Mart ayında 'kar' sürprizi yaşayan batı illerinde cuma gününden itibaren hava sıcaklıkları mevsim normallerine dönüyor. Fakat deprem bölgesinde soğuk hava bir süre kendini hissettirecek. İşte, Meteoroloji'ye göre Türkiye geneli hava durumu tahminleri...
Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Cengiz Çelik, yeni haftayla birlikte sıcaklıkların mevsim normallerinde seyredeceğini duyurdu. Çelik, deprem bölgesinde ise perşembe ve cuma yağış beklentisi olmadığını söyledi.
Cengiz Çelik
YAĞIŞLAR KUZEY VE DOĞUYA KAYIYOR
Yurt genelinde hava sıcaklığı tahminlerine ilişkin bilgi veren Cengiz Çelik, bugün görülen yağışlı havanın, akşam saatlerinde doğu bölgelerine yöneleceğini, kuvvetli rüzgarla birlikte yağışların yer yer etkili olmaya devam edeceğini söyledi. Perşembe günü, sistemin hareketiyle kuzey ve doğu bölgelerde yağışın devam edeceğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Karadeniz bölge genelinde, İç Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Doğu Anadolu bölge geneliyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin doğusunda yağışlar sürecek. Kuvvetli lodos, özellikle Doğu Anadolu'nun güneydoğusunda perşembe günü de etkili olacak ve yer yer kuvvetli yağışlar da aralıklarla devam edecek."
DEPREM BÖLGESİNDE HAVA NASIL OLACAK?
Cuma günü sistemin biraz daha doğuya hareket edeceğini ve yurdun kuzey doğusunda yağışların süreceğini kaydeden Çelik, iç batı bölgelerde yağışın beklenmediğine, havanın cuma günü akşam saatlerinden itibaren yavaş yavaş ısınmaya başlayacağına işaret etti.
Çelik, hafta sonu yurt genelinde gündüz saatlerinde sıcaklıkların hissedilir derecede artacağı tahmininde bulunarak, deprem bölgesinin hava tahmini için şu bilgileri verdi:
"Deprem bölgesinde çarşamba günü akşam saatlerinde yağışları bıraktıktan sonra perşembe ve cuma günü için bölgenin tamamında bir yağış beklentimiz yok. Hava parçalı çok bulutlu olacak, ancak soğuk hava perşembe ve cuma günü de deprem bölgesinin tamamında etkili olacak.
Özellikle Malatya merkezde gece sıcaklıkları sıfırın altında 2-3 derecelere kadar düşecek. Kahramanmaraş ve Malatya'nın yüksek kesimlerinde de perşembe ve cuma günü sabah saatlerinde sıfırın altında sıcaklıklar bekliyoruz.
Hafta sonu sistemin artık terk edip güneşlenme ile birlikte deprem bölgesinin genelinde sıcaklıkların arttığını göreceğiz. Çarşamba, perşembe günü yaklaşık 7-8 derecelik artış var. Ancak cumartesi ve pazar günü için kuvvetli olmayan bir yağış bekliyoruz.
Güncel uyarı ve tahminlerimizi www.mgm.gov.tr adresinden takip etmekte fayda var."
HAVA NE ZAMAN ISINACAK?
Gelecek hafta başından itibaren kuzey bölgelerinde aralıklarla yağışların görüleceğini ve deprem bölgesinde de herhangi bir yağış beklenmediğini aktaran Çelik, yeni haftayla sıcaklıkların mevsim normallerinde seyredeceğini kaydetti.
İstanbul ve Ankara'da hafta sonu yağış geçişleri görüldüğünün altını çizen Çelik, sıcaklıkların üç büyük şehirde yarı yarıya yükselmesinin beklendiğini ifade etti.
Çelik, perşembe ve cuma günü, İstanbul'da yağış beklentisinin olmadığını, Ankara'da ise perşembe günü öğle saatlerinde kar yağışı geçişinin beklendiği bilgisini verdi.
ANİ MEVSİM DEĞİŞİKLİKLERİ NORMAL Mİ?
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, son günlerde hava sıcaklıklarının zaman zaman yükselmesi, bazı günler yağmur, bazı günlerse kar yağmasının doğal bir süreç olduğunu, bunun devam edeceğini kaydetti.
Bozoğlu, bu tür doğa olaylarının geçmişte de yaşandığını dile getirdi. Meteorolojik verilere bakıldığında büyük bir problem olmadığını söyleyen Bozoğlu, "Ancak iklim değişikliğiyle beraber aslında ekstrem hava olaylarında ciddi bir artış olduğunu da biliyoruz. Özellikle yaz aylarında çok sıcak hava dalgalarıyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Zaman zaman Şanlıurfa’da olduğu gibi çok kısa sürede yoğun yağışın olduğu, şiddetli yağışın olduğu durumları yaşayabiliyoruz" dedi.
