Manisa'da düzenlenen "Cumhur Bizim Türkiye Hepimizin" temalı açık hava toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli; gazilerle ilgili skeci eleştirilere konu olan Güldür Güldür ekibine tepki gösterdi. Bahçeli ayrıca son zamanlarda gündem olan İnci Taneleri dizisini de eleştirdi ve ‘Dilber’ karakterinin komplo olduğunu savundu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Manisa'da düzenlenen "Cumhur Bizim Türkiye Hepimizin" temalı açık hava toplantısında açıklamalarda bulundu.
MHP lideri, buradaki konuşmasında, Anayasa Mahkemesi ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yüklendi.
Bahçeli öte yandan taksici Oğuz Erge'yi öldüren katil zanlısının vatandaşlıktan çıkarılmasını istedi.
'MANİDAR BİR KOMPLO EMARESİ'
İnci Taneleri'ndeki 'Dilber' karakteri ile ilgili olarak Bahçeli, söz konusu karakteri 'komplo emaresi' olarak yorumladı.
Gazilerle ilgili skeci eleştirilere konu olan Güldür Güldür ekibini de hedef alan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bir mizah programındaki soytarıların kahraman gazilerimize şerefsizce saldırısı, Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği şu dönemde bir dizi vasıtasıyla Dilber karakterinin servis edilmesi de bir başka örtülemez çelişki ve zamanlama itibariyle manidar bir komplo emaresi taşımaktadır."
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
Mahalli idareler seçimlerine 54 gün kala sizlerleyiz. Kalbimiz Manisa ile bir çarpıyor. 31 Mart seçimlerinin ülkemize, milletimize, Manisa'mıza, milli birlik ve kardeşliğimize vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum.
2019'da beka için milli karar çağrısı yapmıştım. Manisa'nın ehline emanet edileceğini söylemiştim; hamd olsun Manisa ehline emanet edildi. Manisa yanımızda durdu. Manisa'yı hizmetle kucakladık. Manisa tarihimizin canlı şahididir. Devlet yönetiminin ilk durağıdır. 16 şehzade Manisa'da sancak beyliği yapmıştır. İmparatorluk çınarının kökü Manisa'dan sulanmış, milli mücadele zaferi Manisa'da körüklenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümü sizlerin desteği ile taçlandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde korkuluklar yıkıldı.
8 ay önce yine Manisa'ya sahip çıkıp sağlam iradeyi seçerek "istikrar sürsün Türkiye büyüsün" tercihinde bulundunuz. 31 Mart'ta da yerel seçimlerde de inanıyorum ki Manisa yine sevdalılarına kucağını açacaktır. Varlığına ve birliğine ipotek koydurmayacaktır. 31 Mart'ta sandığa gidecek misiniz, sandığa sahip çıkacak mısınız, geleceğinize sahip çıkacak mısınız, huzurunuza sahip çıkacak mısınız, Cumhur İttifakı'na destek çıkacak mısınız? Madem evet diyorsunuz, sayın Cengiz Ergün'ü bir kez daha iradenize emanet ediyorum.
'OĞUZ ERGE'NİN KATİLİ VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILSIN'
Kalleşliğe bile taş çıkartacak namertlikte vuruldu ve hayattan kopartıldı. DEM’ci ve bölücü bu caninin cinayetten hemen sonra herkese güvenmeyeceksin sözü de kamera kayıtlarına yansıdı. Taksi şoförümüze Allahtan rahmetler niyaz ediyorum. Türkiye’nin huzurunu kaçırmak, insanımızın can ve mal güvenliğini kundaklamak için afal halde olan alçakların başına dünyayı yıkmalıyız. Teröristler uç örgütleri bozguncular casuslar iç ve dış ihanet cephesi, yeminli Türkiye düşmanları, fitne ve fesat üretimi yapan namus yoksunları kara propagandalarına hız kesmeden devam etseler de birbirimize güvenmekten birbirimize sarılmaktan birbirimizin can evi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Kötülüğe teslim olmayacağız. Tüm insanlarımızın hayatına kasteden hainlerin bir daha güneş ışığı görmemeleri beklentim ve temennimdir. Taksi şoförümüzü katleden alçaklığın cezasını çekmekle birlikte vatandaşlıktan çıkartılması hayat boyunca rezil ve rüsva şekilde yaşaması adalet ve hakkaniyet mecburiyetidir.
'ÖRTÜLMEZ ÇELİŞKİ'
Bir mizah programındaki soytarıların kahraman gazilerimize şerefsizce saldırısı, Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği şu dönemde bir dizi vasıtasıyla Dilber karakterinin servis edilmesi de bir başka örtülemez çelişki ve zamanlama itibariyle manidar bir komplo emaresi taşımaktadır.
CAN ATALAY TEPKİSİ
Hüküm almıştır bu hüküm Yargıtay tarafından onanmıştır. Bu kararın onanmasından başka da seçenek kalmamıştır. Anayasa Mahkemesi vesayetçi bir tutumla Anayasaya aykırı şekilde tarihi bir hatanın faili olarak Atalay’la ilgili hak ihlali kararı vermiş ve tartışmanın fitilini ateşlemiştir. Kriz ve kutuplaşmanın asıl mimarı asıl tahripçisi Türkiye’nin karşısındaki mihrak olan Anayasa Mahkemesi. Nerede bir hain nerede bir suçlu varsa Türkiye’nin varlığına ve egemenlik haklarına kim husumet besliyorsa AYM onların hizasındadır ve onların lehine hak ihlali kararlarını cömertçe açıklamaktadır.
TBMM Anayasa Mahkemesi’nin tahakkümcü ve skandal kararına boyun eğmeyerek söz konusu şahsın milletvekilliğini düşürmüştür. Meclis’e düşen sorumluluk evvel emirde Anayasa’daki çelişkileri ortadan kaldırmaktan ziyade milli iradenin onurunu adalet ve hukuk namusunu korumak kollamaktır. Yeni bir anayasaya duyulan ihtiyaç ortadadır. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin almış olduğu kararın okunması bir anayasal çelişkinin mahsulü değil bilakis anayasal bir zorunluluktur."