MHP, dört gün üst üste sosyal medya platformu X’te "Vakit tamamdır, söz konusu vatandır" başlıklı paylaşımlar yaparak dikkatleri üzerine çekti. Bu paylaşımlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında “fikir ayrılıkları” olduğu iddialarının gündemde olduğu bir dönemde geldi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), son dört gün boyunca sosyal medya hesabından her gün aynı saatte "Vakit Tamamdır - Söz Konusu Vatandır" başlıklı paylaşımlar yaparak dikkatleri üzerine çekti. Paylaşımlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında fikir ayrılıkları olduğu iddialarının tartışıldığı bir dönemde geldi.
MHP'den üçüncü 'Vakit tamam' mesajı
MHP'nin bu iletişim stratejisi, hem siyasi arenada hem de kamuoyunda farklı yorumlara yol açtı. Özellikle ilk paylaşımın ardından dört gün boyunca aynı sloganla paylaşımların tekrarlanması, "Cumhur İttifakı’nda uyum sorunu mu var?" sorularını gündeme taşıdı.
VİDEODA İMÂLAR VE DERİN MESAJLAR
MHP’nin 12 Kasım’da sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı videoda, "Bazen çok şey söyleseniz de kalabalıkta kaybolur" ve "Yalnız kalırsınız, bazen en yakınınız bile anlamaz sizi" gibi ifadeler yer aldı. Takip eden günlerde "Terör bitsin, huzur gelsin istiyorsan vakit tamamdır," "Devletin bekası, milletin refahı için vakit tamamdır," ve "Bin yıllık kardeşlikten yanaysan; vakit tamamdır" mesajları dikkat çekti. Bu tür ifadeler, özellikle Erdoğan-Bahçeli ilişkilerine dair spekülasyonların daha da artmasına neden oldu.
Her gün aynı saatlerde yapılan paylaşımlar şu temalarla devam etti:
- 13 Kasım: "Terör bitsin, huzur gelsin istiyorsan vakit tamamdır."
- 14 Kasım: "Devletin bekası, milletin refahı için vakit tamamdır."
- 15 Kasım: "Bin yıllık kardeşlikten yanaysan; vakit tamamdır."
- 16 Kasım: "Her şeyden önce Türkiye diyorsan; vakit tamamdır"
Her şeyden önce Türkiye diyorsan;
— MHP (@MHP_Bilgi) November 16, 2024
VAKİT TAMAMDIR
SÖZ KONUSU VATANDIR pic.twitter.com/5Mbte0NZBn
BAHÇELİ’NİN 'ÖCALAN' ÇAĞRISI VE İDDİALAR
Bahçeli’nin Ekim ayında partisinin grup toplantısında İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik yaptığı çağrı, siyasi tansiyonu yükseltmişti. Bahçeli, “Terörist başı tecritten çıkartılıp TBMM’de konuşsun,” ifadelerini kullanarak, terörün tamamen bitirilmesi ve örgütün lağvedilmesi gerektiğini dile getirmişti. Bu açıklamalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi dışında yapıldığı iddialarını beraberinde getirdi.
Bahçeli’nin açıklamalarını yorumlayan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum ise, Erdoğan ve Bahçeli arasında herhangi bir uyumsuzluk olmadığını savundu. Ekol TV’de bir programa katılan Uçum, "Devletin bu konuda inisiyatif aldığı çok net. İki lider arasında bir uyumsuzluk olduğu iddiası tamamen provokatif bir yaklaşımdır," dedi.
ANKARA'DAKİ KRİTİK GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli, 14 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. Görüşme, saat 18.00’de başladı ve bir saat sürdü. Ancak toplantının içeriğine dair kamuoyuyla herhangi bir detay paylaşılmadı. Bu sessizlik, tartışmaları daha da derinleştirdi.
BAHÇELİ’NİN 'DEM PARTİ' İLE TOKALAŞMASI
MHP lideri Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış töreninde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleriyle tokalaşarak dikkat çekmişti. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli, “Dünyada barışı isterken kendi ülkemizde de barışı sağlamamız lazım,” ifadelerini kullanmıştı. Bahçeli’nin bu tutumu, MHP’nin siyasi çizgisinde bir esneklik mi olduğu sorusunu gündeme getirdi.
Grup toplantısında ise Bahçeli, uzlaşmacı bir tavır sergileyerek şu açıklamayı yapmıştı:
"Türkiye Cumhuriyeti’nin ali menfaatleri uğruna elimi uzatmaya hazırım. Ortak değerlerde birleşmek için, gerektiğinde uzattığım el samimi ve iyi niyetlidir. Bu ülke için bedel ödemekten çekinmeyiz."
CUMHUR İTTİFAKI’NIN GELECEĞİ
MHP’nin “Vakit Tamamdır” mesajları ve Bahçeli’nin farklı siyasi aktörlere yönelik söylemleri, Cumhur İttifakı’nın geleceğine dair tartışmaları alevlendirdi. Bahçeli’nin sert çıkışları ve uzlaşmacı mesajları arasında nasıl bir denge kuracağı, Erdoğan ile ilişkilerinin hangi yöne evrileceği önümüzdeki dönemde Türk siyaseti için kritik bir gündem maddesi olmaya devam edecek.