Bozoğlu, geçtiğimiz haftalarda doğu bölgesinde yaşanan sel felaketlerinin önceden bilindiğini söyleyerek, "Türkiye büyük bir coğrafya ve en son yayınlanan bilimsel raporlarda da özellikle Anadolu'da farklı bölgelerde farklı etkilerin olacağı belirtiliyordu. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde sel olaylarının artacağını, Güneydoğu, doğu alanlarında, İç Anadolu Bölgesi'nde kuraklığın ve bundan kaynaklı zaman zaman yağışın olmasından sonra da sel felaketinin olabileceğini biliyoruz" diye konuştu.
Baran Bozoğlu
"TOPRAK SIKILAŞIYOR VE ASFALT GİBİ HAREKET EDİYOR"
"Bir tarafta kuraklık yaşanırken, ardından yağış olduğunda neden sel problemi olabiliyor" gibi bir soruyla zaman zaman karşılaştıklarını hatırlatan Bozoğlu, bunun bir doğal süreç olduğunu belirterek, "Çünkü yoğun kuraklık dönemlerinde özellikle toprağın geçirgenliği azalmaya başlıyor. Toprak sıkılaşıyor ve tabiri caizse bir asfalt gibi hareket etmeye başlıyor. Düşen her yağış yerin altına geçmek yerine yüzeyde yüzey suyu haline gelip sel felaketine sebep olabiliyor. Dolayısıyla bir kuraklık krizi, aynı zamanda bir yağışın da sonucunda bir sel felaketine dönüşebiliyor" ifadelerini kullandı.
"HAVA DEĞİŞİMLERİ DOĞAL BİR SÜRECİN YANSIMASI"
Değişen hava şartlarını değerlendiren Bozoğlu, "Burada özellikle Anadolu coğrafyası, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün bölgelerinde farklı zamanlarda, farklı dönemlerde, farklı iklim değişikliğini yaşamaya devam edeceğiz. Şu anda Ankara'da veya İstanbul'daki kar yağışı ve soğuk hava durumu bir iklim sonucu değil, doğal bir sürecin yansımasını yaşıyoruz. Geçmiş tarihlerde de bundan 20-30 yıl önce de mart, nisan ayında kar yağışını görmüştük. Meteorolojik verilerde de zaten bunun bir problem olmadığını görüyoruz" açıklamasını yaptı.
'METEOROLOJİK VERİLERİ TAKİP EDİN' UYARISI
Bozoğlu, halen kar yağdığını ve böyle bir durumda araçlarda kış lastiklerinin çıkarılmaması gerektiğini vurgulayarak, "Meteorolojik verileri vatandaş olarak hepimizin takip etmesi çok önemli. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarılarına, onun bilgilendirmelerine bakmamız lazım. Hayatımızı artık meteorolojik veriler üzerinden sürdürmemiz gerekiyor. Yani iklim değişikliğine uyum dediğimiz, bu gibi afet olan olayların da kayıt ve zararları azaltmamızı sağlayan iklim değişikliğine uyum kavramı kapsamında kentsel dönüşüm süreçlerini yürütmemiz gerekiyor" dedi.
"ERKEN UYARI SİSTEMİNİN KURULMASI GEREKİYOR"
Sel felaketlerinde kullanılan erken uyarı sistemlerine işaret eden Bozoğlu, şöyle devam etti:
"Bunların kurulması gerekiyor. Bütün eylem planlarında bakanlıklarımızın yaptığı çalışmalarda da bu konuda çalışmalar yapılacağı not edilmiş durumda. Bu bütçeyle ayrılmış durumda. Ancak hala bir erken uyarı sistemi kurulmadığını görüyoruz. Erken uyarı sistemlerini kurup, özellikle sel ihtimali olan bölgelerde mahalle bazında, sokak bazında vatandaşların uyarılıp, gerekiyorsa kolluk kuvvetleriyle bu alanların boşaltılıp sel felaketinden daha az riskle kurtulma şansımız var.
Örneğin Şanlıurfa’da mahalle bazında nerelere suyun geleceği aslında belliydi. Bu konuda da hazırlık yapılmış olması sadece çok yağış olacak, sel felaketi riski var demek yeterli değil. Mahalle bazında, sokak bazında uydu verilerinden de yararlanarak şu andaki teknolojiyle bunu test etmek mümkün. Saatler öncesinden vatandaşların sevki buralardan sağlanabilir."
Bozoğlu, sel felaketine sebep olan suyun yer altına depolanmasının bir su kaynağı oluşturabileceğine dikkati çekerek, "İklim değişikliğine uyum kavramını hem kentsel dönüşüm alanında hem de bütün kamu yönetimi alanında yerel yönetimlerin çalışmalarında mutlaka uygulamamız gerekiyor. Suyu doğru kullanmamız gerekiyor. Sel felaketinden oluşan su, bizim için aynı zamanda bir su kaynağı olabilir" diye konuştu.