Murat Ülker’e röportaj veren Bülent Eczacıbaşı, “Enflasyonla mücadele, ekonominin istikrarı ve yatırımcı güveni için öncelikli olmalı. Türkiye’nin doğru politikalarla küresel markalar çıkarma potansiyeli oldukça yüksek.” dedi.
Türkiye’nin iş dünyasındaki en önemli isimlerinden biri olan Bülent Eczacıbaşı, iş insanı Murat Ülker’in röportaj serisinde dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Eczacıbaşı, ekonomideki mevcut zorluklara, çözüm yollarına ve Türkiye’nin gelecekteki potansiyeline ilişkin görüşlerini paylaştı.
“ENFLASYONLA MÜCADELE, EKONOMİK İSTİKRARIN TEMELİDİR”
Eczacıbaşı, enflasyonun Türkiye ekonomisinin en kritik sorunlarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Enflasyonla mücadele, ekonomi politikalarının öncelikli hedefi olmaya devam etmeli. 2025 yılı sonunda enflasyonun %25-%30 bandına düşmesini bekliyoruz. Bu süreçte döviz kurlarındaki artışların kontrollü ve sınırlı kalacağı öngörülüyor. Ayrıca faiz indirimlerinin özellikle yılın ikinci yarısında talebi desteklemesiyle, 2025’te %3 ila %3,5 aralığında bir ekonomik büyüme gerçekleşebilir.”
Eczacıbaşı, enflasyonla mücadelede kararlı politikaların önemine dikkat çekerken, ekonomik istikrarın yatırımcı güveni için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. “Yatırımcılar için öngörülebilirlik ve tutarlılık şart. Bunun yanında hukuk devleti ilkelerinin sağlamlığı, ekonomik istikrarın temel taşıdır” dedi.
Bülent Eczacıbaşı
“NAKİT AKIŞINI KONTROL ETMEK KRİZ YÖNETİMİNDE KRİTİK”
Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu krizlere değinen Eczacıbaşı, kriz dönemlerinde şirketlerin alması gereken önlemleri sıraladı. İş dünyasının deneyimli ismi, kriz yönetiminin önceliklerini şu sözlerle özetledi:
“Ekonomik krizlerle mücadelede nakit akışını kontrol altına almak birinci öncelik. Maliyetleri azaltmak, işletme sermayesini iyi yönetmek ve teknolojik dönüşümü hızlandırmak krizlerin etkilerini minimize etmek için hayati önemde.”
“TÜRKİYE’DEN DAHA FAZLA GLOBAL MARKA ÇIKMASINI BEKLİYORUM”
Röportajın dikkat çeken diğer bir kısmında, Türkiye’nin küresel markalar yaratma konusundaki eksikliklerine değinen Eczacıbaşı, yeni teknolojilerin bu durumu değiştirebileceğini belirtti. “Türkiye’nin iç pazarının görece küçük olması, global marka çıkarma konusunda bir dezavantajdı. Ancak dijitalleşmenin sunduğu olanaklarla Türk girişimciler, diğer ülkelerle eşit koşullarda yarışabilecek. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye’den daha fazla global marka çıkmasını bekliyorum” ifadelerini kullandı.
İŞ AHLAKI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VURGUSU
Eczacıbaşı, iş dünyasının etik değerlere bağlı kalmasının artık yalnızca bir sorumluluk değil, aynı zamanda bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı:
“İş ahlakı artık sadece hukuki ya da etik bir mesele değil, yaşamın sürdürülebilirliği için bir zorunluluk. Gençler etik değerleri olan şirketlerde çalışmayı tercih ediyor, araştırmalar bu şirketlerin uzun vadede daha başarılı olduğunu gösteriyor.”
“ENFLASYONLA MÜCADELEDE KARARLILIK ŞART”
Türkiye ekonomisinin geleceğine dair umutlu bir tablo çizen Bülent Eczacıbaşı, enflasyonla mücadeledeki kararlılığın ve doğru politikaların uygulanmasının Türkiye’yi ekonomik istikrara kavuşturacağına inandığını belirtti.