Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan toplantı sonrası 5 maddelik bildiri yayımlandı. Bildiride, "Lübnan halkının ve hükümetinin yanındayız" vurgusu yapıldı. MGK, aynı zamanda İsrail’in hukuk tanımaz eylemlerini kınayarak uluslararası toplumu kalıcı ateşkes sağlamak için harekete geçmeye çağırdı.
Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı, 3 saat 45 dakika sürdü. Toplantıda alınan kararlar 5 maddelik bir bildiri ile kamuoyuna sunuldu. MGK Bildirisi'nde İsrail'in insanlık dışı saldırıları karşısında, Türkiye'nin milleti ve devleti ile kardeş Lübnan halkının ve hükümetinin yanında olacağı teyit edildi.
MGK toplantısında, İsrail’in hukuk tanımazlığına yönelik sert bir kınama yayımladı. Toplantıda, Filistin halkının maruz kaldığı saldırıların durdurulması ve kalıcı ateşkesin sağlanması için uluslararası aktörlerin derhal harekete geçmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Türkiye’nin milleti ve devletiyle birlikte kardeş Lübnan halkı ve hükümetinin yanında olduğu belirtildi.
HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI
İsrail'in çatışmaları Orta Doğuya yayma hedefli saldırılarının engellenmesi hususunda, mesuliyet mevkiindeki aktörlere harekete geçme çağrısında bulunuldu.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterini istenmeyen kişi ilan ederek ülkeye girişini yasaklaması, İsrail'in hukuk tanımazlığının son örneği olarak kınandı.
Ayrıca Suriye topraklarında yuvalanan terör örgütlerinin etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetlerin aralıksız şekilde sürdürüleceği vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Millî Güvenlik Kurulu, 3 Ekim 2024 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanmıştır. Toplantıda;
1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar ile son dönemde meydana gelen uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulmuştur.
2. Suriye topraklarında yuvalanan terör örgütlerinin etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetlerin aralıksız bir şekilde sürdürüleceği ve millî güvenliğimize halel getirebilecek herhangi bir plana veya oldubitti girişimine müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; ülkedeki ihtilafın, bölgemiz ile Suriye halkının menfaati ve beklentileri istikametinde çözüme kavuşturulmasına yönelik gayretlerin artırılacağı belirtilmiştir.
3. Komşumuz Irak ile başta PKK/KCK-PYD/YPG olmak üzere ülkelerimiz için müşterek tehdit oluşturan terör örgütleriyle mücadelede iş birliğimizi ilerletme konusundaki kararlılığımız teyit edilmiş; kardeş Irak halkının güvenliğine, huzuruna ve refahına atfettiğimiz önemin altı bir kez daha çizilmiştir.
4. Filistin halkının bir yıldır tüm dünyanın gözleri önünde maruz kaldığı soykırımın durdurulması ve Filistin’de kalıcı ateşkes ve barışın gecikmeksizin sağlanması yönündeki Türkiye’nin kararlı çabalarının yanı sıra uluslararası gayretlerin de artırılarak sürdürülmesi gerektiği ifade edilmiştir. İsrail’in çatışmaları Orta Doğu’ya yayma hedefiyle Filistin topraklarının ötesine yönlendirdiği saldırıların engellenmesi hususunda, başta birleşmiş milletler güvenlik konseyi olmak üzere mesuliyet mevkiinde bulunan aktörlere bir an evvel harekete geçme çağrısında bulunulmuştur. İsrail’in insanlık dışı saldırıları karşısında, Türkiye’nin milleti ve devleti ile kardeş Lübnan halkının ve hükûmetinin yanında olacağı teyit edilmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ni istenmeyen kişi ilan ederek ülkeye girişini yasaklaması, İsrail’in hukuk tanımazlığının son örneği olarak kınanmıştır.
5. Türkiye’nin, Akdeniz ve Ege Denizi’nde kalıcı istikrar ve huzurun tesisi marifetiyle iş birliği zeminleri geliştirilmesine yönelik samimi yaklaşım ve gayretlerinin suistimaline izin vermeyeceği kaydedilmiş; aklıselimle hareket edilmesinin en doğru tercih olduğu vurgulanmıştır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur."