük çaba gösteriyor. Kısa bir süre önce Malezya devlet kurumu olan HDC ( Halal Development Corporation Berhad (HDC), İngiltere, Londra’daki Harlesden fabrikamızı ziyaret etti, çok memnun ayrıldılar. Keza Rohaizad Hassan Türkiye’deki Helal Expo’ya ve Mekke Helal Forumu’na da Yıldız Holding’i temsilen katıldı.
Bu konularda sosyal medya hesabından çok sayıda paylaşım yaptı. Bu ziyaretlerin raporları önüme gelince; ben de Rohaizad Bey’den aklımdaki soruları cevaplamasını istedim ve ortaya bu röportaj çıktı. Buyurun Dünya Helal Eko-Sistemini yakından tanıyalım. Sizce bu eko-sistemin değeri ne kadar, stratejik olarak nerede duruyor?
Bu arada şunu tekrar belirteyim Koşer ve helal sertifikaları yurt dışında Türkiye’deki gibi değildir. Her ürüne her üretim tesisi için ayrıca verilir. Bizde ise markaya veriyorlar. Bu doğru mu? Ayrıca zaten bin yıldan fazladır Müslüman yurdu olan ülkemizde sadece haram gıdaların ithalatı ve yurtiçi satışında etiketlerine belirtici ifade koymak yeterlidir. Çünkü bir zamanda sabit olan şeyin aksine delil olmadıkça aynen sürdüğü hükmolunur. Bu Mecelle kaidesidir. Fakat ihraç pazarları için helal sertifikalandırılması gerecektir."